Son dönemlerde yaşananlar, fark ettiklerimiz, dönüşenler, zıplayanlar yerine yerleşiyor.
Bu süreçte dönüştürüp, farkına vardıklarımız, gözlemlediklerimiz ise yeni başlangıçlara ve yeni potansiyellere meyil veriyor.
Bunu, yepyeni başlangıçlara ve potansiyellere meyil veren bir akarsu gibi düşünün. Bu sebeple de dikkat etmemiz gereken önemli noktalar var.
Size hangi düşünceler ve hisler, hangi kişiler ve ortamlar, hangi yönler iyi geliyorsa, onları uygulama vakti. Bugüne kadar ‘bana ne iyi geliyor’ sorusunun cevabını araştırmıştık, şimdi artık bunu uygulama vakti.
Algılarımızı iyice açıyoruz. Ve yeni potansiyeller yolda, size doğru geliyor. Tılsımlı bir perinin yumuşaklığında alacağınız bir mesajla o potansiyele nasıl ulaşacağınıza dair ileti var.
Daha çok kalp ve üst çakralar çalışıyor, kendi içinizde buraları çalıştırabilirsiniz. Ayrıca, 3. göz çakrası da aktifleşiyor.
Hazır olduğunuz, daha önce heyecanla beklediğiniz bir şey ya da yaptığınız ama bir türlü açılmayan planlar, bir yerde başlamış gibi görünüp, sonunu getiremediğiniz bir hayal, proje veya umut için mesaj almaya kendinizi açın.
Görselim birbirinin içine girmiş, arap saçına dönmüş bir yün yumağı. Ve sanki onu çözmek için ipin ucunu bulacaksınız veya o size gelecek: “Şuradan tutarsam ve çekersem bu düğüm çözülecek” dediğiniz o ipin başını bulacaksınız.
Duygusal yoğunluklar hafifliyor. Havada umut var. Tabi ki bu; belirsizliğe güvendiğiniz, teslim olduğunuz anlar için bir ödüllendirme niteliğinde.
Belirsizliğin, teslim olmanın önemini, güven duygusunu hep konuşuyoruz. Belirsizliğe güvendiğiniz ve teslim olduğunuz anlar için ödülleriniz geliyor.
Yaptığınız tüm içsel çalışmalara destek var. Artık hayal kırıklığına, kalp kırıklığına, umutsuzluğa girdiğiniz yerlere evren bir el atıyor.
Cinsiyet fark etmeksizin, hepimizin dişil enerjisi güçleniyor ve artık yüksek bilinçteki koşulsuz sevgiyi indiriyoruz.
Bununla beraber, PTSD (Post Traumatic Stress Disorder) dediğimiz, ağır bir travma sonrası yaşanan stresten dolayı girilen hal ortaya çıkabilir.
Geçmişte yaşadığınız bir travmanın şu andaki stresinden kaynaklanan hal, tutum, tavır biraz kendisini gösterecek ki; geçmişte yaşadığınız travmanın sizi şu An’da nasıl yönettiğini, yönlendirdiğini bedeninizde, zihninizde, duygularınızda ne yaptığını fark edin. Bu hal şifanızı bulmanız için sizi sıkıştırabilir.
Ama oralara girmeden önce rahat, hafif, yumuşak, akışkan hissetmek için neler yapmanız gerektiğini düşünmek için kendinize zaman ayırın.
Ne kadar hafifseniz, ne kadar rahatsanız, yumuşaksanız o kadar akacaksınız. Hayat o kadar kolay olacak. Ve hayat ne kadar kolay olursa o tılsım perisinin mesajını o kadar rahat duyacaksınız.
Bugüne kadar gerçekte kim olduğumuzun üzerinde çok çalıştık. Şimdi bu yüksek bilinçteki sevgiyi sünger gibi emip, benliğimize yerleştirme vakti.
O yüzden de tekrar edeyim yavaş, yumuşak, sıcak hareketler, tavırlar, tutumlar çok önemli ve değerli.
Özellikle de havada bir de savaş kokusu varken; herkes kendi içindeki savaşın, içsel çatışmaların farkına varıp, artık yüksek bilinçteki sevgiyi özüne iyice yerleştirirse belki bizler havadaki savaş kokusuna da bir barış getirebiliriz.
Bireylerin, dişi enerjinin güçlenip, bütüne hizmet ettiği zamanlardayız.
Savaş kokusundan korkup, panikleyip, endişelere bürünüp, PTSD’yi artırmak yerine bizler, bireysel olarak güçlenip, küreselde olanı şifalandırmamız gerekiyor. O yüzden defalarca bireysel olarak güçlenmenin öneminden bahsettim.
Bireyler artık toplumlara, topluluklara ve dünyaya hizmet edecek; toplumlar ve topluluklar iktidardaki bireylere değil. Dünya tersine dönüyor ve bu da iyi bir haber.
Aynı zamanda bu dönem kalkıp, uyanıp, yumuşayıp meydana çıkma zamanı. Saldırarak, savaşarak, dalaşarak atağa geçmek, meydana çıkmak değildir.
Erken kalkıp, uyanarak, yüksek bilinçteki sevginin enerjisiyle yumuşayıp, kalplerimizi şifalandırıp meydana çıkma vakti.
Dönüştürmek istediğiniz alanlarınız varsa uyanmanız gerekiyor.
İç görülerin çok hızlanacağı bir dönem olacak. Bu sebeple de mesajların gelip, geçmemesi için mutlaka not alın veya kendiniz için mesajları tutacak kalıcı bir yöntem yaratın. Çünkü bu mesajlar sizi gelecekteki kendinizle bağlayacak, hayallerinizle buluşturacak.
