Skip to content Skip to footer

Yeni Ay: Zihinden Yuvaya, Öz’üne Dönüş

Beklemekten Yorulduysan Ruhsal Yenilenme İçin Yeni Ay Seni Çağırıyor

Bu Yeni Ay, içsel dönüşümün, sezgisel gücün ve umutla dolu bir hazırlığın zamanı. Ruhsal korunmanın rehberliğinde, geleceğe sağlam adımlarla ilerlemek için cezbedici bir davet alıyoruz.

Bu Yeni Ay sıradan değil; derin, sezgisel ve korunma hissiyle çevrili. Bir süredir beklediğin ama bir türlü başlayamadığın şeyler varsa, gökyüzü “Artık zamanı geldi,” diyor. Eğer sen de bir süredir beklemekten yorulduysan, bu yazı sana ilham ve yön sunacak.

Yeni Başlangıçlar; ama bu defa Başka Türden

Bu ay döngüsünde bizi büyük, coşkulu ve derin duygularla örülü yeni başlangıçlar bekliyor. Ama öyle sıradan başlangıçlar değil… Bu defa gelen şey bilgelikle, büyümeyle ve görünmeyen ama hissedilen bir spiritüel korumayla birlikte geliyor. Sanki biri yukarıdan elini uzatmış ve “Bu sefer içinden geçenleri ciddiye al, ben seninle birlikteyim,” diyor gibi.

Ruhsal Korunma ve Yönlendirilme Fırsatı

Bu dönem, duygusal gelişim için adeta özel olarak tasarlanmış bir alan sunuyor, bize. Korunuyoruz. Ruhsal olarak yönlendiriliyoruz. Yeniye adım atarken yalnız değiliz.

İşte bu yüzden, bu süreçte kendini tanımak, kişisel gelişimine alan açmak ve içsel farkındalığını büyütmek hiç olmadığı kadar önemli. Daha önce kendine “Ben kimim, ne istiyorum, neye hazırım?” diye sorduysan ama cevabı yarım kaldıysa—bu ay o cevabın netleşeceği bir zaman olabilir.

İçimizdeki Tohumları Yeşerten Bir Özgüven

Aynı zamanda kendine daha fazla güvenmen gereken yerler, yani artık “Ben bunu yapabilirim,” deme zamanı gelen alanlar öne çıkıyor. Uzun süredir hazırlık yaptığın, belki cesaret edemediğin ama içten içe bildiğin yerler… İşte şimdi, o tohumları yeşertme zamanı.

Şefkat Dolu Bir Geçiş

Bu döngü dişil, alıcı ve sonsuz bir enerjiyle çevrili. Belki de bu yüzden kendini kalabalıklardan çekmek, yalnız kalmak, içini dinlemek istiyorsun. Belki “Ben aslında ne hissediyorum?” sorusu sessizce zihnini kurcalıyor.

İyi haber şu: Bu ay, o sorunun cevabına doğru yumuşak ve şefkatli bir geçişin kapısını açıyor.

Dış Dünyadan İçeriye – Yuvaya Dönüş Çağırısı

Çok fazla bilgi, fikir, yapılacaklar listesi, bağlantılar ve sosyal sorumluluklar arasında sıkışmış bir zihinden, yuvaya ve kendine dönmeye çağrılıyoruz. Ama bu “yuva” fiziksel bir yer değil sadece. Yuva, sensin. Öz’ün. Kalbinin bildiği yer.

Ve bu dönemde, o yuvayı bilenler, içeri dönenler, ödüllerini almaya başlayacak. Çünkü dış dünyaya değil, iç dünyaya yatırım yapanların zamanı geldi.

Beklemekten Artık Yorulduysan…

Ben de tam bu noktada “Beklemekten Yoruldum” Meditatif Çalışma Serisini hazırladım. Çünkü çoğumuz artık beklemekten yorgunuz, ama bir yandan da nasıl başlayacağımızı bilmiyoruz. O yüzden bu meditatif çalışma serisini kesinlikle öneriyorum. Kanalımızdaki tanıtım videosunun açıklamasından ya da buradaki bağlantıdan ulaşabilirsin. Şimdi incele ve bol bol uygula; zira pratik etmek kritik önem taşıyor. 

Kalbinin “Evet”lerine Ne Kadar Teslimsin?

Bu ayda sürece ne kadar teslim olduğun sınanacak. Kalbinin “evet”lerine ne kadar güveniyorsun? En derin ihtiyaçlarına kulak vermeye cesaretin var mı? “Dinlenmeye izin veriyorum.” diyebilmek bile başlı başına bir başarı olacak.

Belki de bir süredir bağlantını kaybettiğin bir şeye yeniden açılmaya hazırsın. Ya da artık önemini unuttuğun bir gerçeği hatırlamaya… Bunların cevabı bu süreçte çok belirleyici olacak. Bizi yönlendirecek olan da zaten bu cevaplar olacak.

Yeni Bir Başlangıcın Provası

Ama sadece coşku ve umut yok; bu döngüde bir tansiyon da var. Çünkü belirsizlik var. Şu anda, bir yıl içinde açılacak bir perdenin önündeyiz. Bu yeni döngü aslında bir ön gösterim, bir deneme sürümü.

