Skip to content Skip to footer

Organik Bitişler Zamanı

Organik Bitişler Zamanını başlatan bu Yeni Ay’ın mesajlarına geçmeden önce Ay’ın neden her gün farklı zamanlarda ve yerlerde doğduğunu merak edenlerinize kısa bir açıklama vermek istiyorum.
Ay’ın her akşam farklı yerlerde ve farklı zamanlarda doğmasının sebebi Dünya etrafındaki yörünge boyunca hareket etmesidir. Ay dünya etrafındaki sürecinin yaklaşık 29,5 günde tamamlar ve bu süreç boyunca ayın gökyüzündeki konumu her gün değişir. Bu da doğuş ve batış saatlerinin her gün değişime uğramasına sebep olur.

Bu değişimin birkaç nedeni vardır: İlki; ayın yörüngesi, ay dünya etrafında her gün yaklaşık 13 derece batıya doğru hareket eder. Bu nedenle her gün 50 dakika daha geç doğar ve batar. Böylelikle ayın doğuş zamanının her gün değişmesine de neden olur. Ayın evreleri de – Yeni Ay, Dolunay, birinci dördün, sonuncu dördün, hilal vs. – bu işin içinde başka bir faktör olup, ayın doğuş zamanını etkiler. Örneğin; dolunay zamanında ay genellikle güneş batarken doğar ve tüm gün de gökyüzünde görebiliriz. Yeni Ayda ise ay güneşle birlikte doğup, güneşle birlikte batar, dolayısıyla biz yeni ayı hiç görmeyiz, ay görünmez olur. Aynı zamanda üçüncü unsurumuz ise, yörünge eğimleri, ayın yörüngesi dünyanın ekvatoruna eğimlidir.  Bu da ayın gökyüzündeki hareketlerini etkiler. Yörüngesel değişiklikler ayın doğuş ve batış zamanlarında küçük değişikliklere sebep olur.

Özetle; bu faktörlerin kombinasyonu ayın her akşam farklı zamanlarda, farklı yerlerden doğmasına yol açar.

Yeni Ayın mesajlarına gelirsek, Eylül yeni ayı bizi hem çok iç açıcı hem de çok karanlık yerlere vurduracak. Bu yüzden de dikkatli olmamız gereken bir ay. Nerelerde dikkatli olacağımızı da açıklayacağım.

Bu Yeni Ay’a bana mesajının ne olduğunu sorduğumda; peşi sıra 3 kelime geldi. Sınırlarımız, filtrelerimiz ve limitlerimiz.

‘Sınırlarımız’ kelimesel ve eylemsel olarak “hayır’larımızı” anlatıyor, temsil ediyor. Bu Yeni Ay bizi hayırlarımıza bakmaya zorlayacak, teşvik edecek ve orada şevk de verecek.

“Kelimesel olarak benim hayırlarım neler? Hayır, ben bunu istemiyorum, hayır ben bunu tolere etmiyorum, hayır bu bana göre değil.”

Sonrasında bir tek kelimede kalmayıp, bunu eyleme dökmek için de “Benim için hayırlı olan ne? Benim için hayırlı olanı kabul edip, görüp, ona sarılabiliyor muyum, onun sorumluluğunu alabiliyor muyum, ona sahip çıkabiliyor muyum?” sorularına geçeceğiz. Özetle, Yeni Ay bizleri kelimesel ‘hayır’larımızla eylemsel hayırlı işlerimizin bütünleşeceği bir seri olaylardan geçirecek.

‘Filtreler’ ise nelerle ilgili diye sorarsak, daha önce bu konuyu çok konuştuk. Birçok atölyemizde, MOTalks kanalımızda, Haftanın Durumu mesajlarında filtrenin ne kadar önemli olduğunu anlatmışımdır.
Filtreler algılarımızla ilgilidir ve filtrelerimiz bizim daha steril bir yaşam yaşamamıza yardımcı olur. Algılar dediğimde özetle; ne yediğime, ne tattığıma, ne gördüğüme, duyduğuma, ağzımdan ne çıktığına, ne konuştuğuma ne hissettiğime dikkat ediyorum, filtreliyorum.
“Şu anki hayatımla, benim bulunduğum konumla, geldiğim noktada ben neler duymak, neler yemek, neler konuşmak, neler görmek, tatmak, neler deneyimlemek istiyorum? Duyduklarım, gördüklerim, yediklerim, içtiklerim, konuştuklarım, ifade ettiklerim şu anki beni yansıtıyor mu?”
Filtrelerimizi bizi tetikleyecek, öne sürecek ve dikkat etmemize vesile olacak; çünkü Yeni Ay artık bizden temiz, steril bir hayat yaşamamızı istiyor.

