İhanet Gibi Hissettirmeyen İhanetler
“Kendine ihanet ediyorsun…”
Belki farkında bile değilsin. Çünkü bu ihanet yüksek sesle gelmez. Dramatik değildir; ama derindir. Ve çoğu zaman, en çok yoran da budur.
Bu yazıda, kendine ihanetin sinsi kılıklarından başlayarak, seni senden uzaklaştıran 7 katmanı inceleyeceğiz. Ve sonra kendini yeniden nasıl seçeceğini, hayatını içerden dışarı nasıl yeniden kurabileceğini konuşacağız.
1.Kendine İhanet Ne Demek?
Bu tür ihanetler bağırmaz.
İçinde hem sessizlik hem de çığlık olmasına rağmen bir bağırış duymayız.
Bazen sadece bir “tamam” demeyle başlar.
Aslında “hayır” demek isterken susmakla.
Bir tebessümle bastırdığın içsel itirazla.
İhanet, çoğu zaman uyum sağlamak, fedakarlık yapmak ya da anlayışlı görünmek kılığında gelir.
2.“İyilik” Kılığında Gelen Sessiz Tükeniş
Çocukken başlayan o şartlı sevgi hikâyeleri, yetişkinliğinde hala aktif olabilir:
“Başkalarını iyi hissettirmek zorundayım.”
Bu yük, seni sessizce yok eder.
Bir noktada herkes senden bir şey ister, sen de hep verirsin.
Sonra bir sabah, tükenmiş uyanırsın.
Ve anlarsın:
“Benim yaptığım iyilikten çok, kendime ihanetti.”
3.Kendine İhanetin 7 Katmanı
Kendine ihanet birden olmaz.
Bir çöküş gibi değil de içine sızar gibi gelir.
Farkına bile varmadan içini işgal eder.
Bir “tamam” dersin, bir “neyse”.
Sonra bir gün gelir, “ben nereye kayboldum” diye sorarsın.
Bu süreç masum başlar — küçücük bir uyumla.
Karşı tarafı kırmamak, ortamı germemek, iyi görünmek adına.
Ama zamanla içsel sadakatini yitirirsin.
Kendini yok saydıkça, “ben” dediğin varlık silikleşir.
Ve fark etmezsen, bu ihanet seni ruhsal terk noktasına kadar götürür.
Bu bölümde, bu sinsi ilerleyişi yedi katmanda inceleyeceğiz:
Mikro uyumdan başlayıp, en derin katmanda kendini tamamen unutmaya kadar.
Her biri, görünüşte zararsız… ama aslında içinde:
Birikir. Derinleşir. Seni senden uzaklaştırır.
Şimdi gelin, bu katmanları birlikte inceleyelim.
🧩1.Katman: Mikro Uyum
“Çay istemiyordum ama tamam, içerim.”
Basit gibi görünen bu örnek, içsel alanını terk etmenin ilk sinyalidir. O an, kendi konforunu değil, karşı tarafın rahatını öncelemişsindir. Bu küçük tercih, “benim sınırlarım önemsiz” inancını besler.
🔍 Farkındalık Sorusu:
Son bir haftada kaç kez bir şey istemediğin halde “tamam” dedin?
🧩2.Katman: Sosyal Maskeler
“Bu sohbette kalayım, ayıp olmasın.”
Bulunduğun ortam senin enerjini tüketiyor ya da o muhabbet sana göre değil ; ama sırf insanlar seni “uyumlu” görsün diye oradasın. Gerçekten var olmak yerine, kabul edilmek için “rol”desin.
🔍 Farkındalık Sorusu:
Bugün kendin olmayı mı seçtin, kabul görmeyi mi?
🧩3.Katman: Zorunluluk Rolü
“Destek olmalıyım; çünkü güçlü olan benim.”
İçinden gelmese bile hep yardım ediyorsun. Çünkü yıllardır “güçlü olmak” kimliğini taşıyorsun. Bu kimlik seni tanımlar hale geldi. Ve seni bitiriyor.
🔍 Farkındalık Sorusu:
Güçlü olmak senin seçimin mi, yoksa bir zorunluluk mu?
🧩4.Katman: Sahte Hedefler
“Bu işi istiyorum.” (Ama istemiyorsun.)
Toplumun, ailenin, egonun belirlediği hedeflerin peşindesin. Gerçek seni beslemeyen bir yolda ilerliyorsun çünkü bu yol “başarı” gibi görünüyor.
🔍 Farkındalık Sorusu:
Şu an peşinde olduğun şey gerçekten sana mı ait?
🧩5.Katman: Sürekli Sessizlik
“Konuşsam da bir şey değişmeyecek.”
İçinde bir fırtına var; ama sesin çıkmıyor. Sustukça bastırıyorsun. Bastırdıkça kendi varlığını silik hissediyorsun. Bu sadece bir sessizlik değil, bir silinme süreci.
