Skip to content Skip to footer

Kalbinizde Yatanları Parlatmak İçin

Kalbinizde Yatanları Parlatmak İçin pazartesi günü gerçekleşen ve çok önemli mesajları olan Dolunay büyük fırsat sunuyor;  bizleri çok yükseklere fırlatmak üzere ışığını yayıyor. Bununla birlikte yükseklere fırlatılmaya da hazır olmamız lâzım.

Dolunay meditasyonuma oturduğumda enerjiler, mesajlar aktı ve bu yayınımızla aktaracaklarım umarım size fayda sağlar.

Genelde ay döngülerinde uygulanan ritüeller vardır; isteklerinizin, dolunayda bitirmek veya tamamlamak istediklerinizin yazılması ile yapılan. Dolunay ile kapanan döngünün hayırlarla dualarla uğurlanması için, başlayacak olan yeni döngüye hazırlanmak üzere yapılan ritüeller vardır.

Ancak bana göre, bu Dolunay öyle bir dolunay değil; her zamanki gibi bir ritüel önermiyorum. Bu Dolunay o kadar büyük bir yaratıcılığı açıyor ki; ( ve biliyorum kaoslar da var, birazdan bu konuya değineceğim) bizi çok yüksek bir yere fırlatmak istiyor.

Dolunaydan faydalanabilmeniz için size şunu öneriyorum: Eğer dileklerinizi, isteklerinizi, hayallerinizi yazmak, gelecekteki kendinizle irtibata geçip, şu anki kendinize akan mesajları duymak veya isteklerinizi cümleleştirmek için kafanız yoksa – hem Merkür Retrodayız hem de Dolunayın etkisi altındayız; bir sürü sert olaylar dönüyor –özetle yazmaya, çizmeye, cümleleştirmeye mecaliniz yoksa daha efektif bir pratik sunacağım size. Bu da; istediğiniz hayatı, ulaşmak istediğiniz alanı, yaşamak istediğiniz hayatı bedenleyin, bedeninizde hissedin.

Cümleler kurmaya, bir şeyleri görmeye yada yapmaya ihtiyacınız yok; çünkü ne düşünmeye ne cümleleştirmeye ne de ifade etmeye mecalinizi zaten yok.

Böylesi bir durumda sadece, “Ben kendim için nasıl bir hayat istiyorum? Kendime nasıl bir hayatı uygun görüyorum veya hak görüyorum, hak buluyorum?” diye sorarak cevap neyse, “şu An onun enerjisini bedenliyorum” deyin ve 10 saniye bu hisle kalın.

Nasıl bir hayatla uyumlanmak istiyorsanız ve bundan sonra nasıl bir kapının size açılmasını istiyorsanız, 10 saniye durun, bedeninize indirin ve onunla uyumlanın.
Fazla çabaya gerek yok, Dolunay zaten çok kuvvetli geliyor, inanılmaz büyük bir şiddeti var.

“Buradan sonra benim için nasıl bir kapı açılsın, ben hangi eşikten atlayayım, bundan sonra hayatımı artık hangi alanda, nerede ve ne şekilde idame ettireyim?” sorularının cevabını, yolunu bulmak adına sadece Dolunay ışığının altında 10-15 saniye oturun.
Dolunayla birlikte açılan o kapıdan geçmenize yetecek, ne istediğinizi bilmenize yetecek, neyle uyumlanmanıza yetecek.

Şimdi gelelim, Dolunay’ın mesajlarına. Söylemek, ifade etmek istedikleriniz var, Dolunay günü bu söylemek, ifade etmek istedikleriniz birden açılabilir. Bu nedenle de Dolunay günü ve önümüzdeki bir hafta boyunca üç düşünüp, bir söyleyin.
Bu söylemek istediğiniz (yapacağınız bir yorum olabilir, birisine en sonunda ihtiyacınızı ifade etmek olabilir) her ne ise üç kere düşünün, bir kere söyleyin.
Yada “kendimi ifade etme isteğim ve ihtiyacım var, fakat neden konuşamıyorum’ gibi hisler içindeyseniz ve söyleyecek bir şey bulamıyorsanız, susun ve söylemeyin.

Yeni Aydan sonra çok güzel cümleleriniz gelecek. Belki de Dolunay size cümlelerinizi söylemek, ifade etmek istediklerinizi toparlama fırsatı veriyordur. Ama iyice biriktiyse ve mikrofonu elinize alıp, konuşasınız varsa, o zaman belirttiğim gibi üç kere düşünün, sonra bir kere söyleyin.

