Harekete geçme, ne yapmak istediğimizi bilerek buna doğru adım atma isteğinin geldiği günlerdeyiz.
Zihinlerimizin daha netleşerek ne istediğimizi bilmeye başlıyoruz.
Ve fakat başlamadan, hızlıca harekete geçmeden önce bir hazırlık yapalım.
Hemen, hızlıca, bir anda yollara koyulmadan, kolları sıvamadan çıkanların temizliğini yapmak istiyorum.
Kendimizle ilgili daha derin anlayışlara vardığımız yerlere geldik.
“Benim gerçeğim neymiş, ben aslında kimmişim?” sorularının cevabıyla ilgili derinden bilgiler aktı ve akmaya da devam ediyor.
Kendimizle çetin yüzleşmelerdeyken, kendimizi anlamak için daha köklü ve yumuşak enerjiler bizimle beraber.
O yumuşaklığın içerisinde hafiflerken, hafiflemenin içerisinde kendimizi biraz daha güvende hissediyor, biraz daha bırakabilmenin ferahlığını yaşıyoruz.
Ama her bırakış aslında bir veda. Ferahlık ve hafifleme de olsa bir şeylere de veda ediyoruz; eski zihin kalıplarımıza, eski kendimizle ilgili alışkanlıklarımıza, bizi yansıtan kişilere, olaylara, durumlara, alanlara veda ediyoruz.
Bırakıp salıverdiğimiz neyse, bizden çıkanlar her ne kadar hafiflik, ferahlık hissi uyandırdıysa da içimizde vedalaşmalar bir takım hissiyatları uyanmış olabilir.
Belki bir parça yas tutma ihtiyacı…
Belki geçmiş kayıplarımızın biraz daha farkına varma…
Belki biraz pişmanlık…
Belki bu süreçte hayal kırıklıklarımıza dokunabildik.
Dolayısıyla “bilmiyorum”lar da çıktı ve çıkmaya devam edecek.
“Şu anda bana ne oluyor, bilmiyorum.”
“Gelecekte nereye evrilecek tüm bunlar, bilmiyorum.”
“Belki şu anda tam olarak ne hissettiğimi bile bilmiyorum.”
Bizden çıkanların hissiyatları her neyse, “çıkart, bırak, akıt akıtabildiğin kadar” dediğimiz yerlerde hissettiğimiz duygular bizi bir yerlere götürdü ve “bilmiyorum“lara kadar vardırdı.
Bugün “bilmiyorum”dan sonra gelen cümleleri temizlemek için meditasyona oturacağız.
Şimdi nefeslerle sol beyinden sağ beyine doğru geçin.
Güzel derin nefeslerle…
Bırakın, nefeslerinizin sesi sizi beyninizin aktif bölümünden biraz daha pasif bölümüne doğru taşısın.
Şimdi nefes verişlerinize odaklanın.
Ve her nefes verişinizde odağınızı buraya çevirin.
Her nefes verişinizdeki o salıvermenin, bırakmanın hislerini yaşayın.
“Bırakmak bana ne hissettiriyor?”
…
“Yeni bir nefes alacağımı bildiğim halde bırakmak, en dürüst cümlelerimle bana ne hissettiriyor?”
…
Ve şimdi ‘düşünceyi de bırakın.’
Bu cümle size ne hissettiriyor?
Ve bir süre sadece nefes verin. Verdiğiniz nefeslere odaklanın.
Onu anlamaya çalışmayı bırakın.
4-5 nefes sadece, uzun nefesler verin.
Ve bırakın bırakabildiğiniz kadar.
Yeni bir yere doğru giriyoruz, bu bırakmaların deneyimi çok faydalı ve yararlı olacak. Yeni girdiğimiz yerler ise mantığımızla ve zihnimizle anlayamadığımız, fakat güvenmeye başladığımız yerle olacak.
O sebeple de şu anda nefeslerle beraber mantık ve zihinle anlamaya çalışmayı da bırakıyoruz.
Yepyeni deneyimler geliyor.
Zihnimizde bu deneyimler yok, çünkü daha önce yaşanmadı.
Tarihte de yok.
Dolayısıyla deneyimi anlayamayacağız.
“Ne oluyor şimdi burada?”
“Ben ne yaşıyorum?” sorusunun cevabını kavrayamayacağız.
Bazı kavramları anlayamayacağız.
Onları bulamayacağız, çünkü zihnimizde yeri, dosyası henüz yok.
Yepyeni bir dosya açmak üzereyiz.
