Yenilenmiş Enerjimizi Koruma meditasyonunu bu yoğun dönemin enerjilerine hem uyumlanmak hem de merkezimizde kalarak karşılamak niyetiyle pratik edebilirsiniz.
Son birkaç aydır fark et ve temizle sürecinin içindeydik, içimizden çok şey temizledik. Farkında olalım yada olmayalım, bilinçli veya bilinçsiz çok şey geldi geçti. Rüzgarlar, yeller sildi süpürdü, sular seller aldı götürdü. Ve o sebeple de boşluklar açıldı. O boşlukların kimisi kendisini kara delik gibi, kimisi ise içi boş bir kap gibi –sanki içimizde bir delik açılmış gibi- hissettirmiş de olabilir.
Kimimiz bu boşluğu kalp bölgesinde, kimimiz karnın, midenin olduğu “ben” dediğimiz yerde yoğunluğu hissediyor, kimimiz ise belinde…
Hatta bu süreçte kuyruk sokumundan çok şikayet edenleriniz oldu. Aynı şekilde eklemlerde de enerjinin kaçtığı yerler oldu.
Ben kendimi, kendi kimliklerimi, üzerime bindirdiklerimi, geçmişten üzerime yapıştırdıklarımı fark edip, onları temizlerken, bana ait olmayan enerjileri ve bir zamanlar bana ait olan ama şu anda süresini artık doldurmuş enerjileri temizlerken tabi ki bir boşluk oluşacak.
O boşlukları sağlıklı bir şekilde doldurmanın meditasyonunu pratik edeceğiz. Bu meditasyonu ihtiyacınız duyduğunuzda ve Yeni Ay dönemlerinde tekrar pratik edebilirsiniz.
Değişik bir meditasyon ve başlamadan bir ön hazırlığınız var.
Rahat oturma pozisyonunuzu alarak bu özel meditasyonumuzu deneyimlemeye doğru geçebilirsiniz.
Meditasyona geçmeden önce kısa bir ateş nefesi çalışması gerçekleştireceksiniz. Ateş nefesi burundan sık sık nefesler alıp, verme halidir ve bu nefes tekniğiyle önce bedene doğru gelmeye başlayacaksınız.
Ateş nefesiyle niyetimiz; beyine de oksijen gelmesi ve beyine oksijen geldikçe, zihnin biraz daha dinginleşmesi.
Ateş enerjisiyle dolalım aynı zamanda da dinginleşelim. Nefesinizi burundan alıyorsunuz ve karnınızı içe doğru pompalıyorsunuz.
Bunu hızlı ve düzenli bir şekilde 10 defa yapın ve sonuncusunda derin bir nefes alıp, nefesinizi içinizde biraz tutun. Sonra yavaşça nefesinizi verin ve bir süre tam bulunduğunuz yerde, sessizliğinizde kalın.
Şimdi tepeden tırnağa bedeninizi taramaya başlayın ve kendinize sorun “Enerjinin akmadığı bir yer var mı?”
Henüz meditasyona başlamıyoruz, şu anda ön hazırlık yapıyoruz.
Enerjinin akmadığı bir yer hissederseniz, (bir yerde bir minik ağrı, belki biraz rahatsızlık olabilir.) bu alanlara nefesinizi yönlendirin.
Boyun bölgeniz nasıl mesela? Omuzlarınız, el ve ayak bilekleriniz ne durumda? O bölgelere yumuşak nefesler verin. Enerjinin çok akmadığını fark ettiğiniz bir yer varsa nefesleri oraya doğru yönlendirin.
Enerji yumuşamaya ve akışkan olmaya başlasın. Yumuşaklığın ve akışkanlığın aslında ne kadar çok enerji kazandırdığını hissedin, şimdi.
Sanki böyle bir anda yumuşayıp, akışkan hale geldiğinizde çok durağan ve dingin hale geliyormuşsunuz gibi hissettirse de o dinginliğin içindeki enerjiyi hissedin. Gerçek enerji, gerçek yaşam enerjisi dediğimiz şey bu.
Bu his; “Yumuşuyorum ama yavaşlıyorum” gibi değil; burada bir dinginleşme var ama aynı zamanda da sadeleşme ve durulma hali de var. İçerideki sular duruluyor. O sade ve duruluğun içerisinde ihtiyacınız olan gerçek enerji var, onu fark edin.