‘Limitler’ ise zihinsel, fiziksel, bedensel, ruhsal, kalpsel, duygusal enerjimizle ilgili. “Benim artık limitim ne, alma-verme dengem ne âlemde? Bunu yapmaya bugün enerjim var mı; yoksa limitlerimi zorluyor muyum?“
Tam tersi olarak; “aslında yapacak enerjim varken erteliyor muyum, boş mu veriyorum, koy veriyor muyum?”
Bu yeni ay enerjimin farkına varmayı, limitlerime sahip çıkmayı, limitlerim doğrultusunda hareket etmemi hayat yaratmamı tetikleyecek, şevklendirecek, harekete geçirecek.

Ayrıca bu Yeni Ay, “konfor alanım bana artık yetmiyor” dedirtecek. Ve konfor alanı dar gelecek; mekânlar, durumlar, koşullar, paralar, işler güçler, ifade ettikleriniz, duyduklarınız kısıtlı gelecek.
“Artık bu konfor alanım bana dar geliyor, ben bu konfor alanımı, alanlarımı genişletmek istiyorum, daha temiz ve hafif aynı zamanda daha havadar yerlere doğru geçmek istiyorum. Benim standardım burası değil; standardımı biliyorum ve standardıma göre yaşamak istiyorum” dedirtecek. Tüm bunları da öyle böyle değil, bangır bangır bir şekilde dedirtecek.

Nasıl bir hayat yaşamak istediğim bangır bangır bağırıyor, standartlarım bana artık bangır bangır bağırıyor: “Ben bunları duymak istemiyorum, bunlara maruz kalmak istemiyorum, bu kadar kısıtlı yerlerde dolanmak istemiyorum.”

Bu kısıtlılık artık her ne ise; kendi kendime koyduğum düşüncesel kısıtlılık olabilir veya aynı duyguları hissetmekten gelen bir sıkıntı olabilir veya bir şey yapmak istiyorum da yapamıyorumdur, bunun kısıtlılığı, kazancım olabilir. Her neyse o.
“Ben daha fazlasına değerim ve daha fazlasını istiyorum, kalitem artık bu ve ben bu standartlarda yaşamak istiyorum.” hissi basit bir şekilde değil, bangır bangır gelecek. Duymaya başladınız zaten, bir süredir standartlar sizinle konuşuyor.

Spiritüel konular işin içine girdiğinde beden-zihin-ruh uyumunun çok önemli olduğundan bahsediyoruz. Bu Yeni Ay, bedenle zihnin uyumunu çok fazla yaşatacak, bedensel mesajlar gelecek; ama bunları zihinde zaten biliyor olacağız.
Veya zihinsel kısıtlamalarla, döngüde kalmış negatif düşüncelerle dolandığım zaman bu bedenime yansıyacak. Hepsini bedenimde hissedeceğim. Aslında zihnimle bedenimin ne kadar büyük bir alış-veriş içinde olduğunu göreceğim, anlayacağım, fark edeceğim. Ve fark ettikten sonra da yapmam gerekenleri yapmak için mesajları oturup, dinleyeceğim.

Sağlık ve günlük rutinler çok tetiklenecek. Belki sağlığınızla ilgili “Çok güzel bir şeyler yapmak istiyorum; ama bir türlü bulamıyorum.” “Şu bel ağrısı da bir türlü geçmiyor, boyun fıtığımı başka bir şekilde çözmek istiyorum veya yıllardır midemde yaşadığım ülserin, aldığım günlük haplardan farklı olarak, artık günümüzde bir çözümü olması lazım.”  derken, bu sağlıkla ilgili o her neyse, üzerinde düşündüğünüz konu/durum ya da sağlığı yükseltmek için atmak istediğiniz bir adımla ilgili olarak karşınıza çok güzel bir fırsat çıkacak.

Bunun üstesinden gelmeniz için hem bir fırsat hem de sizde başka bir açılım belki de bir güven, teslimiyet veya cesaret çıkacak. Böylelikle de varmak istediğiniz sağlığa varacak yolları yordamları, opsiyonları Yeni Ay size sunacak.

