Skip to content Skip to footer

Kendi Enerjine Hükmetmek

Gerçek Gücünü Keşfetmenin Yolculuğu

Kendi enerjine hükmederek hayatını baştan yaz. Sıfır noktasından doğmak ve içindeki simyacıyı uyandırmak için şimdi yeniden başla.

 
Bazı anlar vardır.
Hayat, avuçlarındaki tüm kozları alır, yere çarpar.
 
İşini kaybedersin.
Evin elinden alınır.
Uğruna savaştığın her şey, çatırdayarak yıkılır.
Hayat anlamını yitirir.
İnsanlar seni suçlar.
 
Ve belki de, bir bakmışsın ki…
En başta kendi iç sesin seni suçlamaktadır.
İçinden yükselen sessiz öfke, dış dünyanın yankılarına karışır;
ve her bir bakış, her bir söz, sana geri döner — daha keskin, daha acımasız.
 
O anda anlarsın: Dışarıdaki kaos, içinde çoktan başlamıştır.
Ve artık, başka bir dilde konuşmanın zamanı gelir.
Bu, küllerin içinden doğan yeni bir bilincin, yeni bir ruhun hikâyesidir.

 

Enerji Nedir ve Neden Yönetmeliyiz?

Her şey enerjidir.

Düşüncelerin, hislerin, söylediklerin ve hatta sustukların bile.

Enerji görünmezdir ama yön verir; titreşir, örer, çağırır ya da iter.

Hayatındaki olaylar, seçimlerin ve deneyimlerin arkasında,

görünmez bir ağ gibi enerjinin sessiz çalışması vardır.

Ve işin gerçeği şudur: Enerjini yönetemezsen, hayatını da yönetemezsin.

Hele sıfır noktasında…

Her şey elinden kayıp gittiğinde, eski çözümler işe yaramadığında,

zihnin bin bir kez aynı soruları sorup aynı boşlukta yankılandığında…

İşte tam o anda, geriye tek bir şey kalır:

İçindeki enerjiyi yönlendirmek.

Çünkü gerçek değişim, sadece “ne yapmalıyım?” sorusuyla değil,

“nasıl titreşiyorum?” sorusuyla başlar.

Zihin sustuğunda, enerji konuşur.

Ve o an, hayatının gizli iplerini yeniden eline alma fırsatın doğar.

 

Sıfır Noktasında Enerjini Fark Etmek

Sıfır noktasındasın.

Zihnin, çözüm üretmeyi bırakmış.

Cevaplar gelmiyor.

Gelecek korkusu, geçmiş pişmanlıkları arasında sıkışıp, kalmışsın.

İşte tam burada, yeni bir şey başlar:

Kendini izlemek.

Artık dikkatini dünyaya değil, kendi içindeki dalgalara çevirmek zorundasın.

  • Sabah uyandığında ilk neyi düşünüyorsun?
  • İçinde hangi duygu, gün boyu arkandan sürükleniyor?
  • Konuşmadığın hangi korku, geceleri seni uyandırıyor?

Bunların her biri, enerjinin haritasıdır.

Fark et:

Enerjin dağılmış mı?

Bastırılmış mı?

Ya da korkunun gölgesinde mıh gibi yere mi saplanmış?

Gözlemle.

Yargılamadan.

Değiştirmeye çalışmadan.

Çünkü fark etmek, dönüşümün ilk adımıdır.

Ve hiçbir simya, maddeyi tanımadan onu altına çeviremez.

 

Enerjini Nasıl Yönlendirirsin?

Sıfır noktasında, hayat sana yeni bir fırsat verir:
Kontrol edemediğin şeyleri bırakmayı, ama yön verebileceğin şeylere odaklanmayı öğrenirsin.
Enerjiyi yönlendirmek, fırtınanın ortasında rüzgâra karşı yürümek değildir.
Enerjiyi yönlendirmek, yönünü değiştirebileceğin bir adım atmak demektir.
Küçük, sade ve gerçek bir adım.
 
İşte başlayabileceğin üç temel adım:

1.Adım: Niyetini Seç

Ne olursa olsun, her yeni gün, yeni bir seçim sunar sana.

Bir düşün: Bugün hangi duyguyla yaşamak istiyorsun?

Hüzünle mi?

Şükranla mı?

Öfkeyle mi?

Enerjiyi yönlendirmek, önce niyeti seçmekle başlar.

Küçük bir niyet bile büyük bir dalga yaratır.

Mini Uygulama:

Sabah gözlerini açtığında kendine sor:

Bugün hangi enerjiyi seçiyorum?

Ve cevabı sesli söyle.

2.Adım: Enerji Sızıntılarını Fark Et

En güçlü enerjiler bile küçük sızıntılarla zayıflar.