Bazen hareketliliği, enerjik olmayı kaosla karıştırıyoruz. O zaman da fevri, aceleci hallere bürünüyoruz. Sakinliğin, dinginliğin ve duruluğun içindeki enerjiyi önce bir hissedin. Kendi doğasında hareketlilik olan dönemlere girdiğinizde ve enerjiye ihtiyacınız olduğunda bu duruluğu, dinginliği ve sadeliği hatırlayın.
Bedeninize birkaç nefes daha alıp, verin.
İçerideki sular biraz daha durulsun, dinginleşsin. Bu size vakit kazandıracak; çünkü bu duruluk ve dinginlikte net görebileceksiniz. İçerideki sular ne kadar net ise anı algılarken ki, gözleriniz de o kadar net. Ve net algıladığınızda da her türlü duruma yaratıcı çözümlemeler getirebiliyorsunuz.
Şimdi geçeceğimiz safhada eğer imgeleyemiyorsanız sadece takip edin ve bazı yerlerde hissetmeniz yeterli. Eğer hissetmekte de zorlanırsanız –mış gibi yapın.
Önce kendinizi bir yumurta gibi hissedin. Yani, fiziksel bedeniniz yumurtanın en içindeki sarısı, enerji bedeni diye adlandırdığımız beden ise yumurtanın beyazı. Ve sonra bizi korumaya alan, hem fiziksel hem enerji bedenimizi korumaya alan bir kabuğumuz var. Bu 3 katmanı kendi içinizde bir yerleştirin.
Yumurtanın sarısı, fiziksel/kişisel bedeniniz, beyazı enerji bedeniniz ve bir de sizi koruyan bir katmanınız var, bu da yumurtanın kabuğu.
Son birkaç aydır bizi koruyan katmanda, kabukta delikler açıldı. Dışarıdan gelen bir takım zorlamalar açılan bu deliklerden içeriye doğru sızdı.
Kabuğun çatlatmasının, o darbelerin ve zorlamaların amacı vardı aslında; o da alanımızı biraz daha genişletmek.
Ayrıca içeriden bizim fark ettiklerimiz ve temizlediklerimizle, içimizden akıttıklarımızla içeriden dışarıya doğru akan bir basınç da birtakım delikler oluşturdu. Ve tüm bunların neticesinde o kabukta çatlamalar oldu.
Şimdi bırakın; kabuğunuz çatlasın, iyice temizlesin ve o eski kabuk bir gitsin. Merak etmeyin yenisini getireceksiniz. O yüzden de kendinizi şimdilik bir kabuksuz hale getirin.
…
Dışarıdan size destek vermek üzere Kozmos’tan akıtılan bir enerji var. Bunlar, çok mikro seviyede yepyeni, isimlerini bilmediğimiz enerjiler.
Şimdi yepyeninin, taptazenin enerjileriyle içinizde oluşan boşlukları doldurmaya başlayın.
İçinizde açılan delikleri doldurun.
O delikler nerelerde açıldı, bilmek zorunda değilsiniz; ama onları görebiliyorsanız doldurun. Mesela bu delikler daha çok sırt bölgesinde olabilir. Kalbin hemen arkasında, iki kürek kemiğinizin arasında hissedebilirsiniz.
Siz başka yerlerde o boşlukları bulduysanız doldurun; ama sırtınıza da dikkatinizi verin. Bu bölge de önemli.
…
İçiniz, sizde açılmış boşluklar, şu anki enerjilerle dolmaya başladığında irtifa yükseldiğinden biraz baş dönmesi yapabilir, bedende bir sallanma hissiyatı doğabilir, mideniz bulanabilir.
Ve bilmediğiniz bir enerjiyi de içeriye aldığınız için biraz yabancılaşma hissi olabilir. Tüm hislerin doğal olduğunu bilin. Alışma süreci bitince de geçecek ve kendinizi enerji dolu hissedeceksiniz. Bu dönem en ihtiyacınız olan şey bu, güvenin.
…
Şu anda boğazınıza doğru odaklanın, bir süre.
