Teslimiyete Geçme Meditasyonu 1 hafta boyunca akşamları uyumadan pratik tavsiye ediyoruz.
Herhangi bir meditasyon pratiğini uyumadan önce tavsiye ettiğimiz çok nadir olup, bu meditasyon da o nadir çalışmalardan bir tanesidir.
Güzel derin nefeslerle dikkatinizi sol taraftan sağ tarafa doğru, sol beyinden sağ beyine doğru almaya başlayın.
Enerjiniz kalbe doğru aksın.
Önce göğüs bölgenize birkaç nefes alıp, verin ve göğüs kafesinizi genişletmeye başlayın.
Göğüs kafesiniz rahatlayarak, her şeyin bir arada olmasını kapsamaya doğru geçsin.
Göğüs kafesiniz öyle rahat ve geniş ki; insan bedeninde ve zihninde, bu dünyada yaşayacağınız her şeyi artık kapsayabiliyor.
…
Şimdi içinizde tuttuğunuz bir korkuyu bulun.
Olmasını, gerçekleşmesini çok istediğiniz, görmeyi deneyimlemeyi çok istediğiniz şeyi “ya olmazsa” dediğiniz o korkuyu bulun.
Bu korku her neyse, ismini biliyor olabilirsiniz:
Başarısızlık, terk edilmek, reddedilmek…
O korkuyu bilmiyor da olabilirsiniz, hiç önemli değil.
Sadece korkunun içeride bir yerlerde olduğunun hissini bulun.
Bu hissi şu anda canlandırmaya başlayın.
O korku içeride ne yapıyor?
Bir sıkıştırma, gerilim, baskı var mı?
Sizin deneyiminizde başka bir şey yaratıyor mu?
Onu bulun.
…
Ve şimdi hem fiziksel hem enerjetik olarak arkaya bir yaslanın.
Arkaya yaslanmanın bir parça rahatlığını, sırtınızdan destek almanın gücünü biraz yaşayın.
…
Çok güzel…
Şimdi birkaç nefesle içinizdeki korkuyu Evrene teslim edin.
Her nefes verişinizde, korkunuz bir parça daha Evrene teslim olsun.
Ve her teslim edişinizde göğüs kafesiniz biraz daha genişlesin, içinizdeki korkular biraz daha çözülsün, kendinizi biraz daha açık hissedin.
…
Çene kemikleriniz gevşesin, boynunuz biraz daha rahatlasın.
Omuzlarınızdaki yük biraz daha hafiflesin.
Bedeninizdeki gerginlik çözülsün.
Kafa yorgunluğunuz, zihin yorgunluğunuz bir parça daha dinlenişe geçsin.
Tüm (beden, zihin,enerjetik, duygusal) sisteminizi birkaç nefes ile daha rahatlatın.
Artık o eski tişörtü giymiyorsunuz.
Şimdi kendinize şu cümleleri tekrar edin:
“Bir süre tişörtsüz dolaşabilirim. Almış olmak için yeni bir şey almayacağım. Hayata devam edebilmek için eski fikirlerime tutunmayacağım, ileriye adım atabilmek adına herhangi bir adımı atmayacağım. Doğru olduğuna hissettiğim adımı bulana kadar bir süre arkama yaslanıp, durabilirim. Çünkü artık biliyorum ki; ne kadar rahatsam o kadar akabileceğim. Ne kadar açıksam o kadar destek alacağım. Korkularımın teslimiyete doğru geçmesine ne kadar izin verirsem o denli sürprizler hayatıma gelecek.”
Ve bir müddet sessizliğinizde bu kelimelerin titreşimiyle kalın.
…
Şimdi kocaman, güzel, derin, yumuşak birkaç nefesi bedeninize doğru çekin.
Ve sesli bir şekilde, “aaah” sesiyle nefesinizi serbest bırakın.
Her şeyin bir arada olmasını biliyoruz artık.
Çeşitliliğe açıldığınız bir dönem olsun.
Yeni fırsatlar, yeni insanlar, farklı yollar, farklı fikirler, bol sürprizli destekler dolsun, hayatlarınıza.
Siz de bu farklılıklara ve tazeliklere izin verin.
Sizleri çok seviyorum.
Sezgiler adı verilen büyük potansiyelimizin kilidini açmaya hazır mısınız?
Zihnimizle iş birliği yaparak, sezgilerin dünyasına hiç alışkın olmadığınız öğrenme yöntemleriyle giriş yapmaya hazır mısınız?
Cevabınız evet ise hazırlığı yıllar süren Sezgisel Yaşam Atölyemize şimdi katılın.
Hayatlarınızı bambaşka bir alana taşıyacağınız, daha önce varlığından bir haber olduğunuz renkleri, hisleri, keşfedeceğiniz, her anınızı kutlanası bir zaman dilimi haline getireceğiniz ve tümünün yollarını anlayıp, özümseyeceğiniz Sezgisel Yaşam Atölyemize kayıt olmak için son günler, son yerler.
Bu eşsiz çalışmada yerinizi ayırtmak için bizimle şimdi iletişime geçin.
Kaynak: Ezgi Sorman
Bu meditasyonu ayrıca okulumuzun podcast kanalı MOTALKS’tan dinleyerek pratik edebilirsiniz.
