Skip to content Skip to footer

En Çok İhtiyacımız Olan Yetenek

Bu yayınımızda belirsizlikte en çok ihtiyacımız olan yetenekten bahsedeceğiz.

Yine belirsizlikle sınandığımız dönemlerdeyiz. Böylesi bir dönemde bir soruyla başlamak istiyorum. Nefeslerinizle bedenlerinize doğru gelirken kendinize şu soruyu yöneltin: 

“Belirsizlikte en çok ihtiyacımız olan yeteneğimiz nedir?” 

Cevabı vereceğim ama önce sizce ne olduğunu bir sorgulamanızı istiyorum.  

Her ne cevap bulduysanız, kendiniz için doğru. Eğer şimdi vereceğim cevaba ulaşamadıysanız cevabımı bir opsiyon olarak elinizde tutun. Bu opsiyonu detaylıca anlatacağım. 

Cevap; sezgilerimiz yani altıncı duyumuz, altıncı hislerimiz. Sezgilerimiz geliştirilebilir bir yetenektir.

Durduğumuz An’larda, o belirsizliğin içerisinde kendimize durma alanları, nefes alanları yaratabildiğimiz An’larda, tam olarak durmuyoruz aslında, beklerken derleyip toparlıyoruz.

Beklerken hem duygularımızı, düşüncelerimizi hem planlarımızı, hayallerimizi hem geride bıraktığımız kendimizi, parçalarımızı hem de etrafımızdaki enerjiyle bilgiyi derleyip, toparlıyoruz. 

Kendime nefes alanları bıraktığım zaman her şeyi algılamaya izin veriyorum.

”Ben tam olarak bütünümle burada mıyım, An’da mıyım? Yoksa parçalarla çeşitli yerlere dağıldım mı? Geride bıraktıklarım var mı? Ve aynı zamanda da şu An’da burada benim için gelen, bana kendisini göstermek, belirtmek isteyen mesajlar, bilgiler, enerjiler neler?”

İşte bu işleme biz altıncı hislerimizi, sezgilerimizi algılama işlemi diyoruz. 

Yapmaktan algılamaya geçtiğimiz, 5 duyumuzla algıladığımızla birlikte altıncı hislerimize de doğru yöneldiğimiz bir yolculuktan bahsediyorum.  

Bilincin yükselmesi için bilinçten çok bahsettim; MOTALKS Podcast kanalımızda bu konudaki tüm yayınlarımı dinleyebilirsiniz. 

Bilincin yükselmesi için entegrasyon şart ve bu neyin entegrasyonu? 

Benim parçalarımın bütüne ulaşması.  

Yepyeni bir güven alanına doğru geçiyoruz artık. Bunu hep konuşuyoruz, şimdiye kadar güven ile olan ilişkimiz her ne idiyse bu yepyeni bir formüle, hale doğru geçiyor. “Ben güvendeyim” veya “güveniyorum” dediğim cümlede benim güvenme tarzım, güvenle olan ilişkim daha önce bildiğim gibi değil, yepyeni. 

Bu sebeple çok fazla belirsizlik var. Ve bu belirsizliğin içerisinde güvenle olan ilişkimi yeni bir hale, formata geçirme durumunda sezgilerim benim en değerli ışığım, en değerli yol göstericim.   

Ve sezgilerimi geliştirmek için de “Ben şu anda kalbimde neler hissediyorum, kalbimde duymam gerekenler neler? Bir parça yapmayı bırakıp da dikkatimi vermem gereken yerler neler?” 

Bu sorulara dikkatimi verirsem, sezgilerimi de güçlendirmiş olurum.  

 Dışarıda çok güçlü feminen enerjiler var. O sebeple de “kalbimde duymam gerekenler neler, yapmayı bırakıp dikkatimi vermem gerekenler neler” sorularının cevaplarına doğru yönelmek için mükemmel bir zaman. 