Aynı zamanda sağlıklı günlük rutinler edinmek istiyorsanız bu Yeni Ay sizlere çok güzel farklı rutinler edinmeniz için şevk verecek, teşvik edecek. Yeni Ayın enerjisini kullanın, mutlaka faydasını görün.

Çok önemli bir cümle var, duyduğumda bana da çok dokundu, eminim birçoğunuza faydalı olacak, onu size aktarmak istiyorum.
Yeni Ay diyor ki;Henüz yapamadıklarınız için kendinizi yargılamayın. Olamadı, tamamlayamadınız, yapamadınız. Kafanızda da sürekli dönüp dolaşan(şunu bir türlü halledemedim, yapamadım, beceremedim, bitiremedim, tamamlayamadım), her neyse onun için, henüz yapamadıklarınız için kendinizi yargılamayın. Zihninizde sizi en çok kurcalayan şey neyse fırsatını sunacağım, tamamlayacaksınız. Söz veriyorum; o gücü, o enerjiyi, o cesareti, o olanağı, o fırsatı üzerinizde bulacaksınız, yapacaksınız.”

Kendinizi yargılamayın, rahatlatın. O veya bu sebepten olmadı, bir şeyler eksikti, o yüzden olmadı. Bir tek sizinle de ilgili değil, o enerji eksikti, ‘X factor’ denilen bir faktör eksikti.
Yeni ay size o faktörü verecek ve tamamlamanın fırsatını bulacaksınız.

Bu Yeni Ay dileklerinizi güzelce dileyin, şu anki standartlarınıza uygun, size yakışır, sizinle uyumlu, geldiğiniz noktayla vardığınız enlemle-boylama, boyutla uyumlu niyetlerde bulunun.
3 Eylül tarihindeki Yeni Ay niyet ve dilekleriniz, 17-18-19 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek Dolunay ve Ay tutulmasında çok büyük destek, bir patlama görecek. Yeni Ay’daki dileklerimiz her  Dolunayda bu denli çok desteklenmiyor, Eylülde desteklenecek, tutulmanın etkisiyle çok güzel bir enerji var. O yüzden eğer cesurca dileklerde bulunmak istiyorsanız, kendinizi kısıtlamayın, standartlarınızı yüksek tutun. Ve bilin ki, tutulmayla birlikte böyle bir patlama derecesinde, büyük bir güçle o dilekleriniz desteklenecek, bir ittirme gücü var.

Yinelemek istiyorum; niyetlerinizi, dileklerinizi kısıtlamayın, 17-18-19 Eylülde güzelce destekleneceklerinizi bilin; ama aynı zamanda da niyetlerinize, dileklerinize, isteklerinize sıkı sıkıya tutunmayın. Niyetlerinizi bir kâğıda yazın, 2 hafta onları unutun, bırakın ay ne yapması gerekiyorsa onu yapsın. Yeni Ay duyacak, Dolunay da destekleyecek.

Bu yayını bitirirken şöyle bir niyetim var; tamamlanması gerekenler tamamlanacak, bitmesi gerekenler bitecek, elinizden gitmesi gerekenler gidecek ki; yerler açılsın, yepyeni döngüler açılsın. Yeninin gelmesi için eskinin çıkması gerekiyor, o yüzden yeni alanlar açılsın.
Yapmanız gerekenler, adım atmanız gerekenler olacak. Neye adım atmak istiyorsanız onun için cesaretler olsun.
Diğer taraftan mecburiyetten yaptıklarımız, tamamladıklarımız, zorla yaptıklarımız, yarım kalmışlığın bir acısı, bitirmeniz gereken belki bir iş, bir ilişki vardır, belki tamamlamanız gereken bir konuşma, kendinizi ifade etmeniz gereken bir durum vardır -her neyse o- biliyorsunuz, zorla yapıldığı zaman kalpte bir acı ve ağırlık yaratır.

Ama bir de organik bitişler vardır, bittiği zaman hafiftir, bitişin hüznü yaşanır ama kalpte bir ağırlık, bir acı, bir depresyon yaşanmaz. O yüzden Yeni Ay bu organik bitişi size zaten vermek, sunmak istiyor, o kapıları açmak istiyor, ben burada sizin yerinize de dillendirmiş olayım.