Ancak tılsım perisiyle gelen mesajın özü, hiçbir zaman için sizi duymaya, algılatmaya zorlamayacak. Çünkü evren tarafından her bireyin özgür iradesine çok büyük bir saygı var. Özgür irademize kesinlikle müdahale etmiyor, sadece belli ediyor, söylüyor, mesajı veriyor.
Mesaj herhangi bir yerden gelebilir, gerçekten duyabilirsiniz. Örneğin, bir filmdeki replik size ilham verebilir, okuduğunuz bir kitapta olabilir, bir sohbette içinizde bir şey dönüşebilir, açılabilir, bir “aha moment” yaşayabilirsiniz. Hızlı gelebilecek olan bu mesajların uçup, gitmemesi için onları yazın.
Daha önce de belirttiğim gibi bu mesajlar ölümsüz ve zamanı yok. Mesaj yumuşak geliyor, bir telaşı yok ve fakat önemi var.
Duymak için de biraz efor sarf etmeniz ve istemeniz, duyduğunuz mesajları uygulayacak metanetiniz, dirayetiniz ve cesaretiniz gerekecek.
Ayrıca heyecanlı ve biraz ürkütücü bir gelişmemiz daha var: İlişkiler oto yıkamaya giriyor.
Her birinizin içinde o kareler mutlaka vardır; arabanızı oto yıkamaya götürdüğünüz anları hatırlayın. Bir araba yıkamaya girdiği zaman çok yüksek basınçlı su, sonrasında her taraf köpük içerisinde, toz duman göz gözü görmez. Temizlemek için bir basınç vardır, büyük bir efor vardır; ama öbür taraftan da tertemiz, pırıl pırıl bir araba çıkar.
Güven duygusunu ilişkilerde iyice oturtmamız için ilişkiler artık oto yıkamaya giriyor ve son zamanlarda da ilişkilerdeki güvensizliklerin ortaya çıktığını, döküldüğünü gördünüz.
Verilen sözler tutulmadı, belki siz verdiğiniz sözleri tutmadınız. Bir vardı, bir yoktu, bir geldi bir gitmedi… Bu durum, romantik ilişkilerinizde, kardeşlerinizle veya ekip arkadaşlarınızla olan ilişkilerinizde yaşanmış olabilir. Yapılan, yapılmayan, eksik kalan işler hakkında yalanlar, bahaneler, mazeretler, özürler söylenildi. Ve zaten yıllar süren ilişkilerdeki ve yıllardır gördüğümüz, yaşadığımız güvensizlik kavramı son dönemde kendisini iyice gösterdi. Bundan dolayı ilişkiler oto yıkamaya giriyor.
Yüksek basınçlı bir temizlik var. Temizlik dediğimizde ne olacak, kirli olanlar gidecek. Çamur, kir, toz, pas gidecek ki araba tertemiz olsun. Ve artık güvenli ortamlarda buluşabilelim, her türlü ilişkimizde güven duygusunu hissedebilelim. Bundan dolayı da içimizdeki güveni, “ne olursa olsun ben güvendeyim” duygusunu uyandırmıştık.
Çok değerli bir döneme giriyoruz. Birlikte aynı gemideyiz, elimden gelen desteği de size veriyor olacağım.
Şimdi içinizi, kalbinizi dinleme moduna geçin.
Sol beyinden sağ beyine doğru geçin.
…
Şimdi bir kaç olumlama cümlesi vereceğim, tekrar etmekle uğraşmayıp, sadece içinize alın.
Ve bu cümlelerin enerjisinde sessizliğimizde bir süre kalacağız.
“Yüksek bilinçteki sevgiyi hatırlamaya, içime almaya, benliğimin parçası yapıp, onu yaymaya hazırım ve açığım.”
“Önce iç dünyamı, sonra dünyamızı ve gezegenimizi yüksek bilincin sevgisiyle doldurmaya ve bu bilincin aracı olmaya hazırım ve açığım.”
Bu enerjilerde bir süre sessizliğimizdeyiz.
…
Güzel derin nefeslerle An’a ve nefeslerinize doğru gelin.
Her nereye gittiyseniz bedenlerinize doğru yerleşin.
Bir dua ile kapatmak istiyorum, yayınımızı.
“Savaş konuşmalarının olduğu bu günlerde, kalplerinde korku, anksiyete, endişe, kin, nefret, intikam duygusu taşıyanlara yardımcı ol. Onlara yüksek bilinçteki sevgiyi hatırlat.
Bana da bu bilinçte yaşamayı ve bu sevgiyi yaymayı öğret. Amin.”
Sizleri çok seviyorum.
Duygu bedenimizde katılaşmş ve donup kalan, bizi aşağıya çeken ağır ve yüklü duyguları arındırıp, tılsımlı perinin ilham dolu mesajına alan açmak için Arınmak ve Dengelenmek İçin Meditasyonu ve yüksek bilinçteki sevgiyi indirerek içselleştirip tüm etrafımıza yansıtmak için de Huzurun Kaynağına Ulaşmak İçin Meditasyonu öneriyoruz. Bu yazımızdaki enerjileri desteleyecek nitelikteki bu meditasyonlara Zirvedeki Bilgelik Meditasyonları başlığı altında MO Store’dan ulaşabilirsiniz.
Kaynak: Meditasyon Okulu’nun MOTALKS podcast kanalının Sabah Meditasyonu | 25 Şubat- 03 Mart 2022 Haftası Mesajları 2. Sezon 18. Bölümünden derlenmiştir.