Çok büyük değişim içerisindeyiz, şoklanarak genişliyoruz ve gelişiyoruz. Öyle bir şey görüyorum ki; hem kolektif hem de bireysel, kişisel olarak ‘bir alana bir bedava’ gibi şokların içerisindeyiz. Bir sağdan geliyor, bir soldan…

Bu şoklar, sağdan soldan gelmeye devam edecek, sinirleri de sınırları da zorlayacak. Sanki kapasitemizin artık sonuna kadar gelmişiz ve yutkunamıyoruz gibi bir yerlere varacak, şaşkınlık, ne yaptığını bilemediğimiz haller artacak.

Kolektif bilinç bile şu anda ne yapacağımızı bilmiyor. O nedenle de şaşkınlığınız, ne yapacağınızı bilmemek çok doğal, çok normal.

Biliyorsunuz ki; kolektif bilinç aslında bütün bilincimizi aldığımız ve hayatı güzelleştirdiğimiz, pratikleştirdiğimiz yer; ancak kolektif bilincin dahi şu anda bize verecek bilgisi yok. Böylesi bir şaşkınlığın, bambaşkalığın, yepyeniliğin içerisindeyiz. Ve bu Dolunayın ışığı bunu iyice açacak.

Şokların biri bitmeden öbürü başlarken, bir derin nefesin önemini hatırlayacağız. Bir derin nefes nerelere kadir, göreceğiz.

Şaşkınlıktan ne yapacağınızı bilmediğiniz olaylar, durumlar var. Elinizden gitmesi gerekenler gidecek.
Dolayısıyla da Dolunayın cümlesi şu:
“Neye ihtiyacım olduğu açık ve net ortada. İhtiyacım olmayan da efektif bir şekilde ortadan kaldırılacak. Ben ortadan kaldıramıyorsam, onu Dolunayın açtığı, bu büyük ışık, kolektifin isteği elimden alıp, kaldıracak.”

Sinirler ve sınırlar zorlanacak, şaşkınlık, ne yapacağını bilememe halleri artacak, demiştim. Bu hislerin bir ‘upgrade’/yükseliş süreci olduğunu kesinlikle hatırlayın.

Dolunayın ışığı dev bir ‘upgrade’e açılıyor. Şu anda tıkanıklık, problem, ket vurma, kaybolma, saldırı gibi görünenler aslında bizleri daha büyük bir sıkıntıdan kurtarmak için oluşuyor. Bunu hatırlayın.

Oradan buradan tetikler, iğnelemeler, saçma sapan hareketler gelecek; çünkü kendini kaybetmiş insanlar, kaybolmuş ruhlar sizi tetikleyip, şoklayarak, aslında sizden, ışığınızdan beslenmeye çalışacaklar. Canları sıkılan çok fazla insan var, bu dünyada. Canı, içi sıkılan insanlar size gelecek.

Yukarıda belirttiğim üzere; elinizden alınanlar, şu anda tıkanıklık, problem, ket vurma, kaybolma gibi görünenler aslında sizi daha büyük bir sıkıntıdan kurtarmak için oluşuyor. Bunu (sınırlarınızı zorlayanlar, provoke edenler aslında sizin kendinizi daha rahat ifade edebilmeniz, kendi kabuğunuzda, varoluşunuzda kendinizle daha huzurlu ve daha mutlu olmanız için var olduğunu) hatırlayın ve onları da bu şekilde kullanın.

Bu süreç ayrıca kimilerinin güçlendiği, kimilerini de tevazuyu öğrenmek durumunda kaldığı bir Dolunay.

Diğer bir deyişle bazı kişiler;  “sonunda buradayım ve gücümü buldum, sonunda hiç kimsenin beni durduramayacağını, gerçek değerlerimin aslında elimden alınamayacağını buldum.” diyerek, toprağından çıkıp yeniden doğacak, çok güçlenecek.

Kimisi de mütevaziliği öğrenecek. Onların egosunun etkileneceği durumlar olacak, kibirleri yerlere düşecek, çokbilmişlikleri etkilenecek ve tevazuu öğrenecekler. Böylesi deneyimlerin yaşanacağı bir Dolunay.

Ayrıca maskelerin ardındakilerin açığa çıkacağı bir Dolunayın ışığının altındayız.
“Ben böyleyim, şöyleyim, buyum.” değil de maskenin arkasında ne varsa onlar bir bir dökülüverecek. Ve maskenin arkasındaki açığa çıktığında ise tevazuyu öğrenmek zorunda kalacak bir sürü insan olacak.

