Bir insanla karşılaştığınızda, ne kadar kısa bir süre için olursa olsun, ona tüm dikkatinizi vererek, onun varlığını kabul ve tasdik ediyor, onurlandırıyor musunuz?
Yoksa, onu amaca ulaştıracak bir araca, sadece bir işleve ya da role mi indirgiyorsunuz?
Marketteki kasiyerle, otoparktaki görevliyle, tamirciyle, “müşteri” ile ilişkinizin niteliği nedir?
Bir dikkat anı yeterlidir. Siz onlara bakarken ya da onları dinlerken uyanık bir dinginlik hissedersiniz- bu belki iki, üç saniye, belki daha uzun sürer. Bu, genellikle oynadığımız ve özdeşleştiğimiz rollerden daha gerçek bir şeyin ortaya çıkması için yeterlidir.
Tüm roller, insan zihni olan koşullanmış bilincin bir parçasıdır. Dikkat yoluyla ortaya çıkan şey koşullanmamış olandır- o sizin isminizin ve formunuzun altındaki Öz’ünüzdür. Siz artık bir senaryoyu oynamamaktasınızdır; siz gerçek olmuşsunuzdur. O boyut, içinizden ortaya çıktığında ayrıca, diğer kişinin içinden de ortaya çıkar.
Temelde, elbette “diğeri” yoktur ve siz daima kendinizle karşılaşırsınız.
Bu yansımalar diyarında “diğeri” ile ilişkimiz aslında, hayatla ve kendimizle olan ilişkimizdir. Yaşamın akışı, hayatla olan ilişkimizin temelini ve tüm ilişkilerimizi kapsar.
Hayatınızın birçok alanına bambaşka bir anlayış ve bilinçle bakmanızı sağlayacak, öncelikle kendinizle sonra diğerleriyle sevgi dolu, özgür ve olgun ilişkiler kurmanıza destek olacak çalışmamız, İlişkisel Karma Atölyesi & Meditasyonu’na MO Store’dan ulaşabilirsiniz.
Hayatı ve yansımalarınızı onurlandırarak, yüksek kalitede ilişkiler yaratmanız dileklerimizle…
Kaynak: Dinginliğin Gücü, Eckhart Tolle / sayfa 95-96