🔍 Farkındalık Sorusu:
Ne zamandır duygularını açıkça ifade etmiyorsun?
🧩6.Katman: Kendi Hayatına Yabancılaşmak
“Böyle idare ediyorum işte.”
Sabahları iç sıkıntısıyla uyanmak. Kendini kendi hayatında konuk gibi hissetmek. Hayat akıyor; ama senin içinde bir boşluk var.
🔍 Farkındalık Sorusu:
Şu an yaşadığın hayat, senin mi; yoksa otomatik bir devam mı?
🧩7.Katman: Ruhsal Terk
“Ben yokum.”
Artık ne istediğini, ne hissettiğini bile bilmiyorsun. Sadece varsın; ama gerçekten var mısın? Nefes alıyorsun; ama yaşamıyorsun. Bu en derin ve en zor katman.
🔍 Farkındalık Sorusu:
En son ne zaman gerçekten “ben” dedin?
4.Elif’in Hikayesi: Sessizce Terk Edilen Bir Benlik
Elif, herkesin yükünü sırtlamıştı.
Ama bir sabah, “neden bu kadar yorgunum?” diye sordu.
Testler, sonuçlar, doktorlar… ama aslında sorunun kaynağı içindeydi: Kendini terk etmişti.
Ve dönüşüm, küçük bir “hayır” demesiyle başladı.
O gün, sadece kendisi için bir şey yaptı.
Sonra “istemiyorum”, sonra “ben bunu seçiyorum”…
Minik “evet”lerle hayatını yeniden inşa etti. Enerjisine yeniden sahip oldu.
5.Kendini Seçtiğinde Ne Değişir?
Hayat bir anda toz pembe olmaz.
Ama netleşir. Hafifler.
Artık neye “evet”, neye “hayır” dediğini bilirsin.
Sınırların belirginleşir.
Gerçek ilişkiler başlar.
Kendini seçmek, bazen sadece bir kahveyi sıcak içmekle başlar.
Ama; o küçük seçimler, büyük bir içsel dönüşümün habercisidir.
6.Şimdi Senin İçin Küçük Adımlar
“Hayır” Demeye Yer Aç: Bugün bir şeye “hayır” de.
Bir “Evet”ine Şahitlik Et: Kendin için bir an yarat.
İçsel Sorgulama: “Ben ne istiyorum?” sorusunu yaz.
Öz Zaman: 5 dakikalık yürüyüş, bir nefes, bir duruş.
İçindeki Direnişe Dön: Korkuya değil, içsel “iyi gelir” sesine kulak ver.
7.Son Söz: Kendine Evet Dediğin Her An, Yeni Bir Hayattır
Kendini seçtiğinde, kendinle yeniden buluşursun.
Ve bu dünyada en derin dönüşüm, içerden başlar.
Başkalarının senaryosunu oynamayı bırakıp, kendi hayatının kahramanı olursun.
Bugün kendine hangi “evet”leri armağan edeceksin?
Kendine ihanetin fark edilmez katmanlarında dolaştıysan ve artık kendin için çok değerli bir armağana “evet” demek istiyorsan; “Beklemekten Yoruldum” Meditatif Çalışma Serisini öneriyoruz. Bu seri, ertelemeden, onay beklemeden, kalbinin sesini duyup, kendini seçmen için bir alan açıyor. Her meditasyon, kendi öz değerinle yeniden buluşman için hazırlandı. Çünkü artık kendine dönebilir, kendi varlığını merkeze alabilirsin. Zihninin bin bir sorusuna değil, kalbinin güven veren cevabına alan açmak istersen , bu seri senin için güçlü bir başlangıç olabilir.
Ayrıca bu yılın en güçlü hizalanma anlarından biri yaklaşıyor: 8/8 Aslan Kapısı. Kalbinle, yüksek benliğinle ve ışık bedeninle hizalanmak için eşsiz bir fırsat. Bu kozmik kapıdan birlikte geçmek isteyenlerle 8 Ağustos Cuma günü bir araya geliyoruz. Aslan’ın altın kalbini taşıyan, cesaretle kendini seçip, hayatının liderliğine adım atmak isteyen herkesi bu buluşmaya davet ediyoruz. Detaylı bilgi ve katılım için bizimle iletişime geçebilirsin. — bu eşsiz güçteki özel alanda buluşmak dileğiyle…
📝 Not:
Bu blog yazısı, Ezgi Sorman’nın YouTube’da yayınladığı “Kendine İhanet Etmenin 7 Katmanı” başlıklı videodan derlenerek düzenlenmiştir.
Yayının tamamını izlemek ve konuyu Ezgi’nin kendi anlatımıyla daha derinlemesine keşfetmek için buraya tıklayabilirsin.