Ne bitecekse, ne tamamlanacaksa, elinizden ne gidecekse, ne yarım kaldıysa ve o yarım kalmışlığın döngüsünün tamamlanması her ne kadar zor olsa da, tamamlanması gerekiyorsa organik bir şekilde olsun. Hafif, organik bir şekilde, sizi de yükselterek olsun.
Bu bitiş “ya evet güzel zamanlardı ama buraya kadardı, içimde, iliklerime kadar buraya kadar olduğunu hissediyorum ve geleceğim için de heyecanlıyım.” diyebileceğiniz noktada tamamlansın, bütün işler.

Bu yayın öncesinde şöyle bir metafor gördüm: Sanki 20-25 yaşınıza gelmişsiniz ve ilkokul sınıfınızı ziyaret etmişsiniz gibi bir his.
Bir zamanlar o ilkokul size kocaman gelirdi ya, sıralara zar zor oturup çıkardınız, hocanız, sınıf size ne kadar büyük gelirdi. Her şey; bütün kavramlar, yazmayı ve diğer şeyleri öğrenmek ne kadar zor gelirdi, okuyabilmek heceleyebilmek, iki artı ikinin cevabını öğrenmek ne kadar katman katman gelirdi.
Ama 20-25 yaşında ilkokul sınıfınızı ziyarete gittiğinizde “ben burada mı oturmuştum, ne kadar minicikmişim, çarpım tablosunu ezberleyebilmek için ne delice enerjiler vermiştim, gecemi gündüzüme katmıştım (katanlardansanız eğer) veya öğretmenimin verdiği şu el yazısı dersini yapabilmek için ne emekler harcamıştım. Öğretmenim de o zamanlar ne kadar büyük geliyordu, alt tarafı 29-30 yaşındaymış” gibi bir his.

Öyle bir döngünün içerisine giriyoruz; eskiler, bitenler, tamamlanması gerekenler kendilerini biraz böyle hissettirecek. Biten mekânlar, alanlar, ilişkiler, mezun olduğumuz hayat derslerimiz geri dönüp, baktığımızda sanki biraz nemli kokacak, boyası çıkmış gibi olacak.
“Bu sınıfta biraz rutubet kokusu var, boyası dökülmüş, ben bu sınıfta mı oturuyordum? Artık sığmıyorum, artık burası bana çok küçük, çok eski geliyor. Artık buralardan ben çoktan mezun olmuşum, çoktan bu ders bitmiş. Derslerimi vermişim, mezun olmuşum. Burası gerçekten darmış, ben bu kadar dar yerlerde ne yapmışım?” diyeceğiniz günler geliyor, kendinizi o günlere hazırlayın.

Her şey, bitirdiğiniz tüm dersler organik bir şekilde bitmiş olsun. Size çok fani gelmiş olsun ve hak ettiğiniz alana, standartlara uyumlu olduğunuz kaliteye kendinizin de bilinçli bir şekilde zıpladığınızı, oralara artık çıktığınızı görmüş olun.

Niyetim biraz uzun oldu ama ballandır ballandıra anlatmak

Sizleri çok seviyorum, Yeni Ay’ınız size tüm ihtişamıyla, bütün güzellikleriyle, yüksek kalitesiyle gelsin. Şimdiden hayırlı olsun.

Umarım, bu yayınımızın bir faydasını görmüşsünüzdür, bir parça da olsa size, kalbinize tatlı bir hoşluk sunmuşuzdur.

Yeni Ay’ın yoğun enerjileri hayatlarımızı bir üst seviyeye yükseltmek adına organik ve hafif bitişleriyle bize destek olurken, bu destekten maksimumda faydalanmanız için bir önerimiz var: Hafifliğin İksiri İle Yükseliş Meditasyonu.

Bu çok özel meditasyon ile 

  • Kalbinizi ağırlaştıran yüklerle vedalaşmaya başlayacak,
  • Sizi bir üst seviyeye taşıyacak olan gerçek benliğinize yaklaşacak,
  • Hayatınızda yepyeni; bilgelik dolu, ferah ve verimli bir dönemin kapılarını aralayacaksınız.

Gelin; kullanmadığımız eşyalarla dolu gereksiz bir bavul gibi yıllarca taşıdığımız yüklere hep birlikte veda edelim.

Hafifliğin İksiri İle Yükseliş Meditasyonu’nu incelemek ve edinmek için MO STORE’u şimdi ziyaret edin. 

İlgili yayınımızı okulumuzun youtube kanalından ayrıca izleyebilirsiniz.

Kaynak: Ezgi Sorman