Skip to content Skip to footer

Kalbimize Köklenmek İçin

Yılın son çeyreği boyunca esecek güçlü değişim rüzgarlarında, kalbimize köklenmek için ve seçimlerimizi kalbimizin rehberliğinden yapmak kritik önemde olacağı için bu yayını paylaşıyoruz. Zira; bugünden itibaren zihinlerimiz bir yenilik testine tabii tutulacak, kendimizi ona hazırlayacağız. Zihin şimdiden neye hazırlanacağını bilsin.Nefeslerle An’a doğru gelirken tekrar ve tekrar hatırlatmakta fayda var ki; yepyeni bir zaman dilimi, yepyeni enerjiler, bambaşka frekanslar içindeyiz. İnsanlık tarihine ve hikâyesine bakıldığı zaman ve aynı zamanda kendi kişisel hikâyenize de baktığınız zaman aslında çok da eşi benzeri olmayan süreçlerden geçiyoruz. Çok tekrar etmeyen bir tarih içindeyiz, zihinlerinize bunu da hatırlatın. Ve bu gibi durumlarda acaba nasıl hayat yaratılıyor, nasıl kararlar alınıyor, seçimler neye göre yapılıyor?Bir cevap beklemeyin sadece bu soruyu sorun, zihin bunu tekrar bir hatırlasın.Bu soruyu hep soruyoruz, zihin tekrar ve tekrar hatırlasın ki; artık döngülerini kırmaya ve özgürleşmeye başlasın.Bir karar alırken; mantıklı mı değil mi, bizim için sağlıklı mı değil mi, A’yı mı B’yi mi seçeceğiz sorularının arasında kaldığımızda aslında bir tek zihinle karar verdiğimizde, zihin hep geçmişe bakacak.Salt düşüncelerle karar vermeyi seçersek, sadece düşüncelerimizle bir yol çizmeye çalışırsak – çünkü en mantıklı olanı yapmak isteyeceğiz – bu fazla düşünmeye yol açıyor, fazla düşünce de kafa karıştırıyor; çünkü zihin eski hataları yapmamak, bize acı yaşatmamak, bir takım şeylerden korumak üzerine programlı. O sebeple ve bizi korumak adına da çok fazla mantığa tutunuyor, çok düşünüyor. Bu sefer de eskiyi çok irdeliyor, eski hataları yapmamak üzerine adım atmaya çalışıyor.Ancak taptaze bir alana doğru girdik ve bu yepyeni enerjilerdeyken artık eski çok fazla yok. Bilmediğimiz, çok aşina olmadığımız frekanslar ve süreçler içerisindeyiz.Ve zihin tutucu, ekstra önlemci ve biraz da korku bazlı (reddedilme – dışlanma – başaramama – yetersizlik korkuları ile) davranırken aslında bizi üzüntü ve acıdan önlemek istiyor.Tabi ki mantığımızda kalalım, tabi ki beynimiz, aklımız ve mantığımız var, fakat zihinde şu anda çok fazla kıstas yok. Onun tek kıstası geçmiş, zihinlerinize bunu hatırlatın. Önümüzdeki dönemde bu bilgi çok önemli olacak.Zihin geçmişe döndüğünde; salt düşünce, salt zekâ ve mantıkla karar vermeye çalıştığı zamanlarda şüpheler ve hikâyeler de hep olacak. Hikâyeleri hatırlayacak; “burada böyle yapmıştım bir daha yapmamayım, şurada şöyle yaptığım zaman böyle olmuştu artık böyle yapayım” gibi düşünceler üretecek. Sonra“acaba doğru adım mı bu?” gibi şüpheler girecek. İşte oralarda kargaşa başlıyor.Bu yayınımızda zihinden geçenleri, aynı zamanda hikâyeleri duyup aldırmamak yada duymamak değil, durup duyabilme çalışmasını; hikâye ve korku temelli karar vermek yerine bir durup, duyup sonra tekrar iç sesimizle, bize doğru gelene doğru ilerlemenin pratiğini yapacağız. Ve onu yapabilmek için de tüm enerjiyi kalp bölgesine getirmemiz gerekiyor. Bu nedenle de kalbimize köklenmek için, kalp çakrası üzerine çalışacağız.Şimdi zihninizi, oradaki kargaşayı, yoğunluğu, kaosu hissetmeye başlayın.Nefeslerle boğaz bölgenizi açın, rahatlatın.Boynunuz rahatlasın, boğazınız, omuzlarınız rahatlasın.Omurganın üzerinde seyahat eden enerjiyi bir hissedelim.Kuyruk sokumundan ense kökümüze kadar nefeslerinizle akan enerjiyi hissedin.Dikkatinizi, omurganızın akışkanlığına ve esnekliğine yönlendirin.Omurga kendi doğasını bir hatırlasın.Omurga kendi doğasını hatırlarken, belki biraz sağa-sola  doğru esnemek, boynu oynatmak isteyebilir.Omurganın akışkan, esnek, enerji dolu, hayat veren doğasını nefeslerimizle kendisine hatırlatalım.