Mantığımızla, zihnimizle anlayamadığımıza güvenmeye başladığımız yerlere doğru gidiyoruz.
Bir derin nefes daha alın.
Ve o derin nefesi yavaş yavaş verin.
Ve şimdi “bilmiyorum”un güzelliğini yaşayalım.
Belirsizliğin genişletici gücünü yaşayalım.
Ama dürüstlükle başlayarak, her zamanki gibi.
Önce hep dürüstlük…
“Bilmiyorum” dan sonra gelen cümlelerinizi bulun.
“Bilmiyorum ve bu beni biraz ürkütüyor.” olabilir.
“Bilmiyorum, bu beni korkutuyor.”
“Bilmiyorum, bilmemek bana biraz ağır hissettiriyor.”
“Bilmiyorum ve bu beni çok heyecanlandırıyor.”
“Bilmiyorum ve bu benim zihnimi çok yoruyor.”
“Bilmiyorum ve kalbimin kırılmasını da istemiyorum.”
“Bilmiyorum ve bilmemek beni çaresizliğe sokuyor.”
Şimdi “Bilmiyorum” dan sonra gelen cümlelerinizi duyma zamanı.
Kendi cümlelerinizi duyana kadar “bilmiyorum” deyin.
Ve ardından neler gelecek? Onları bir süre izleyin.
…
Şimdi cümle bulmayı da bırakın tekrar, bırakabildiğiniz kadar her şeyi bırakın.
Biraz önceki nefeslerle bırakma deneyiminizi hatırlayın.
Bırakabilmek nasıl bir histi?
Araştırmayı, aramayı, bulmayı da bırakın.
Belirsizliğin sonsuzluğuna dalın.
Oradaki sonsuz potansiyele, sonsuz olasılıklara dalın.
Ve sessizliğimizde buralardayız.
Eğer duygular, düşünceler gelirse lütfen gökyüzündeki bulutlar gibi onları geçirin; sadece gelip geçsinler.
Herhangi bir anıya, duyguya, buluta takılmayın.
Duygular, düşünceler gelip geçerken bizler de sessizliğimizde bir süre sonsuzluğun potansiyelini deneyimleyelim.
…
Tekrar ve çok yavaş bir şekilde nefeslerinize doğru gelmeye başlayın.
Her nerelerdeydiyseniz, yavaş yavaş An’a doğru gelin.
Nefesleriniz derinleşsin.
Kendinize bir cümle kurun şimdi, herhangi bir cümle…
Kendinizle konuşma zamanı şimdi.
Tek bir cümle…
Benim cümlem: “Evren tarafından duyuluyorum.”
Belirsizliğin içinde yalnız değiliz, hep beraber aynı gezegendeyiz, aynı gemideyiz.
Ve hep beraber buradan birlikten kuvvet doğurarak gideceğiz.
Beraberiz.
Ve birleşmeyi öğreniyoruz.
Bütünleşmeyi öğreniyoruz.
Gerçek desteğin ne demek olduğunu öğreniyoruz.
Gerçek desteği almanın ve vermenin ne demek olduğunu öğreniyoruz.
Belirsizliğin de zenginliğini görüyoruz, bir tek karanlık değil.
Çok büyük aydınlık da var içinde.
Hoş sürprizlerle dolu bir gününüz olsun.
Sizleri çok seviyorum. İyi ki varsınız.
Belirsizlikle dost olup, zengin ve iyilik dolu bir hayat yaratmak için düzenli meditasyon pratiği edinin. Geçtiğimiz bu zorlu, belirsiz süreç nedeniyle artan kaygı, korku, endişeden yükselerek,
tehditteki fırsatı, filizlenen yeni dünyayı görebilmek adına olanları yüksek bir bilinçle algılama yeteneği geliştirebiliriz. Düzenli meditasyon pratiği ise bu yüksek algılama halini geliştirmemizde bize en önemli desteği sunuyor.
Meditasyonu gündelik hayatımızın rutini haline getirdiğimizde; yaratıcı, sürdürülebilir, zengin ve iyilik dolu bir hayatın kapıları bizlere açılmaya başlıyor.
Meditasyonun tüm yönleriyle anlatıldığı okulumuzun imza eğitimi Meditasyon 360 Programı için şimdi MO Store’u ziyaret edin.
Kaynak: Meditasyon Okulu’nun podcast kanalı MOTALKS’un 5 Nisan 2021 tarihli Sabah Meditasyonu: Bilmeme Üzerine Meditasyon yayınından derlenmiştir.