Bu yeni, taze enerjilerle boğazda açılmış olan o boşluğa dikkatlerinizi verin ve 10-15 saniye bu alanı doldurun.
…
Şimdi tüm dikkatlerinizi üçüncü gözünüze verin, 2 kaşınızın ortasına.
Orayı da doldurun; geleceğe dair vizyonunuz tazelensin, netleşsin.
Üçüncü gözünüz de enerjiyle dolsun.
…
Avuç içleriniz şu anda kendisini çok belli edebilir.
İki avucunuzun tam ortasında bir delik varmış gibi hissedin ve yepyeni enerjiyle şimdi avuç içlerinizi doldurun.
Enerji buradan çok akmış ve çok büyük delikler açmış olabilir. Eskiye dair her şeyi -artık işe yaramayan, süresi dolmuş her şeyi- avuçlarımızda akıtmışsınız, ne harika.
Yepyeni enerjilerle dolsun avuç içleriniz ve böylece dokunduğunuz her şey size hizmet eden, sizin şu anki enerjilerinize ait olmuş olsun.
…
Sol elinize dolan enerjiyi kalbinizin üzerine, sağ elinize dolan enerjiyi de karnınıza koyun. Bir süre burada kalın. Renkler görmeye, enerji dalgalanmaları hissetmeye başlamış olabilirsiniz.
Her şey doğal, şu anda.
…
Ve şimdi ellerinizi, birbirine dokunmayacak ve açık bir şekilde, yavaşça dizlerinizin üstüne koyun.
Avuçlar yukarıya bakabilir veya bacakların üzerine konulmuş olabilir.
Fiziksel bedeninize tekrar bir bakın; doldurmak istediğiniz bir boşluğunuz, bir delik kaldı mı?
Sızan akan enerji, geçmişte temizlediklerinizden doğan bir boşluk hissi kaldıysa, son bir kere daha, şu anki enerjilerden faydalanın ve doldurun.
Yeni enerjiler içinize yepyeni tohumlar ekiyor, onu bilin.
Tam da ihtiyacınız olanları kutsal zamanlarda size vermek üzere giriyor içinize, onu fark edin.
…
Şimdi o baştaki yumurtanın sarısı imgesine geri dönün:
Fiziksel/kişisel bedeniniz yumurtanın sarısı, oradan yumurtanın beyazına enerji bedeninize doğru, tertemiz, taptaze, yepyeni enerjilerle gerçek kimliğiniz, şu anki benliğiniz yansımaya başlasın.
“Ben artık buyum” enerjisi, kendinizin daha derin halleri…
Artık o primitif hallerden çıktınız. Daha derin, kişiliğinizin, kimliğinizin “ben” dediğiniz şeyin daha derin anlamlarına doğru ulaştınız.
Sizden artık bu yansımaya başlasın.
Ve bu yansırken tüm öğretilere, tüm deneyimlere başınızdan geçen her şeye teşekkür edin.
Sizi bu seviyeye getiren, bu bilince getiren, bu farkındalığa taşıyan herkese, tüm olaylara teşekkürler, şükranlar, minnet…
Enerji bedeninizin bembeyaz, pırıl pırıl olduğunu hissedin.
Şu andan itibaren enerji bedeniniz taptaze ve auratik alanınız göz kamaştırıcı derecede parlıyor…
En kaliteli elmas gibi parlıyor, şu anda ve içinde bir minik siyah nokta dahi yok.
O pırıl pırıl halinizi görün, hissedin.
Niyetlerinizin temizliğinden, kalbinizin hafifliğinden, zihninizin dinginliğinden gelen bir parıltı hali bu.
İçinizdeki suların duruluğunu hissedin.
Buradan gelen köklü gücü hissedin şimdi…
Ve ne durdurulamaz bir enerji olduğunu bilin. Empati dolu, şefkat dolu, gerçeklik hakikat dolu bir enerjidir bu, hissedin onu.
“Ben” dediğiniz şeyin eski kabuklarından hafifledikçe, menfaat dolu, korku dolu yüzlerinden, hallerinden, o eski kabuğundan sıyrıldıkça, ne kadar durdurulmaz bir hareketlilik, bir enerjiyle doluyorsunuz ve yüce bir hale geliyorsunuz.
Bu parlaklığınızı hissedin.