Şimdi tüm odak ve bütün enerji kalp bölgesine gelsin.Nefeslerinizle beraber “bütün enerjimi kalp bölgesine alıyorum” diyerek tüm enerjinizi bu alana yönlendirin.Göğüs, kalp bölgesi, ciğerler, göğüs kafesi açılmaya başlasın.Göğüs kafesi nefeslerinizle rahatlasın.Kaburgalarınızın arası açılsın nefeslerle ve doldurun, göğüs kafesinizi.Nefes alırken göğüs kafesinizi doldurun, verirken iyice içeriye doğru bırakın.Kaburgalar genişlemeye, araları açılmaya başlayınca doğal olarak bir rahatlık gelir, düşüncelerin arasına da rahatlık gelmeye başlar.Bedendeki sıkışma, büzüşme genişledikçe, açıldıkça zihinsel bir genişleme, rahatlama da yaşarız.Ve zihnimiz genişledikçe, rahatladıkça bedensel bir rahatlama yaşarız.O gevşemeyi ve rahatlamayı kendinize hatırlatın ve yaşatın, şu anda.Düşünceler de gevşesin ve rahatlasın, kaburgalarınız da göğüs kafesiniz de ciğerleriniz de kalbiniz de…Ve şimdi tamamen göğüs kafesimizdeyiz.Bir süre zihindeki hikâyeleri duyup, yine de merkezimizin kalbimizde olduğu halimizi kendimize yaşatıyoruz.Bir karar anında, bir seçim anında, ileriye doğru adım atma anında mantıklı, akıllı, zekice karar almayı denerken, sağlıklı seçimler yapmak adına kendimiz için  daha doğru olanı seçme yolundayken zihindeki hikâyelerin nasıl ortaya çıktığını izleyin:Siz nasıl bir süreçtesiniz?Neler oluşuyor?İlk ortaya dökülenler neler?Kendi süreciniz nedir?Tüm bu alanlara bir bakın. Ve bu süreci izlerken tüm benliğinizle kalp bölgenizdesiniz.Enerji kafatasından daha çok kalp bölgesinde, böylece daha merkezinde kalabiliyor, dağılmıyor.Enerjimiz; eğer kafa bölgesindeyse geçmişe dönüp akıllı, mantıklı kararlar almaya çalıştığında uçup, gidiyor, merkezinde kalamıyor, geçmişle gelecek arasında kayboluyor ve orada da kaos başlıyor. Kalp bölgesindeyiz, tüm enerji merkezimizde, kalbimizde. Şu anda temelimiz, zeminimiz, kökümüz kalp alanı. Ve karar anında geçtiğiniz süreçleri, zihninizin nasıl çalıştığını, işlediğini, düşüncelerin nerelere savrulduğunu, size hangi hikâyeleri getirdiğini sadece izleyin.Bir süre buradayız, sessizliğimizde.Çok güzel, şimdi nefeslere doğru tekrar geri gelin ve kalp çakramızı dengeleyelim. Düşünceleri iyice gönderin, bulutlar gibi gelip geçsinler.Eğer hayal edebilirseniz zümrüt yeşilini görselinize getirebilirsiniz.Güzel bir hızda (çok hızlı değil) saat yönünde dönen bir çark düşünün.Bu çarkı tam göğüs bölgenizin ortasına koyun.Saat yönünde, soldan sağa dönen zümrüt yeşili renginde bir çark imgeleyin yada hissedin.Kalp bölgemizin portalı, kalp çakrası, tüm sinirlerin göğüs bölgesinde, kalp bölgesinde buluşma noktası.Kalp çakrası evrensel enerjilere, kozmik enerjilere açılan kapılarımızdan bir tanesidir.Şimdi o bölgeye hızının ne olduğunu sorun.Kök çakrası zemini tutabilmek için çok yavaş dönerken, çakraların hızı yukarıya doğru çıktıkça artar. Siz kendi hızınızı bulun, kalbinize sorun:“Doğal akıştaki dönme hızın ne?” Kendisini zaten hemen belli edecektir.Ve çarkınız o hızda dönerken, o zümrüt yeşilinin enerjilerinde kalıyorsunuz.Bu zümrüt yeşilinin enerjisi, tüm bedeninize ve auratik alanınıza yayılsın.Uyum ve ahengi hatırlayın şimdi, bu kalp alanına ekeceğimiz iki kelime: uyum ve ahenk.

