Bu ilginç dönemde size destek olması niyetiyle içsel dengenin tüyolarını sunmak istiyorum.
Her şey o kadar ilginç ki, kelimelerim yok, tarif edemiyorum.
Merkezlenme, topraklanma çalışmalarınızı yapıyor musunuz? İçinde bulunduğumuz enerjilerde bu çalışmaları yapmak oldukça önemli.
Son zamanlarda çok değişik güneş aktiviteleri var. Güneş ışınları ve ışıkları bir başka, güneş ise doğarken bir başka doğuyor, batarken bir başka batıyor. Mesela birkaç gündür, yaşadığım yerdeki gün doğumunda sanki gökyüzüne
pembe, gün batımındaysa sarı filtre atılıyor gibi ve tüm doğallığıyla.
Güneşin bu değişik ışıkları aynı zamanda fiziksel dünyamızda tüm elektronik dalgaları da etkiliyor. Işığımızın, enerjimizin ana kaynağı güneşin kendi içindeki bu çok değişik aktiviteleri teknolojik aletleri etkiliyor ve bir süre daha da aksaklıklar devam edecek. Bu bilgiyi bilirsek, belki sabredebiliriz o yüzden bunu başta iletmek istedim.
Güneşteki bu aktiviteler aynı zamanda yeniye başlamayı, açılmayı destekliyor ve arkadan da rüzgâr efekti veriyor. İçimizde de o istek, arzu, dürtü var zaten. “Yeni
başlasın, yeni oluşsun” hissini siz de yaşıyorsunuz artık. Yalnız hep dediğim gibi parçalar henüz birleşmedi. Tüm tablo oluşum halinde, alt yapı oluşum halinde, buna inanın, güvenin ve akışa teslim olun. Bu dönem bunu da çok çalışacağız.
Tabi güneşteki, bize akan, yansıyan bu dalgalar fiziksel dünyamızı da etkilerken aynı
zamanda fiziksel bedenlerimizi, duygusal dünyamızı da etkiliyor. Bazen elinizden, bedeninizden enerji çekiliyor gibi hissediyor musunuz? Ya da birden, yok yere bir yorgunluk, duygu dalgalanmaları veya birileri sanki zihnimizle oynuyormuşçasına hissediyor musunuz?
Bunlar, değişimin ve dönüşümün enerjileri; tümüne teslim olun. Eğer yorgunluk varsa dinlenin, eğer kafanız bulanıksa topraklarının, nefesinize odaklanın. Duygularınız çok kabarıp, onlarla baş edemeyecek gibiyseniz, enerji alanınızı değiştirin.
Bu arada ayaklarınıza deniz tuzu iyi gelebilir, eğer benim gibi deniz kenarında yaşamıyorsanız, kaya tuzuyla (veya deniz tuzuyla) su yapıp, ayaklarınızı bunun içerisine sokun. Ben mesela deniz tuzu spreyi yaptım, o spreyle
tüm enerjetik alanlarımı temizlemek üzere hem kendi manyetik alanımı hem de evimi spreyliyorum.
Kendimize bakmak, dengede ve ayık kalabilmek çok çok önemli olacak: Kendimize hem fiziksel hem de duygusal olarak nasıl bakarız? Bu dalgalanmaların içerisinde hepsinin üzerine geçerek dengede ve ayakta nasıl kalabiliriz?
Hissettiğim kadarıyla, dev spiritüel dersler, dev temizlik ve teslimiyet sınavları olacak, önümüzdeki aylarda.
Hem spiritüel hem duygusal olgunlaşmak adına bana çok vurguyla gelen bir sıkışmayı ele alacağım: “Yeniye başlamak istiyorum, yeni açılıyor ama bir türlü de tam olarak onu olgunlaştıramıyorum” sıkıştırması.
Hepimize, özellikle de bu yayını okuyanlarınıza, yeni vizyonlar açılıyor, yeni mesajlar, yeni ufuklar kendisini belli ediyor, taze ilhamlar geliyor. Ama bu yeni hayatı, taze başlangıçları kurgulayabilmek sanki bir buluta tutunmaya veya gökkuşağının altından geçmeye çalışmak gibi ya da bir avuç kumu parmaklarınızın arasından kaydırmadan dakikalarca tutabilmek gibi bir his; bu kadar zorluyor, bu kadar sıkıştırıyor.