Dikkatini çalan, seni tüketen şeyleri bul:

  • Bitmeyen şikayetler?
  • Kendini suçladığın eski hikâyeler?
  • Zorla ayakta tuttuğun kırık ilişkiler?

Enerjini yeniden toplamak için önce sızdığı yerleri onarman gerekir.

Mini Uygulama:

Bugün bir an dur.

İçinde seni en çok tüketen düşünceyi bul.

Ya da enerjinin en çok sızdığı, dikkatini en çok emen ama sana geri dönüş sağlamayan şeyi fark et.

Onunla hemen savaşma.

Sadece adını koy.

Bil ki; fark etmek, ilk onarımdır.

3.Adım: İçindeki Simyacıyı Uyandır

Acılarını sadece acı olarak görmekten vazgeç.

Onları birer ham madde gibi düşün:

Dönüştürebileceğin, işleyebileceğin, güç doğurabileceğin ham madde.

İçindeki simyacı, yıkımı altına çevirebilecek tek güçtür.

Mini Uygulama:

Bir kağıt al.

Başına şu cümleyi yaz:

“Bana en çok acı veren deneyimim bana ne öğretti?”

Ve yaz… kısa, dağınık, çirkin, mükemmel olmasın.

Çünkü kelimeler aktıkça, enerji de akmaya başlar.

 

Enerjini Korumak ve Büyütmek

Enerjini bir kere yönlendirmek başlangıçtır.

Ama gerçek dönüşüm, onu korumaktan geçer.

Çünkü dünya her gün sana aynalar sunar:

Eski korkularını hatırlatır.

Eski yaralarını gösterir.

Ama hepsi seni zayıflatmak için değil, güçlendirmek için oradadır.

Her seferinde bir seçim yaparsın:

  • Eski hikâyelere mı sığınacaksın?
  • Yoksa yeni bir bilinç mi seçeceksin?

Dünya seni her gün, kendine çağırır.

Gücüne.

Enerjine.

İçindeki yeni yaratıcıya.

Mini Rehber: Günlük Enerji Koruma Adımları

Sabah
  • Gözlerini açtığında üç derin nefes al.
  • İçinden şu cümleyi söyle:

Bugün sadece yeni bir adım atmayı seçiyorum.

Gün İçinde
  • Enerjini tüketen bir durumla karşılaştığında kendine şu soruyu sor:

Bu an bana hizmet ediyor mu?

  • Cevap “hayır” ise, izin ver geçip gitsin.
Akşam
  • Günün sonunda, sana iyi gelen bir anı hatırla.
  • O anı büyüt.
  • Kalbinde minik bir şükran tohumu ek.
Eğer buraya kadar geldiysen bil ki, içinde hâlâ bir şey var:
Bir ışık.
Bir ses.
Bir yaşam kıvılcımı.
 
Sıfır noktasında olmak bir son değildir.
Aksine, tüm simyacıların en çok beklediği andır:
Tertemiz, yüksüz, saf bir başlangıç.
 
Evet, korkutucudur.
Çünkü hiçbir şey belirli değildir.
Önünde net bir yol yoktur.
Sadece sonsuz bir boşluk ve bomboş bir sayfa vardır.
 
Ama işte tam da bu yüzden, gerçek yaratım başlar:
Artık geçmişin yükleriyle değil,
kendi enerjinle, kendi iradenle, kendi seçimlerinle yeni bir yol çizebilirsin.
 
Enerjine döndüğün, kendine yeniden sahip çıktığın bu yerde,
hayatını yeniden yazabilecek güce sahipsin.
 
Ve tüm yaralarınla, tüm kırılganlıklarınla, tüm çaresizliklerinle yüzleşme cesaretine de sahipsin.
 

Çünkü gerçek güç, mükemmel değil,

yaralı ama yürümeye devam eden kalplerden doğar.

 
Eğer bu satırlar kalbine dokunduysa, bil ki; içindeki simyacı uyanmak üzere.

Sezgisel Yaşam Atölyesi bu uyanış anlarında, eşsiz bir rehberlikle Öz frekansını  ortaya çıkarman için yaratıldı.

İçsel gücünü sezgilerinle hizalamaya, yaşamını bambaşka yükseklikteki bir bilinçle yaratmaya hazırsan—sen de bu mucizevi alana adım at.

İçindeki simyacının gücünü keşfedeceğin, hayatını dönüştürecek bu yolculuğa şimdi başla.

Mo Güvercin E-bülten okuyucularımıza özel %15 indirim fırsatı ile Sezgisel Yaşam Atölyesi’ni edinmek için sen de e-bültenimize üye ol. İndirim kuponunu sana ulaştıralım.

Kaynak: Ezgi Sorman