Beyinlerimizi öncellikle bilinçli olmak ve bilincin genişlemesi için kullanıyoruz ve bazı insanlar bilinçlerini diğerlerinden çok daha ileriye taşıyor. İçsel gelişim için kahramanlarımız, en iyi örneklerimiz, her nerede doğdularsa, insanlığın spiritüel rehberleridir. Özellikle Buda ve onun temsil ettiği her tür – azizler, bilgeler ve ileri görüşlüler – insanlığın eşsiz bir özelliğinin mükemmelleştirilmesini simgeliyorlar. Bu, anlam için yaşamaktır ve insanı üstün bir anlam için açlığa götürür. Beş duyudan alınan ham veri anlamsızdır.
Paleolitik Çağ’daki mağara adamlarına veya ilk toplayıcı avcıların kısa, zorlu hayatlarına bakınca beyinlerinin matematiğe, felsefeye, sanata ve yüksek mantığa elverişli olduğunu düşünemezsiniz. Bu yetenekler gizliydi ve Hindistan’da iki bin yıldan uzun bir zaman önce fakirliğin ve hayat mücadelesinin ortasında yaşamış olan Buda gibi biri, içimizde çok fazlasının saklı olduğuna dikkat çekiyor, tabii anlama karşı duyduğumuz şiddetli arzumuzdan faydalanabilirsek…
Burada anahtar, “bilincin genişlemesi”dir.Ne tür bir deneyime sahip olursanız olun, ona sahip olmak, öncelikle farkında olmanızı gerektirir. İnsan olmak, bilinçli olmaktır; tek sorun, ne kadar bilinçli olduğudur. Bütün dinlerin ve mistisizmin ima ettiklerini çekip alırsanız, Buda’nın örnek teşkil ettiği üstün bilinç durumu herkesin mirasının bir parçasıdır.Eski bir Hint deyişi bilinci, bir kapıdaki hem eve hem de dış dünyaya aynı anda ışık saçan lambaya benzetir. Bu, “içinizdeki” ve “dışınızdaki” şeylerin aynı anda farkında olmanızı sağlar. Farkında olmaksa ikisi arasında bir ilişki yaratır.
Peki, bu ilişki iyi midir, yoksa kötü müdür? İnsan zihninde tasarlanan cennetlerin ve cehennemlerin hepsi birer düşünce ürünüdür. Hem içe bakarak düşünüyoruz hem de dışa bakarak düşünüyoruz. “Sadece düşünceleriniz kadar güvendesiniz.” diyor bilgece bir aforizma.Ama düşünceler nereden geliyor? Hem tehlikeli ve güvensiz olanlar hem de rahatlatıcı ve güvenilir olanlardan bahsediyoruz. Bunların kaynağı, bilincin görülmeyen bölgesidir. Zihin için farkındalık, yaratmanın ana rahmidir. Anlam dolu bir hayat elde etmek için nasıl daha bilinçli olabileceğinizi düşünmelisiniz. Ancak o zaman kendi kaderinizin belirleyicisi olursunuz.
