Hayat bazen karmaşık, ilişkiler bazen yorucu, zihin ise hiç susmaz. Peki ya tüm bunlara rağmen huzurla sarılmak mümkünse?
Bu yazıda, hayatın iniş çıkışlarına rağmen nasıl “sarılma hali”nde kalabileceğimizi keşfediyoruz. KG’nin miras bıraktığı bu felsefe; endişelere, geçmişe, belirsizliğe bile sevgiyle yaklaşmayı anlatıyor.
Sarılmak: Bir Ritüelden Fazlası
Bu hafta sizinle, kimine göre bir alışkanlık, kimine göreyse derin bir yaşam öğretisi olan bir yerden sesleniyorum. Ruhu Mart ayında aramızdan ayrılan, okulumuzun sevilen müdürü, can dostum rottweiler KG ile yaşadığımız bir hali paylaşmak istiyorum:
“Ne yaşanırsa yaşansın… sonunda sarılarak uyumak.”
Kırgınlıklar, çatışmalar, kararsızlıklar… bunların hepsi gelip geçici. Ama sevgiyle kalabilmek, işte bu gerçek bir beceri.
KG’nin Öğrettiği Şey: Sevgiye Dönmek
KG ile kurduğumuz bağda, bir ilişkinin en sade ama en sağlam halini deneyimledim. Ne olursa olsun, günün sonunda yeniden sevgiye dönmek. Huzurla, karşılıklı güvenle.
Ve şimdi fark ediyorum ki, bu “sarılma hali”, benim içsel dönüşümümün tam merkezinde duruyor.
Hayatla Barışmanın Yeni Yolu: Endişelere Sarılmak
Şimdi seni bir adım daha yaklaştırmak istiyorum bu hali hayatına taşımaya:
“Her şeyin sonunda sevgiye dönebilir miyim?”
“Endişelerimle bile sarılabilir miyim?”
Bu sorular hayati. Çünkü kabul edelim: Kaygılar hep vardı.
Ve şimdi onları bastırmak ya da yok saymak yerine, onları da kapsayacak kadar bütün olabiliriz.
Pratik Perspektif: Kaygı Dolu Sorulara Sarılarak Yaklaşmak
Aşağıdaki düşünceler tanıdık mı?
- “Yetecek mi?”
- “Olacak mı?”
- “Başarabilecek miyim?”
Bu sorular bizi motive etti ama aynı zamanda tüketti. Şimdi başka bir yol var:
- “Belki her şey yetmeyecek… ama ben kendime yetebilirim.”
- “Zamanım sınırlı, ama değer verdiğim şeye zaman ayırdığımda orası büyür.”
- “Belki herkesle anlaşamam, ama anlaştıklarımla gerçek bir bağ kurabilirim.”
İçsel Devrim: Reddetmeden Yaşamak
Bir duygu ortaya çıktığında, onu yargılamadan kabul edebilmek… İşte bu gerçek cesaret.
🌿 “Hissettiğim bu kaygı da benden. Ona da sarılırım.”
Bu yaklaşım, içsel bir yumuşaklık. Ve bu yumuşaklık sayesinde hayatta kalmak değil, hayatta “kalabilmek” mümkün oluyor.
Hayatla İşbirliği Kurmak
Bu farkındalık hali bize yepyeni bir cümle kurduruyor:
“Hayatla kavga etmiyorum, onunla işbirliği içindeyim.”
Yaptığın planlar, kurduğun hayaller, geçmişten kalan yaralar… Hepsiyle birlikte yumuşayabilir, hepsine sevgiyle yaklaşabilirsin.
KG’nin Ardından Gelen Felsefe
Bu yazı, KG’nin bir köpekten öte, bir öğretmen olduğunu hatırlamak için.
“Gün ne olursa olsun… şimdi sarılıyoruz.”
Bu cümleyle başlayan basit bir alışkanlık, hayatın kendisine sevgiyle sarılabilmenin mümkün olduğunun da ispatı.
Son Söz: Hep Birlikte Yumuşayabiliriz
Belki bugün zor bir gündü. Belki kafan karışık. Ama unutma, birlikte yumuşayabiliriz. Kendimize, duygularımıza, kaygılarımıza… Sarılarak. Çünkü bazen tek ihtiyacımız olan şey, her şeyle birlikte kalabilme gücü.
Hayata dair bu derin yaklaşımı içimizde köklendirmek, sezgilerle bağ kurmak ve hayatla daha yumuşak bir yerden ilişki kurmak isteyenler için bir davetimiz var: Sezgisel Yaşam Atölyesi.
Bu atölye, içsel pusulanızı yeniden hissetmeniz, kendi ritminizle uyumlanmanız ve hayatla işbirliği içinde bir yaşam inşa etmeniz için tasarlandı. Kaygılarla değil, kalbinizle yön bulmak isteyen herkese açık.
Kendinize “Birlikte yumuşayabilir miyiz?” diye sorduğunuzda cevabınız “evet” ise, yeriniz hazır.
🌿 Sezgisel Yaşam Atölyesi hakkında detaylı bilgi ve katılım için MO STORE’u şimdi ziyaret edin.
Bu yazı, Haftanın Kılavuzu | İçsel Devrim Ne Demek? yayınımızın temalarından ilham alınarak hazırlanmıştır. Yayınımızı buradan izleyebilirsiniz. Kişisel dönüşüm ve sezgisel yaşamla ilgili daha fazlası için yayınlarımızı takip edebilirsiniz.
Kaynak : Ezgi Sorman