“Vizyon çok net, bir şeyler çok gerçek, görüyorum; ama bir türlü yakalayamıyorum. Hayatıma entegre edemiyorum, var ama yok gibi. Çok gerçek, hakiki, var, görüyorum. Görüyorsam vardır, ama gördüğümü tam olarak neden somuta geçiremiyorum?”
Eğer böyle bir durumdaysanız, anlattıklarım, tarif ettiklerim size hitap ediyorsa şimdi kalplerinizi açın ve aktaracaklarımı iyice içselleştirin.
Hiçbir şeyi yanlış, eksik, hatalı yapmıyorsunuz. Daha etraflıca düşünmek, daha fazla eylem almak, daha çok plan yapmak o bulutu size yakalatmayacak. Daha güçlü olmak o kumu elinizde daha uzun tutturmayacak.
Bu dönem güçlü, dirayetli ve cesur olmak o bir avuç kumu elinizden bırakabilmekte yatıyor. Enerjinizi o bir avuç kumu tutmaya harcamayın, bırakın avuçlarınızın arasından kayıp gitsin. Sizin aslında bir Evren dolusu kumunuz var, bir avuç kumdan medet ummayın. Enerjinizi kendinize saklayın, içinizde birleşen parçaların hissini yaşayın.
Bulut da gökkuşağı da kum da aslında zihninizin yarattığı illüzyonlar, dikkatinizi bölen parıltılar. İzin verin, o bulutlar açılsın, onları yakalamaya çalışmayın.
Gökkuşağını seyredin ama onun altından geçmekle enerjinizi harcamayın. Siz kendi içinizdeki renklere, kendi değerlerinize, birikimlerinize, donanımlarınıza, hayallerinize odaklanın.
Parçalar bu eylemlerle birleşecek, içe dönerek manyetik alanınızı güçlendirerek aradığınız destek size gelecek.
Kendinize yaklaştığınızda dış dünya gelişiyor ve genişliyor. Ve işte o zaman hiç hayal edemeyeceğiniz destekler, kişiler, fırsatlar, yenilikler hayatınıza giriyor. İhtiyaçlarımızı elde edebilmek için içimizin ihtiyaçlarını bilmemiz gerekiyor. Onun için de kendimize yaklaşmak ve uzun vadeli düşünmek gerekiyor; minik tutarlar kısa vadeler için büyük bedeller ödemiyoruz artık.
Ve bu dönem bu bilgiyi içselleştiriyoruz: Minik tutarlar, kısa vadeler için büyük bedeller ödemeyi bırakıyoruz. ‘Evetlerimizi ve hayırlarımızı’ iyi biliyoruz, seçimlerimize ve zamanlamamıza dikkat ediyoruz.
Bu olguların üzerinde çalışırsak önümüzdeki on yılı kurtardık, demektir.
Şunu aklınızda bulundurun, duygular kabaracak, bir parça dengede kalmak güç olacak. Bu yüzden de zihinsel ustalaşmalarınıza ve duygusal zekânıza güvenmeniz gerekecek.
Şimdilik bu kadar, aktardıklarım doğal olarak çok büyük zaten, yeniden ve yeniden okuyup, üzerinde çalışabilirsiniz.
Hayallerinizi gerçekleştirmek üzere yükselişte büyük destekler sunan ve oldukça enteresan, daha önce tanık olunmamış enerjileri içinde barındıran 2024 yılına hazırlanmak ve içsel dengeyi bulmak için tüyolar almak isterseniz, size bir önerimiz var: 2024 Yılı Mesajları & Meditasyonu Atölyesi. Bu enteresan yılın enerjetik yorumlarını, tüyolarını ve mesajlarını alacağınız,
yıl boyunca pratik edebileceğiniz meditasyonu, nefes ve beden çalışmalarını içeren,
20 Ocak’ta da online buluşma gerçekleştireceğimiz bu atölyeye katılarak 2024’ün yüksekliş enerjilerinden faydalanacaksınız.
Detaylar ve kayıt için MO Store’u şimdi ziyaret edin.
Kaynak: Ezgi Sorman
Bu yayınımızın tamamını okulumuzun podcast kanalı olan MOTALKS’tan ayrıca dinleyebilirsiniz.