Feminen enerjilerde durup, algılamaya biraz vakit ayırırız: Havada feminen enerjiler varken, kalbimle daha çok ilgilenebilirim, kalbimden geçenleri daha çok duyabilirim. Dolayısıyla bu dönemin enerjisi beni daha çok sezgilerime doğru yönlendiriyor. Ve sezgilerinizi kuvvetlendirmek isterseniz de bu enerjilerden faydalanabilirsiniz. 

Kendimize nefes alanları açıp, belirsizliğin içerisinde dururken yukarıda bahsettiği bu derleme toparlama hali aslında ‘parça düzenlemesine’ benziyor. Şöyle bir şey düşünün; örneğin, sizin 200-300 metrekarelik bir bahçeniz var. Bu bahçenizinbir bölümüne çiçekler ekmek, başka bir bölümüne çimen ekmek istiyorsunuz ki ayaklarınızla yeşil çimenlere basabilin. Diğer bir bölümüne belki biraz yeşillik, meyve sebze (belki bir tarafta elma ağacı, bir tarafta çilekleriniz, diğer tarafta rokalar, dereotları maydanozlar veya elinizle toplamak istediğiniz domatesler…) ekmek istiyorsunuz. 

Bu düzenlemeye geçmeden önce bir planlama gerekiyor, bahçenize bir bakmanız gerekiyor. “Ben aynı zamanda pratik olarak domatesi nereye ekersem benim için daha iyi olur, çiçeklerimi nereye ekersem kendim için daha iyi olur? Güneş nereden doğup, nereden batıyor?”

“Ve ben o bahçeye baktığımda nerede, neyi görmek istiyorum?” Bu son soru benim kalbimle alakalı. “Gülleri nerede koklamak, sümbüllere nerede dokunmak, domateslerimi nereden toplamak istiyorum?” Ve evet pratik bilgilere de ihtiyacımız var.  

Dolayısıyla belirsizliğin içinde durduğumuz zaman bir planlama da söz konusu, hem entelektüel hem de sezgisel, hissel bir planlama. Ve bu bütünlük benim bütünlüğümden doğacak. Eğer ben bölünmüşsem bu bütünlüğe ulaşamıyorum. O zaman da yaptığım işler de yarım yamalak oluyor. Kendimi tam ve bütün olarak yaptığım işlere de veremiyorum; çünkü aklım başka yerlerde de olabiliyor. Enerjim ve kişiliklerim de bölünmüş olduğu için An’ın içerisinde tam ve bütün hissedemiyorum.  

 Eğer sezgilerinizi daha fazla güçlendirmek, üzerine daha fazla çalışmak istiyorsanız Çekim Gücünü Yükseltme Atölyesi’ni edinmenizi öneriyorum. Atölyemize MO STORE’dan ulaşıp ondan da faydalanabilirsiniz. 

Çekim Gücünü Yükseltme Atölyesi kalbin manyetik alanını çok detaylı bir şekilde anlatıyor. Bu atölyedeki bilgiler ve pratikler için çok uzun yıllar bu konuya kafa yordum ve uzun yıllarımın deneyimlerimi, eğitimleriyle birlikte bu atölyeyi yarattım. 

Çekim Gücünü Yükseltme Atölyesi’ni edinip, pratik etmenin yanında, bu özel dönemde gün içinde kendinize nefes alanları yaratın. Ve bu nefes alanlarını açarak, etrafınızdaki enerjiyi, mesajları ve bilgiyi sezin. Bunu günlük, hatta An’lık pratik haline getirin. Ne zaman aklınıza gelirse bir nefes alın ve sonra da o bekleme, durma halinde enerjilerinizi, etraftaki mesajları ve bilgiyi derleyip, toparlayın.  

Umarım bu yayınım size destek olmuş, faydalı bilgiler sunmuştur.

Sizleri çok Seviyorum. 

 

Kaynak: Ezgi Sorman

 

İlgili yayınımızı okulumuzun podcast kanalı MOTALKS’tan ayrıca dinleyebilirsiniz.