…
Ve şimdi yepyeni bir kabuğa, o yumurtanın kabuğu dediğimiz yere doğru geliyorsunuz.
Kendinizi ve bu enerjiyi şimdi koruma altına alacaksınız.
Siz bilin veya bilmeyin, şimdiye kadar hep bir koruma vardı, doğal olarak. Ama bu koruma kalkanı, bu yumurtanın kabuğu korku yüklüydü.
“Aman bana zarar gelmesin” ve bunun içinde “aman sağlığıma, malıma mülküme, aman çoluğuma çocuğuma, parama, kimliğime, haysiyetime, onuruma, gururuma zarar gelmesin” vardı.
Tüm bunları lütfen bir nefesle temizleyin. Artık koruyacağınız şey bu değil, oralar bitti. Korku yüklü yaşamlar geçmişte kalmak üzere.
Ve o geçmişte kalmak üzere olan olguları şu andan itibaren bitiriyoruz.
“Enerji bedenimi ve kalbimi koruyacak olan bu yeni koruma kalkanı kendi saf halimi, merkezlenmiş hâlimi korumak içindir. Bana ait olmayan enerjiler içeriye giremesin. Ve benim niyetim temiz kalabilsin. Zihnim ve içimdeki sular bulanamasın. Odağımı bana ait olmayan yerlere, hayatıma, yoluma, emellerime, arzularıma, hayallerime ait olmayan yerlere akıtamayayım. Kendi hakikatimle merkezimde, temiz niyetlerimle, hafif kalbimle, dingin zihnimle yürüyebileyim.”
Kabuk, tüm bunları korumak üzere olsun.
Ve bu pırıl pırıl halinizi sürdürülebilir hale getirmek üzere şimdi; o koruma kalkanınızı, yumurtanın o en dış kabuğunu, yavaş yavaş yerleştirmeye başlayın.
Kimilerinize bir tül perde gibi hissettiriyor kendisini, bazen de gerçekten yumurtanın o en dış kabuğu gibi, kimileriniz için de cam bir fanus oluyor.
Onu siz bilin, siz karar verin. Doğrusu yada yanlışı yok.
…
Ve bu yeni varoluş halinize, yeni bilinç boyutunuza pırıl pırıl halinize dışarıdan bir gözle bakın şimdi. Yukarıdan bir gözle görmeye çalışın.
Bu aslında gerçek kimliği sonsuzluk olan enerjinin insan hâli…
…
Harika şeyler yaratmak üzere adım atacak bundan sonra.
Müthiş bir yüreklilik ve cesaretle…
…
Ve Yenilenmiş Enerjimizi Koruma Meditasyonu’nu sona erdirmek üzere;yavaş yavaş nefeslere gelin, tüm imgeleri yavaş yavaş bırakın.
Somut bedenlerinizi hissetmeye başlayın.
Enerji bedenimizde çok çalıştık, artık somuta doğru gelin şimdi.
Ellerinizi, ayaklarınızı biraz oynatmaya başlayın.
Göğüs bölgenize biraz “pat pat” vurmak isteyebilirsiniz. Belki saç diplerinize biraz masaj yapmak isteyebilirsiniz. Enerji, tüm bedene iyice yerleşsin.
Şimdi biraz ellerinizi ovuşturun, avucunuzun içindeki enerjiyi hissedin. Ve avuçlarınızın içindeki o ısıyı bedenlerinizde ihtiyaç olan bir yer varsa, oraya koymak isteyebilirsiniz.
Güzel derin kocaman bir nefes alıp, verin şimdi.
Ve bu döneme hazırsınız.
Sizleri çok seviyorum.
Yepyeni ve taptaze enerjilerin sunduğu hafiflikle yükselmek, hafifliğin özel iksirini içerek akışkan, bilge, pratik ve zengin bir hayat yaratmak için Hafifliğin İksiri ile Yükseliş Meditasyonu’nu pratik etmenizi öneriyoruz. Bu özel meditasyonumuzu incelemek ve edinmek için MO Store’u şimdi ziyaret edin.
Kaynak: Ezgi Sorman
Bu meditasyonumuzu okulumuzun podcast kanalı MOTALKS’tan ayrıca dinleyip, pratik edebilirsiniz.