Diğer bir deyişle; insanlığın ne demek olduğunu öğrenip, ondan sonra “ben de alt tarafı bir insanım, bir silkelenip, kendime geleyim.” diyecek insanlar olacak. Umuyorum ki bazı insan grubu bunu idrak edebilir.

Bununla birlikte; kalplerde yatan, biraz da gizli gerçekleri konuşma fırsatı, isteği, tetiği var. Beklenmedik ve eksen kaydıracak gerçekler, bunlar.
Pek beklenmedik, şoklayacak, eksenimizi kaydıracak gerçekler duyacağız, duyabiliriz. Bunları konuşmak isteyebiliriz veya bizimle konuşulabilir. Dünyadan eksen kaydıran haberler gelebilir. Eksenler kayabilir, buna da hazırlıklı olun. 

Ayağınızdan zemin kayıyormuş gibi olduğunda ne yapacaksınız? Böylesi durumlarda nereye tutunuyorsunuz, merkeze gelmek için donanımlarınız neler, bunları hatırlayın.

Dolunayın sürprizli bir haberi de var: Bu dolunay sizi, ne zamandır (bir kaç ay veya hafta öncesinde) başlayıp, mecalinizin olmaması veya şevkinizin kaçması nedeniyle geride bıraktığınız bir duruma; güçlü, optimistik, neşe dolu hissettiren şeylere doğru yeniden yönlendirecek.

Ne kadar güzel değil mi? Yeniden bir heyecan, bir şevk ile, “Ah ben bunu tekrar bir elime alayım” diyeceğiniz yeniden bir uyanışa alan açacak.
Sevdiğiniz şeylerle, kalbinizi parlatanlarla yeniden bağ kurma fırsatı sunacak. Buralara odaklanın.
“Benim kalbimde aslında yatanlar nelerdi? Ve bir zamandır da o kalbimde yatanlarla ilgilenmeye, onları parlatmaya pek de vaktim, mecalim, halim yoktu ve şimdi bu Dolunay bana o enerjiyi veriyor. Ben kalbimde yatanlara tekrar bakabilme fırsatı, heyecanı, enerjisi yakalıyorum.” Dolunaydan bu şekilde faydalanın.

Yeniden altını çizmek adına tekrar ediyorum: Dolunay; geride bıraktığınız optimistik, güçlü, neşe dolu hissettiren şeylere doğru yönlendirecek. Sevdiğiniz şeylerle, kalbinizi parlatanlarla bağ kurma fırsatı yaratacak. Bunlar, daha çok geriden gelenlermiş gibi görünüyor.

Yeniden belirteyim; elinizden gitmesi gerekenler gidecek.
Dolunay cümlemizi tekrarlıyorum: “Neye ihtiyacım olduğu açık ve net ortada, ihtiyacım olmayan ise efektif bir şekilde ortadan kaldırılıyor.”

Böyle bir durumun içerisindeyiz.

Dolunayın ışığından, bu bilgileri içselleştirmek ve kalbinizde yatanlara dönmek için faydalanın.

Sizleri çok seviyorum, umarım aktardıklarım faydalı olmuştur.

Geçtiğimiz, sarsıcı, şoklayıcı haberler eşliğindeki bu yoğun ve bambaşka döneme hazırlanmak için 2024 Yılı Mesajlarını ve Meditasyonunu içeren atölye paketini yılın başında sunmuştuk.

Atölye kapsamındaki mesajlarda 2024 yılına dair kritik önemdeki virajları aldıran rehberlikten birçok MOLOVER’ımız faydalandı ve yıl boyunca tutunacak bir dal olarak faydalanmaya devam ediyorlar.

Siz de bu sınırları ve sabırları zorlayan, şoklayıcı yıl sonuna kadar devam edecek dönemi bilinçle geçirmek, merkezlenmekte destek almak için 2024 Yılı Atölye Paketini şimdi edinin.

2024’ün bütününü kapsayan mesajlar, yıla özel enerjilere uyumlanmanız için yaratılan meditasyon, nefes çalışması ve uykuya hazırlık pratiği ile çok kapsamlı bu atölyenin tüm detaylarına MO STORE’dan ulaşabilirsiniz.

Kaynak: Ezgi Sorman

Bu yayınımızı okulumuzun youtube kanalındaki Dolunay Mesajları | 19 Ağustos 2024 adlı yayınımızdan ayrıca izleyebilirsiniz.