Skip to content Skip to footer

Tarafını Seçme Zamanı

Enerji Dağınıklığını Bitir, Netleş!

İki tarafta birden kalmaya çalışmak seni yorar. Bu yazıda, teslimiyet ve güvenle akışta kalmak mı yoksa korku ve kontrolü seçmek mi daha iyi, bunu konuşuyoruz. Tarafını seç, netleş, hafifle.

Tarafını Seç!

Artık iki yerde birden durmak yok. Hepimiz için bu dönem net: Ya güveni, teslimiyeti ve sevgiyi seçeceğiz ya da korkuyu, kontrolü ve zihni, her şeyi çözmeye zorlama çabasını.

Kulağa basit geliyor, farkındayım. Ama tam da bu basit görünen yerde en çok takılıyoruz.

Bir yanımız “Ben akıştayım” diyor, öbür yanımız “Ama işler planladığım gibi gitmezse hemen müdahale ederim” diye hazırda bekliyor.

Bir yanımız “Her şey olması gerektiği gibi olur” diyor, diğer yanımız “Ama yine de bir B planı hazırlayayım” diye tetikte.

Bu iki arada kalma hali artık işlemiyor. Bu ay ve sonrası, bu bölünmüş enerjiyi kaldırmayacak. Netlik istiyor. Tarafını seçmeni istiyor.

Enerji Bölünmesi Neyi Getirir?

Düşün: Bir arkadaşınla kahveye gidiyorsun ama aklın hâlâ yarım kalan işlerde. Orada mısın? Değilsin.

Tatile çıkıyorsun ama her gün e-postaları kontrol ediyorsun. Ne tatil tam tatil, ne iş tam iş.

Sonuç? Gerilim, huzursuzluk, belirsizlik.

Aynı şey iç dünyada da geçerli. Dilin “Teslim oldum” diyor ama zihnin “Ya olmazsa?” diye kuruntu kuruyor.

Kalbin “Akışa güveniyorum” diyor ama elin sürekli plan yapmakla meşgul.

Böyle olunca da gerçek huzur gelmiyor. Çünkü enerjin dağınık. Bölünmüş enerji netlik yaratmaz, kafa karıştırır.

Peki Ne Yapacağız?

Korkuyu bastırmak değil, yüzleşmek:

Korkular çıkacak. Kaçış yok. Ama mesele korkusuz olmak değil. Mesele, korku geldiğinde bile kendine şunu diyebilmek:

“Ben yine de güveni seçiyorum.”

Kontrolü bırakmak:

Her şeyi yönetmeye çalışmak yerine bazen bir adım geri çekilip akışa izin vermek. Bu kolay değil, ama gerekli.

Kararsızlıkla vedalaşmak:

Bir ayağı korkuda, bir ayağı güvende olanlar bu dönemde en çok zorlananlar olacak. Çünkü iki tarafı birden tutmak bu enerjiye ağır gelir. Ya akışın hafifliğini seçeceksin ya da kontrolün ağırlığını. Arası yok.

Günün Sorusu: Tarafın Neresi?

Kendine sor:

  • Nerede hâlâ kontrolü elden bırakmıyorsun?
  • Hangi konularda teslimiyet sana zor geliyor?
  • Korkuların seni neye zorluyor?

Dürüstçe bak. Tarafını seç. Unutma: Taraf seçmek korkusuz olmak demek değil. Korku geldiğinde bile “Yine de sevgiyi, güveni, teslimiyeti seçiyorum” diyebilmek demek.

Ve en güzeli de şu: Gerçekten seçtiğinde, o tarafta kalmaya niyet ettiğinde, akış da yolunu açmaya başlar.

Sonuç

Bu dönem hepimize netlik getiriyor. Enerjini tek bir tarafa

yatır. Dağılma.

Tarafını seç. Gerisini hayat halleder.

 

Eğer sen de bu dönemde tarafını seçmekte zorlanıyor, teslimiyetle güven arasında sıkışıp kalıyorsan, mucizevi ve  şefkatli bir destek Beklemekten Yoruldum Meditatif Çalışma Serisi’nde. 

Bu seri, kararsızlığın içindeki sessiz gücü, belirsizliğin içindeki net rehberliği fark etmene yardımcı oluyor. Dışarıyı kontrol etmeye çalışmaktan yorgun düştüğünde, içeride sağlam bir zemin kurman için destek sunuyor. Beklemek ile ilerlemek arasında sıkışan ruhlara, yeniden adım atma cesareti veriyor.

Tarafını seçerken, içindeki bilge sese kulak vermek ve ondan aldığın ilhamla enerjini yükseltmek istersen seni “Beklemekten Yoruldum” Meditatif Çalışma Serisine davet ediyoruz. İncelemek için MO STORE’u şimdi ziyaret edebilirsin.

 

Bu yazı, Haftanın Kılavuzu | Tarafını Seç yayınımızın temalarından ilham alınarak hazırlanmıştır. Yayınımızı buradan izleyebilirsiniz. Kişisel dönüşüm ve sezgisel yaşamla ilgili daha fazlası için yayınlarımızı takip edebilirsiniz.

 

Kaynak : Ezgi Sorman