İlişki bir ihtiyaç mıdır? Hem evet hem de hayır.
İlişki bir ihtiyaçtır; çünkü hepimizin aslında sevmeye, sevilmeye, desteklenmeye, destek olmaya, paylaşmaya, paylaşarak büyümeye ihtiyacı var.
Sonuç olarak insanız ve duygularımız var. Bu duyguları paylaştığımız zaman pekişiyor; örneğin dertleşebilmeye ihtiyacımız var. İyi günlerimizde beraber kadeh kaldırmaya, birlikte kutlamaya ihtiyacımız var; evet insan olarak ilişki, bu bağlamda bir ihtiyaç.
Ancak, “hasta olduğumda birisi bana baksın, çocuk doğurayım da yaşlandığımda çocuklarım bana baksın, yalnız kalmayayım veya evde bir nefes olsun” diye ilişkiye giriliyorsa, burada sıkıntılar yaşamaya başlıyoruz. O zaman her girdiğimiz ilişki menfaate dönüşüyor, kendimize bir çıkarımdan dolayı ilişkiye girdiğimiz için de o ilişki yürümüyor, hasarlı oluyor, düzeltilmesi gerekiyor veya ilişkide ‘dur-kalk’lar oluyor.
“Her ne olursa olsun evde bir nefes var, yalnızlığımı paylaşacak birisi var.” diye uyumlu olmadığınız bir insanla bir evi paylaşıyorsanız, kendinize ne kadar dürüstsünüz? Ve o ilişkiden menfaat haricinde ne bekleyebilirsiniz?
Hasta olup, kendimi kötü hissetmeye başladığımda ilk defa, yalnız kalmak istedim. Bu yalnız kalma ihtiyacımı çok net hissetim. Telefon açtığımda, bana bir çorba getirebilecek, yanımda durabilecek, şöminemi yakabilecek insanlar var; ama ilk defa kendi içimde bu hastalığımla etrafımda kimseyi istemedim. Ne kimseye yük olmak ne de birileri bana sürekli “iyi misin?” diye sorsun istedim. Yazmam gereken şeyler vardı; kafamı toplayıp, yazabildiğim kadarını yazdım, izlemek istediğim diziler, belgeseller vardı, onları izledim ve köpeklerimle birlikte çok iyiydim.
Ve doğayı hatırladım; hastalandıkları zaman hayvanlar, doğada kendi içlerine çekilirler ve bu yalnızlıkları onları şifalandırır. Ve ben hastayken köpeklerimle birlikte olmaktan çok keyif aldım.
Ama hasta olduğum başka dönemlerde şöyle zamanlarım olurdu; “ben söylemeden birisi de kapımı çalmıyor.” veya beraber aynı evi paylaştığım insanlar olduğunda sevgililerim, eşim, dostum… ya çok fazla beni didikliyor, “iyi misin?” soruları kafamı yoruyor veya yeterli şekilde sırtıma elini koymuyor ya da “dizlerime yatta başını okşayayım” demiyor. Bunun gibi yaman çelişkili yerlerden geçtiğim zamanlar da oldu.
Eminim sizlerin arasında benimle hem fikir olanlarınız da vardır. “Hasta olduğumda ben de böyle olurum.” diyenleriniz vardır.
Dolayısıyla, ilişki bir ihtiyaç mıdır? Doğru sebeplerden kaynaklanıyorsa ihtiyaçtır. Ancak korkularınızı gidermek için ilişkiye giriyorsanız, işte orada biraz sıkıntılar yaşıyoruz.
Ben kendi kendime çok güzel yetebiliyorum, kendi ihtiyaçlarımı duyabiliyorum ve dillendirebiliyorum. Mesela bugün uyandığımda, uzaktan gelen şifalar çok iyi geldi, hoşuma gitti ama hastayken yanımda kimseyi istemedim. Ve işte burada, insanın kendisinin neye ihtiyacı olduğunu bilip, ihtiyaçlarıyla öncellikle düzgün ve dürüst bir ilişkiye geçtiğinde insanlarla başka ilişki boyutlarına geçmesi çok daha sağlıklı oluyor.