Kendimize sormamız gereken sorular şunlar:
“Hazırlanmam için ne yapmam gerekiyor?”
“Neleri halletmem gerekiyor?”
Ama telaş yapmaya gerek yok. Çünkü önümüzde bir yıl var. Rahat rahat hallederiz.
Eğer içeriden “Yetişemem!” diyen o tanıdık telaş sesi yükselirse, kendine şunu söyle:
“Bir yılım var. Rahat rahat halledeceğim.”

Yani şu anda bir prova sürecindeyiz. Sahne açılmadı. Henüz hazırlık aşamasındayız. Menü yazılıyor ama restoran bir yıl sonra açılacak. Bu yüzden şimdilik her şey bir deneme: Tatlar, fikirler, duygular, kararlar…

Bu yeni başlangıç için nerelerde daha fazla sorumluluk alman gerekiyor? Bu sorunun cevabını da kendine dürüstçe vermelisin.

İçsel Çatışma Doğal- Ama Bir Yön Var

Bir tarafın içinden “Bu hayalle daha büyük gidelim!” diye bağırırken, diğer tarafın “Bir dur, bir eve dönelim, kim olduğumuzu hatırlayalım, eksiklerimizi tamamlayalım,” diyebilir. İşte bu yüzden kendini bir ayağın yerde, bir ayağın gökte gibi hissedebilirsin. İçsel çatışma gerçek ve güçlü.

Ama bu çatışmayı çözmenin yolu: Hislerinin frekansına bağlanmak. Bu süreç seni o frekansa sadık kalmaya çağırıyor.

“Peki ama sezgilerimin frekansına nasıl bağlanabilirim?”

“O frekansa sadık kalmak ne demek?”

diyorsan, Sezgisel Yaşam Atölyemizi mutlaka incele. Bu atölye tam da bu sorulara cevap bulmak için hazırlandı. Ve ben gönülden öneriyorum. Çünkü bu atölye, önümüzdeki bir yıl boyunca sana çok büyük kapılar açacak. Kendinin yeni yönleriyle tanışırken, yeni beceriler kazanman da gerekecek. Bu da ancak bilinçli bir yolculukla mümkün.

Kendine yaklaşırken, eve dönerken, hayaline yürürken artık yeni becerilere ihtiyacın olacak. Belki de artık “Hayalim için bunları yapmam gerekiyor, ama bu adımlar için şu becerilere sahip olmalıyım” diyeceksin. Bu farkındalık senin yolunu açacak.

Ve o becerilerden belki de en kıymetlisi: Sezgilerine bağlanmak. Bu yüzden Sezgisel Yaşam üzerine duyurular yapmaya devam edeceğim. Çünkü bu senin yeni hayat dilini öğrenmen anlamına geliyor.

Bu bir yıl—bu hazırlık süreci—yeni fazına sağlam bir şekilde geçmen için önemli bir köprü. Hayaline ulaşmak istiyorsan, sağlam temellerle yola çıkman gerek. Bunun için de adres belli: Sezgisel Yaşam Atölyesi

Sorumlulukları Hatırlatan İç Ses

Bu süreçte, seni içine çeken, mutlu eden bir coşku da olacak. Ama aynı anda, “Bu hayal için önce bazı şeyleri halletmeliyiz,” diyen gerçekçi bir enerji de.

İçindeki ses belki şöyle diyecek:

“Bu duygularla ilerleyelim, ama önce şu taşları yerine koymam lazım.”

İşte bu yüzden seni bazen durduracak. Ve bu çok normal.

Umudunu Koruyan, Kendi Yıldızına Konar

Bir tarafın yıldızlara konmak istiyor. Bu mümkün mü?

Evet, mümkün.

Ama tıpkı astronotlar gibi, önce yıldızlara konmanın provasını yapmamız gerek. Eğitim, hazırlık, testler… Çünkü oraya gitmek cesaret değil sadece, aynı zamanda teknik bilgi ve içsel denge de ister.

İçimizde doğan bu umut, yaşadığımız ağır ve umutsuz dönemlerin ardından geliyor. O yüzden bu umuda sahip çıkmak da ayrı bir sorumluluk. Çünkü artık elimizden kayıp gitmesini istemiyoruz. Çünkü hak ettik ve hazırız.

Yuvaya dönmeyi, kendine dönmeyi bilenler…

Bir yıl içinde bu hazırlığı yapanlar…

Kendi yıldızına da konacak.

Ve unutma: “Beklemekten Yoruldum” Meditatif Çalışma Serisi bu yolculukta sana destek olmak için hazırlandı. Hemen uygulamaya başla.

Unutma:

Dengeli, umutlu, köklü, parlak yarınlar…

Dengeli, umutlu, köklü şimdilerden doğar.

Yeni ayın, yeni hayatına harikalar getirsin.

Hazırsan yeni ay döngüsüne başlıyoruz.

Bu yazı, Yeni Ay Mesajları | 25 Haziran 2025 yayınımızdaki temalardan ilham alınarak hazırlanmıştır. Yayınımızı buradan izleyebilirsiniz. Kişisel dönüşüm ve  sezgisel yaşamla ilgili daha fazlası için yayınlarımızı takip edebilirsiniz.

Kaynak: Ezgi Sorman