“Bedenimle uyumluyum, bedenimdeki bütün hücreler birbiriyle uyumlu.İç organlarım müthiş bir uyum ve ahenk içerisinde çalışıyor.Zihnim ve bedenim birbiriyle uyumlu.Kalbim ve zihnim birlikte çalışıyorlar. Zihnim kalbimle uyumlu.Doğayla uyum içindeyim, doğal akışımla uyum içindeyim.Kendi doğamla uyum içerisindeyim, akıyorum, direnmiyorum, akış içerisindeyim.Bana doğal olarak açılan kapılarla uyum içerisindeyim, ahenkteyim.Yönümü sezgilerimle buluyorum.Dolayısıyla sezgilerimle uyum içerisinde ve ahenkteyim.İç sesim güçlü, iç sesimi duyabiliyorum, iç sesim ve sezgilerimle uyum ve ahenk içindeyim.Bambaşka bir enerjide olduğumu biliyorum.Bambaşka bir bilinç seviyesindeyim, bunun bilincindeyim, idrakındayım.Geçen ayki insan bile değilim, onun da bilincinde ve idrakındayım.O yüzden de eski hikâyeler, yeni adımlar atmamda yardımcı olamayacak, onun da bilincindeyim.Zihnim sadece kendi içindeki hikâyelerle adım atmak istediğinde (çünkü dürtüsü o)benim doğal akışım zihnimin dürtüsü değil, kalbimdeki ses ve sezgilerim olacak.Hikâyeleri duyuyorum, şüpheleri görüyorum.Zihnimin beni neden koruduğunu biliyorum, yapısını tanıyorum, yapısını öğrenmek için her gün çalışıyorum.Ve sezgilerimi, iç sesimi geliştirmek için de her gün çalışıyorum.” Şimdi bu bilgilerde, bu olumlamalarda, bu farkındalık ve idrakta bir süre kalp çakranızın çarkı kendi doğal ritminde, yeşilin enerjisiyle sessizliğinizde dönsün.Ve siz de kalbinizin o doğal ritmine, o döngüsüne uyumlanın.Tekrar nefeslerle tüm bedene doğru gelin ve bırakın şimdi kalp bölgenizin enerjisi tüm bedeninize, auratik alanınıza da yayılsın.Ve şimdi hem zihniniz, hem çevre, hem de yüksek zekâ, bilinç ve Evren artık sizin  merkezinizin kalp bölgeniz olduğunu anlasın.Bu bilgiyi, bu iletişimi yayın.

“Kalpteyim”, neden?“Kalpteyim; çünkü orası daha sağlıklı.Kalpteyim; çünkü manyetik alanı çok daha güçlü.Kalpteyim; çünkü seçimlerimde artık sevgi yolunu seçiyorum.Seçimlerimi kolaylıkla, tutkuyla, neşeyle, rahatlıkla, ferahlıkla yapıyorum.İçimde güven hissi var.‘Nereden biliyorum’ sorusunun cevabını sorgulamadan ilerleyebiliyorum.Sezgilerime ve iç sesime daha çok güveniyorum.” Ve şimdi tüm bedene gelin, ellerinizi ve ayaklarınızı hissedin.Belki biraz ellerinizi oynatmak isteyebilirsiniz.Gün içinde akmak üzere tekrar bilinçli birkaç nefes alın.Günlük yaşantılarınızda karar anı geldiğinde kendinize bu anı ve deneyimi hatırlatın. Zihnin deneyimlere ihtiyacı var. Ve seçimlerinizi yaparken, hayatı kurgularken kendinize bu deneyimi hatırlatın. İyi ki varsınız, sizleri çok seviyorum.

23 Eylül 2023 Ekinoks’u ile açılan portaldan akan enerjiler asrın değişim rüzgarlarını estirmeye başladı. Bununla birlikte tanık olacağımız, yaşayacağımız tüm deneyimler omurgamızı sağlamlaştırmak için olacak.  Sağlam bir omurga ile kalbimize köklenmek için,  öz frekansımıza yaklaşarak,  yüksek benliğimizle uyumlu bir hayat yaratmak için Ekinoks enerjileri enerjileri büyük destek ve fırsat sunuyor. Bu fırsatların neler olduğunu öğrenip,  rüzgarı bu kritik yönlendirmelere göre arkanıza alarak hayallerinizi somutlaştırmak için Ekinoks Portalı Mesajları & Meditasyonu’nu edinmenizi önemle öneriyoruz. Yıl sonuna kadar etkisi ve desteği devam edecek değişim fırsatını yakalamak için bizimle şimdi iletişime geçin.

Kaynak: Ezgi Sorman

İlgili yayınımıza okulumuzun podcast kanalı MOTALKS’tan da ulaşabilirsiniz.