Bilinç merak uyandıran bir şeydir. Hepimiz buna sahibiz, ama yeterince değil. Yine de stok sınırsızdır. Sonsuz gelişmeyi savunduğu için Buda, Budizm’in fazlasıdır. En iyi spiritüel rehberler şu güçlü yönlere örnektir ve üç engelden kaçınırlar.Üç güçlü yön: Gelişmek, yayılmak, ilham duymak
Üç engel: Kasılma, sabit sınırlar, benzerlik
Bu terimlerin hiçbiri açıkça dinle alakalı değildir. Bunlar, varoluşla daha fazla farkındalık içinde yüzleşmekle ilgilidir. Efsaneye göre Buda, Siddharta adına arayış içinde bir meraklıyken, kral olan babası, prens olarak doğan oğlunun büyük bir hükümdara dönüşmesini istemiştir. Siddharta’nın spiritüel isteklerini bastırmak için onu sarayın duvarları arkasına hapsetmiş, etrafını lüksle çevrelemiş ve günlük hayatın acılarıyla herhangi bir şekilde ilişki kurmasını engellemiştir.Bu, bizim farkındalığımıza ne yaptığımıza dair bir örnektir. Kendimizi egolarımızın duvarlarına hapsediyor ve sabit zihinsel sınırların ötesine bakmayı reddediyoruz. Tüketim toplumunun bizim için sunduğu zevklerin ve malın mülkün peşinden gidiyoruz.Üstün bilinç her zaman spiritüel bir durum olmak zorunda değildir – bu genişlemiş bir durumdur. Spiritüellik zamanı gelince gelir ve bu da başladığınızda ne kadar kasılmış olduğunuza bağlıdır. Stres ve üzüntüyle dolu bir hayat doğal olarak farkındalığın kaybolmasına neden olur. Bu bir hayatta kalma tepkisidir, tıpkı bir aslanın yaklaşmasıyla bir araya toplanan bir antilop sürüsü gibi… Kasılmanın ilkel bir güvenlik türü yarattığını, bedelininse gerginlik, korku, sürekli tetikte olma ve güvensizlik olduğunu fark etmeniz gerekiyor. Ancak bilincinizi genişleterek kapıdaki lamba olabilir, dünyayı korkusuzca ve kendinizi de güvensizlik duymadan görebilirsiniz.Önemli nokta: Eğer içsel gelişim istiyorsanız, bilince yaklaşmanızda Buda gibi olun. Farkındalığınızı genişletin ve zihnin içinde örülen duvarların ötesine bakın.
BİLİNCİNİZİ NASIL GENİŞLETİRSİNİZ?
*Uyanık, farkında ve tetikte olmaya daha fazla dikkat edin.*Benzerliğe direnin. Herkes gibi düşünüp, davranmayın.*Kendinize değer verin. Kendinize değer vermek için başkalarının onaylamasını beklemeyin. Dışarıdan onay beklemek yerine başkalarına yardım etmeyi deneyin.*Sanat, şiir ve müzik aracılığıyla zihninizi üstün bir vizyona açın.*Kendi temel inançlarınızı sorgulayın.*Egonun isteklerini azaltmaya çalışın. “Ben, kendim, benimki” sınırlarının dışına çıkın.*Hayatınızın sahip olabileceği en üstün anlamı hedefleyin.*İçsel gelişimin bitmeyen bir süreç olduğunu aklınızda bulundurun.*Spiritüel yoldan – ya da bunu her ne şekilde tanımlıyorsanız – dürüstlük ve umutla ilerleyin. Bilincinizi genişletmek, egonuzun sınırlarının ötesinde anlamlı ve doyumlu bir hayat yaratmak için düzenli meditasyon pratiği edinin. Okulumuzun imza eğitimi Meditasyon 360 Programı ile meditasyonun mekaniğini derinden kavrayacak; meditasyonu günlük hayatınızın bir rutini haline getireceksiniz. Bu sayede:
- sezgilerinizi ve iç bilgeliğinizi uyandıracak;
- yaratıcılığınızı keşfedecek;
- zorlu enerji ve duyguları daha iyi yönetmeye başlayacak;
- daha kalpten bağlar kurabilecek;
- mucizelerle dolu anlar yaratma becerisi kazanacak;
- sadece kendinize değil bütüne de katkıda bulunacaksınız.
Farklı temalarda dokuz bölüm içeren, 4K kalitesindeki bilinçaltı görseller ve müzikler eşliğinde özel bir prodüksiyonla hazırlanan Meditasyon 360 Programı’nıincelemek ve edinmek için MO Store’u şimdi ziyaret edin.
Kaynak: Deepak Chopra ve Rudolph E. Tanzi- Süper Beyin, syf. 69-71
