Skip to content Skip to footer

Gerçeğin Göz Alıcı Işığında

Gerçeğin göz alıcı ışığında pırıl pırıl parlayan Nisan Dolunayının mesajları 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hediyesi olarak geliyor ve bu dolunayın içimizdeki çocuğu geliştirmek, sarıp sarmalamak üzerine mesajları var.
İsteği ise, duyguları süzerek daha stabil bir hal ile o duyguları, insanları, durumları, olayları daha dengede olarak görebilmek.

Söylemek istediğiniz çok şey var; içinizden çıkarmak ve ifade etmek istedikleriniz artık birikti, biliyorum. Ancak bu süreçte dilinizi ısırın, sıkı, merkezli durun ve öz saygınızdan ödün vermeyin. Böyle bir dönemdeyiz.

Evrensel enerjiler hiç olmadığı kadar transparan/şeffaf, gerçekler de pırıl pırıl parlıyor. Gerçeğin kendisiyle uyumlanma zamanı. Gerçek bizim gerçek dostumuz, bunu iyice algılama zamanı. Aradığımız tüm cevaplar, ihtiyacımız olan tüm destek gerçeğin tam içinde. Bu bir insanın gerçeği olabilir, bir durumun iç yüzü olabilir. Gerçekleri bazen görmek istemeyebiliriz, çünkü onu görmek çoğu zaman kendimizde bir değişim, bir dönüşüm yaratmayı yani konfor alanından çıkmayı da gerektiriyor.
Ve bazen bizim için süregelenler her ne kadar hoşumuza gitmese de rahatımızı bozmak, o konfor alanından çıkmak istemeyebiliriz. Korkunun verdiği bir atalet üzerimize çökebilir .O nedenle de gerçeği arada sırada şekil değiştirerek, hamur gibi yoğurarak, perdeli, koşullu, Polyanna gözlerinden bakarak görmek isteyebiliriz.

Gerçekler dostunuz, bu bilince zıplayın.
Niyetinize odaklanın: Asıl niyet, asıl amaç ne? Elde etmek istediğiniz sonuç ne? Niyetler eylemleri, eylemler de kaderimizi belirler, bunu hatırlayın. Eğer An’lık kışkırtmaya, öfkeye, hınca, rekabete, kıyasa, ihtirasa yenik düşersek hedeften uzaklaşırız.
Bu dönem, yola çıkma niyetinizi ve asıl hedefinizi aklınızda bulundurarak davranın. Aslında her zaman ve  özellikle bu dönem bunu aklınızda bulundurun; çünkü kışkırtmalar, manipülasyonlar, karanlık yerlere dalmalar çok olası. Yolda kaybolursanız da niyetinize ve hedefinize geri dönerek merkezlenin.

Bu Dolunay bizleri güçlendirmek, köklendirmek, dönüştürüp, sağlamlaştırmak için parlayacak. Gerçeklerle güçleneceğiz. Hoşumuza gitse de gitmese de gerçekler gün yüzüne çıkacak. Açık bir havada parlayan güneş gibi gözlerimizi kamaştırırcasına, böylesi belirginlikte gerçekler parlıyor olacak.
Tabi bununla birlikte dramlar da artacak. Gerçeği olduğu gibi kabul edemeyenler, yenilgi hissini yaşamak istemeyenler, sonuca bir an evvel, hızlıca, çarçabuk ulaşmayı umut edenler veya etrafına gerçeği gösteremedikleri için çaresiz hissedenler dramlara başvurabilir. ‘Dramlara başvurabilir’ derken bu konuda kişisel fikrimi belirtmek istiyorum: Aslında tadında dram, hayata bir parça heyecan katabiliyor ama dramlar bataklığına dikkat edin. Siz beni anladınız.

Şimdi sizden çıkanlar, dışarıya yansıyanlar – bunlar kelimeler, duygu, tavır, tutum ve eylem olabilir – temiz niyetiniz ve yüksek, parlak hedefinizle uyumlu olsun. Uyumlanana kadar sımsıkı durun, kendi kendinizle konuşun, yazın, güvendiğiniz bir kişiyle, bir dostunuzla dertleşin. Uyumlandıktan sonra etrafınıza aktarmaya başlayın.

Bu Dolunay gerçeği ortaya çıkartmak için duygu denizlerimizde sondaj yaptıracak.
Bir şey hakkında bildiklerimiz, zihinsel somut veriler yeterli gelmeyecek, tatmin olmayacağız. Derinlere dalıp, o şey hakkında ne hissettiğimizle yüzleşip, ancak o zaman gerçeğe ulaşabileceğimizi öğreneceğiz.

Çok önemli olduğu için yineliyorum: Zihinsel veriler tatmin etmeyecek; çünkü içimizde bir takım rahatsızlıklar olacak. “Tamam, bilgi var, görüyorum, somut veriler de var; ama bu veriler, bu bilgiler bir şekilde beni tatmin etmiyor, içimi kemiren bir şey var. O nedenle de derinlere dalıyorum, o şey hakkındaki hislerimle buluşuyorum.”
“Bu konu, bu kişi, bu ortam hakkında ben  ne hissediyorum?”
“Nisan ayının Dolunayı sayesinde hislerimle buluşuyorum ve ancak bu hislerimle buluştuğumda gerçeğe ulaşabileceğimi öğreniyorum.”

Görünenin, söylenenin, gösterilenin yani kitabın kılıfının pek de gerçeği yansıtmadığı, asıl mevzunun kitabın satırlarının arasında vuku bulduğu ve bu satırlar arasında dönemin ya sezgilerimize teyit ya da içsel rahatsızlığımıza bir cevap olarak geldiğini algılayacağız.