Beyoncé’nin söylediği bir cümle geldi, bu sabah aklıma, demişti ki;“you first get a life before, becoming someone else’s wife– birisinin karısı olmadan önce, bir hayat kur kendine.”
Cümlenin özünde şu var: Önce kendi hayatını kur, ondan sonra birisiyle ilişkiye gir.
Beyoncé’yi de bu cümlesiyle ayrıca onurlandırmak istedim; çünkü bu yıl Grammy’lerde galiba 88 kez adaylık gösterilen müzisyen olarak rekor kırdı. Ve böylece eşinin de rekorunu kırmış oldu. Öncellikle kendi hayatını kurdu, ne istediğini bildi, ihtiyaçlarıyla düzgün bir ilişki içerisine girdi. Ondan sonra başkalarıyla ilişkiye girdi.
İhtiyaçlarımızı bilmek, onlarla dürüst ve şeffaf bir ilişkiye girmek ve ihtiyaçlarımızı kendi kendimize giderebildikten sonra da başkalarıyla ilişkiye girmek…
Sebebiyse, kendi ilişkimi ve ihtiyaçlarımı bilmezsem, neye ihtiyacım olduğunu bilmezsem, onu giderebilmenin yollarını da bilemem. Ve sonrasında bunların giderilmesini başkalarından beklerim.
Geçenlerde bir arkadaşımla sohbet ediyorduk, “hep ben mi söyleyeceğim” dedi. “İhtiyacını neden dile getirmiyorsun” diye bir soru sordum, “ben söyledikten sonra bir anlamı yok ki” dedi. İşte buralar biraz tehlikeli yerler.
Bir ilham gelip, o ilhamla ihtiyaçlarımızı karşılayabildiğimizde; bu bize çok büyük bir öz güven verir.
Özellikle de hastayken, ihtiyaçlarını kendin giderebildiğinde, gidermeyi öğrendiğinde ve gideremediğinde ise ihtiyaçlarını net ve dürüstlükle dile getirebildiğinde çok büyük bir öz güven yükselmesi geliyor.
En kötü anlarımda bile kendi kendime bakabiliyorum, ihtiyaçlarımı giderebiliyorum; o zaman ilişkiye, korkumun ihtiyacını gidermek yerine ruhumun ihtiyacını gidermek için girebiliyorum.
Paylaşarak büyümek için, destek olmanın keyfini yaşamak için ilişkiye girebilirim veya destek olunmasını istediğim zaman “waow bana destek olmak isteyen insanlar var” hissini yaşamak için ilişkiye girebilirim. Sevgimi paylaşmak, sevgiyi büyütmek, aşk yaşamak için ilişkiye girebilirim.
İlişki bir ihtiyaç mı? Ruhun ihtiyacı, kalbin ihtiyacı.
Ve fakat, egonun ve korkunun ihtiyacı olduğu zaman sıkıntılı yerler.
İlişki bir ihtiyaç mı? Hem evet ve hem de hayır.
İhtiyaçlarınızı kendi başınıza giderebilmeniz için, içinizdeki sonsuz kaynağın idraki ve bu kaynakla bağınızı güçlendirmek elzemdir.
Her anlamdaki ihtiyaçlarınızı, içinizdeki sonsuz kaynakla giderdiğiniz, bolluk bereket dolu bir hayat kurma becerisi kazanmak için Kişisel Kaynağımızla Bağlanmak İçin Meditasyonu’nu pratik etmenizi öneririz. Bu çok özel meditasyona MO Store’dan ulaşabilirsiniz.
Kaynak: Meditasyon Okulu Youtube Kanalımızın “İlişkilerde Denge Sohbetleri 4. Bölüm – İlişki bir İhtiyaç Mı?” yayınından derlenmiştir.