Skip to content Skip to footer

Pusulan Sessizlikte Gömülü

Bazen ilerlemek, durmakla başlar.

Bu hafta seni iç sesinle yeniden buluşturacak iki güçlü egzersizle tanıştırıyoruz. Sessizliğin içinde saklı olan pusulana ulaşmak ve sezgilerini güçlendirmek için şimdi kendi alanını yarat.

Yeni bir haftaya birlikte adım atıyoruz.

Ve eğer sen de bu aralar biraz yorgun, biraz yönsüz, hatta “Ben ne yapıyorum?” sorusunun yankısını taşıyan bir zihinle dolaşıyorsan—yalnız olmadığını bilmeni istiyoruz.

Zihinler karışık, kalpler dolu, dünya fazlasıyla gürültülü.

Bu kadar sesin arasında kendi iç sesimizi duymak kolay değil.

Ama belki de ihtiyacımız olan tam da bu: Sessizlik. Durmak. Dinlemek.

Bu hafta seninle sezgisel yaşamı hatırlatan bir kılavuz paylaşmak istiyoruz. Çünkü bazen en güvenilir pusula dışarıda değil. Ne haberlerde, ne sosyal medyada, ne de başkalarının görüşlerinde…

En doğru yön çoğu zaman içimizde; ama sessizlikte saklı.

🌬 Serin Bir Rüzgarla Geliyoruz

Bu hafta sana değil, seninle birlikte biraz serinlik getirmek istiyoruz.

Çünkü zihinler bazen gerçekten “motor su kaynatıyor” gibi hissediyor.

Geçmişin ağırlığı, geleceğin belirsizliği…

Yetmiyor gibi hissettiren o tanıdık iç ses:

“Yetişemiyorsun.”

“Eksiksin.”

“Yanlış yoldasın.”

“Yeterli değilsin.”

Eğer bu iç ses sana tanıdık geliyorsa, seni çok iyi anlıyoruz.

Ve tam da bu ağırlığa karşı, bu hafta iki güçlü panzehir paylaşmak istiyoruz.
Açık, sade, uygulanabilir. Ama etkisi büyük.

🎯 Panzehir 1: Sessiz Alan Yaratmak

Her gün sadece 10 dakikanı ayırmanı öneriyoruz.

Telefon yok.

Yazı yok.

Görev yok.

Sadece sessizlik.

Bu 10 dakikalık alan, sezgilerinin konuşmaya başladığı yer olacak.
Zihin değil, iç pusulan—yani sezgin—devreye girecek.

Sessizlik, gürültünün yokluğu değil;

zihnin kendini yavaş yavaş bırakmasıdır.

Bu alan içinde sinir sistemin düzenlenir, nefesin derinleşir, kalbin kendi ritmini yeniden hatırlar.

Ve işte o an…

Zihin nihayet sessizleştiğinde, sezginin sesi duyulur hale gelir.

Sessizliğe alışmak ilk başta kolay olmayabilir.

Ama bu pratiği kendine düzenli olarak sunarsan, huzurun derinliği seni şaşırtacak.

🧘‍♀️ Bu alanı keşfetmek isteyenler için Meditasyon 360 Programımıza göz atabilirsin.

🎯 Panzehir 2: Bedenin Yönünü Takip Etmek

İkinci panzehiri ise bedeninden dinlemeni istiyoruz.

Bedenin ne diyor?

Bir ortam, bir kişi, bir düşünce seni açıyor mu, yoksa ufaltıyor mu?

Sezgiler çoğu zaman zihinle değil, bedenle konuşur.

Bir şeyin seninle uyumlu olup olmadığını fark etmek için bedenine sor:

“Burada kalmak mı istiyorum, uzaklaşmak mı?”

İşte bu, sezgisel pusulanın devreye girdiği andır.
Zihin analiz etmeye çalışmaz, çünkü cevap zaten içeriden gelir.

Sezgisel Yaşam Atölyesine Davetimiz

Eğer bu iki küçük pratik bile içinde bir kıpırtı yarattıysa,

belki de sezgilerini biraz daha yakından tanımanın zamanı gelmiştir.

 

Seni Sezgisel Yaşam Atölyemize davet ediyoruz.

Bu alanda;

*Sezgilerini parlatmak,

*İç sesinle yeniden buluşmak,

*Ve karanlıkta bile pusulana güvenmeyi öğrenmek için bir alan kurduk.

Birlikte yürümek isteyen herkes için oradayız.

🌟 Kapanış: İç Sesinle Kaldığın Yer

Bu haftanın kılavuzu, senin iç pusulana bir selam niteliğindeydi.
Umarız duydun.
Ve eğer içinden bir ses “evet” dediyse…
zaten doğru yerdesin.
 
Önümüzdeki hafta yeniden görüşmek üzere…
Kalbini hafif, sezgilerini açık tut.

 

Bu yazı, Doğru Yönü Nasıl Anlarsın | Haftanın Kılavuzu  yayınımızdaki temalardan ilham alınarak hazırlanmıştır. Yayınımızı buradan dinleyebilirsiniz. Kişisel dönüşüm ve  sezgisel yaşamla ilgili daha fazlası için yayınlarımızı takip edebilirsiniz.

 

Kaynak: Ezgi Sorman