“Gerçeklerin kalbine inmeye hazır mısın?” diye soruyor Dolunay.  Bir süredir zihnin, salt, düz mantığın istediğimiz hayatı kurgulayabilmemizde yeterli olmayacağını, hayat akışına sezgilerimizle yön verip, teslim olabileceğimizi konuşuyoruz. Hayatın akışını algılamaya, hayatı kurgulamaya artık salt, düz mantık yetmeyecek.  Bir tek zihin, düşünce, fikirler yeterli olmayacak. İstediğimiz o yüksek hayatı kurgulayabilmemiz, akışa yön verebilmemiz, olana teslim olabilmemiz için sezgilerimiz çok değerli.

Bu Dolunay ne zamandır konuştuğumuz bu sezgi konusunu neymiş, ne değilmiş iyice bir anlatacak, algılatacak. “Meğer sezgiler ne kadar önemliymiş” dedirtecek. Yüksek kaliteli ve parlak bir hayat için sezgilerin hayati önemini kavrıyor olacağız.

Bu arada ne zamandır söz verdiğim Sezgisel Yaşam Atölyesi nerdeyse hazır, detaylarını bilmek isteyenler, konuyla ilgilenenler bize mail yoluyla info@meditasyonokulu.com adresinden başvurabilirler. Sezgilerin neden önemli olduğu, nasıl güçlendirebileceğimizi, sezgiler sayesinde ve sezgilerimizi hissederek hayata nasıl yön verebileceğimizi ana hatlarıyla oluşturdum.

Bu dolunay; bir denge, bir stabilite ve güç alacağınız bir alan, bir donanım yaratmak için harika bir fırsat sunuyor; çünkü denge donanımınızı bulabilmeniz ya da yeniden kurabilmeniz için dengeleri sarsacak. “Benim merkezim, balansım nerede?” Dolunay bu soruyu çok güzel sordurtacak.

Bir tarafınız zihinsel bilgilere güvenmeyip, gerçeği araştırmak üzere o kompleks, karmaşık, karışık duygulara ve hislere dalmak isterken diğer tarafınız basiti, sadeyi, düz denklemi, somut verileri isteyecek: “beni o duygu denizleriyle uğraştırma, somut veriyi ver geçelim, düz denklem vardır elbet.“ “Şimdi o kompleks, karışık, karmaşık, çarpışık duyguların içerisine neden dalmak zorundayım?” diyecek. Ama bir taraf da tatmin yerine hissetmek isteyecek. Bu nedenle de denge çok önemli olacak.
“Elimde somut veriler var; ama ben bunları hislerimle teyit etmek istiyorum.” “Hislere, sezgilere ulaşabilmek için de karmakarışık duyguların içinden geçmek gerekiyor.” İstiyorum- istemiyorum, seviyor-sevmiyor, her birimizin elinde birer papatya… Dengeyi böyle de buluyor olabiliriz.

Ani aymalara, ani caymalara, ani vedalara, ömürlük dönüşümlere hazırlıklı olun, kalbinizi, zihninizi hazırlayın, açık olun. Her şey sıçramak için olacak. Tabi herkes kendi zaman çizelgesine göre sıçrayacak. Belirsizliğin ve ani oluşumların içindeki bilgeliği aklınızda bulundurun. Göremiyorsak da bilemiyorsak da orada bir bilgelik var. Aniden gelip, bizi şoka soksa da istemiyorsak da orada bir bilgelik var. Bunu aklınızda bulundurun.

Bu arada bolluk bereket yaratmak için de bana çok iyi bir dönemmiş gibi geliyor. Eğer üzerine somut adımlar atmak istediğiniz yaratıcı fikirleriniz varsa Dolunay size ilham verebilir. İlham için dua edin; kalbinizi, bilincinizi açın.

Hem ani aymalar hem de böyle güzel ilhamlar önümüzdeki 3 aylık bir süreçte akacak. Temmuz sonunda nerelere varmış olacağız çok merak ediyorum.

Bakalım Dolunay bize hangi kapıları açacak, nerelere sıçratacak, nasıl ilhamlar akıtacak?

Dolunayın ışığı, şefkati, güzelliği, ilhamı, şifası sizinle olsun, üzerinize üzerinize yağsın.


Sizleri çok seviyorum.

 

Gerçeğin göz alıcı ışığında parlayan dolunay ile duygu denizinize dalmak, duygularınızı sterilize ederek, her anlamda yüksek kalitede bir hayat yaratmak için bu dönem çalışmanızda kritik önem taşıyan bir atölye önerimiz var: Toksik Duygulardan Arınma Atölyesi & Meditasyonu 

Bu atölyemizi edinerek;

  • toksik duyguların anatomisini keşfedecek;
  • bu duyguların insanın aurasına, bir anlamda çekim gücüne olan etkilerini fark ederken, arınma yöntemlerini de öğrenecek;
  • ömür boyu pratik edebileceğiniz dönüştürücü bir deneyim yaşayacaksınız: Arınma Meditasyonu.

Duygularımızın binbir tonunu ve hayatımıza olan etkilerini keşfetmek, bunun da ötesine geçip, hayatlarımızı dönüştürebilmek için MO Store’u şimdi ziyaret edin.

 

24 Nisan 2024 Dolunay Mesajları’nı, youtube kanalımıza özel Haftanın Kılavuzu yayınımızdan ayrıca dinleyebilirsiniz.