Önümüzdeki uzun bir dönemin, Mayıs 2023’ten Aralık 2024’e kadar olan sürecin genel bakışını anlatmak ve aktarmak istiyorum.
Küresel, kitlesel, galaktik, bireysel ve kişisel olarak çok değişik, bambaşka, insanlık tarihinde daha önce hiç yaşanmamış enerjilerin içerisinde olacağız.
Bu yayınla niyetim; sizlere bilgileri aktarırken, her birinizin bireysel hayatlarında daha çok güçlenmenizi sağlamak ve olacak olanlara, olması kaçınılmaz olanlara da bir parça sizleri hazırlayabilmek.
Umarım bu yayın size fayda sağlar; bazı gerçekler sizleri sarsar, aynı zamanda da güçlendirir, hazırlıklı ve güvende hissettirir.
Önümüzdeki 1.5 yılın genel bakış açısını; kendi cümlelerimle ve kanaldan gelen bilgiyle, bu niyetlerim ve umudumla aktarmaya başlıyorum.
Bu zamana kadar neler öğrendik ve öğrendiklerimizden ne kadar geliştik, kendimize gelişme iznini ne kadar verdik?
Önümüzdeki 1,5 yıl için genel soru bu olacak.
Doldurulmasını istediğimiz boşluklar neler ve hayatın içinde “proaktif olabilmek” ne demek? Bunları deneyimleyeceğiz.
Hayatımızda bir şeyler boşaldı ve boşalmaya, silinmeye de devam edecek. Ve bu süreç “ ben oluşan bu boşlukları neyle doldurmak istiyorum ve aynı zamanda da hayatın içerisinde daha nasıl proaktif olabilirim?” sorusunu bize sorgulatacak.
Mesela şans nedir? Bunu çok güzel algılıyor olacağız. Kapınıza talih kuşu konduğunda siz ne yapıyorsunuz? Talih kuşu kapınızı ne zaman çalar?
Ancak, hazırlıklı olanlar o kapıyı açabiliyor veya kapının çalındığını duyabiliyor. Şans dediğimiz şey, fırsatlar geldiğinde bizim hazırlıklı olmamız demek.
Peki, “hazırlıklı olmak” nasıl olur? Şansa, talih kuşuna nasıl hazırlanabiliriz? Tabi ki; kendi özümüze dönüp, gerçek hayallerimizi bilip, gerçeğimizle uyumlanarak hazır olabiliriz.
Spiritüel ego çok konuşuluyor olacak; spiritüel, otorite ve manevi egolarda olanlar çok fazla törpülenecek.
Hayat aktif adımlardan ve süre gelen anlamalardan oluşan ve akan bir sistemdir. Her zaman her şeyi bilemeyiz, akıl edemeyiz, öngöremeyiz. Bu mütevaziliği daha derinden yaşayacağız. Kimilerimiz daha sert, kimilerimiz daha yumuşak yaşayacak.
Eksik kaldığınız yerlerden ve hatalarınızdan ne kadar öğrendiniz, ne kadar geliştiniz? En başta da belirttiğim üzere, hayat buraları çok sorgulatacak.
Evren diyor ki; “Hatırla; en son yaptığın hatadan çıkarabildiğin ders ve düzeltmek için attığın adım kadar bilgesin.” Hayatta aktif kaldığın sürece, her zaman farklı bir bakış açısına, yeni bir farkındalığa varabilirsin. Korkup saklanmadan, gücünü küçültmeden, ufaltmadan “şimdilik bu kadarım” deyip, hayatın içerisinde, bilebildiğin kadarıyla, kendini koyabildiğin sürece yenilenebiliyorsun.
Yeni enerjilerin açığa çıkmasına izin verme süreci “neyi geliştirmeye, yaratmaya, üretmeye hazırım?” sorusuyla oluyor, olacak. Hayatını neyin, hangi değerlerin, malın, mülkün üzerine inşa ediyorsun? Neye odaklanıyorsun? Nelere yatırım yapıyorsun? Paranı, zamanını, enerjini nasıl kullanıyorsun? Birikimlerin neler? Hayatın veya attığın adımlar sana huzur, neşe ve kalite katıyor mu? Katma değerin artıyor mu? Bütün bunlar da şimdiye kadar deneyimlerinden çıkardığın dersler doğrultusunda tamamlanacak.
Nisan 2018-2023 dönemi arasında hayatınızda neler yıkıldı, ne kadar sarsıldınız, konfor alanınızı ne kadar konforsuz hale getirebildiniz? Ne kadar yapabildiyseniz Mayıs 2023-Aralık 2024 dönemi o kadar sizlere yeni alan, yeni toprak, yeni tohum ve yeni destek getirecek.
Özetle hepimiz yeni dünyevi bilgeliğe geçiyoruz, yeni enerjiler destekleniyor.
Temizleyebildiğimiz kadarını kökten temizledik, zaten. Ve yeni hayatta kökten temizlediklerimize taze, temiz tohumlar ekilmesi için rehberlik var. Öncellikle ve özellikle de kendi içinize ekmek istediğiniz tohumlar için rehberlik var.
Kendinizi seçmeniz çok önemli. Size ne mutluluk, huzur, ferahlık, keyif veriyor? Sizi neler geliştiriyor? Kimler destekliyor? Bir sonraki adımda neleri yaratıp, üretebileceğiniz konusunda net verilere sahip olabilmeniz, aynı zamanda da fikir sahibi olup, somut adımlar atabilmeniz için bu soruların cevaplarını bilmeniz çok önemli.
Hem kendinizle hem de istediklerinizle, değerlerinizle geleceğinize dair fikir sahibi olmak ve somut adımlar atabilmek için yukarıda bahsettiğim soruların, sorgulamaların içerisine girmek durumundasınız.
Ne yaratmak istediğinize dair fikirler, ilhamlar, kareler zaten görüyordunuz; yalnız bu kareleri ancak şifalanmış ve özgürleşmiş benliğinizle birlikte yaratabilirdiniz.
Şimdi artık o benliğin huzurlu desteğine ulaştınız. Yaralı egonun, içinizdeki çocuğun korkularının telaşın yavaş yavaş dinginliğe, sakinliğe ve huzura dönüştü. Artık acelenin ve telaşın nereden geldiğini, nerelerden tetiklendiğini biliyorsunuz, gördünüz ve öğrendiniz; bu arada öğrenmeye de devam edeceksiniz.
Önümüzdeki 1,5 yıl bu şifalanmış kendinizle hayallerinize ve ilhamlarınıza doğru adım atma sürecindesiniz. Ve evrensel enerjiler tarafından da destekleniyorsunuz.
Şimdiye kadar neler işe yaradı, neler enerjinizi yükseltip, size coşku veriyor, neyle devam etmek istiyorsunuz? Bu konularda da en acilinden netleşme vakti geldi.
Böylece hayatı kolaylaştıran destekler bir şekilde somut haliyle, sürprizleriyle ve kaynaklarıyla birlikte size ulaşabilsin.
Netleşin ki; destek size ulaşabilsin, öz kaynak size hangi alanlarda akıtabileceğini, nereden yardım edeceğini bilebilsin. Zira, siz netleşmeden bilemez.
Siz netleştiğinizde ve öz kaynağın da desteğini akıttığını görmeniz yukarıda bahsettiğim “talih kuşuna konmanız” demek olacak.
“Dünyada neler oluyor, hayatımda neler olmakta?” gibi sorular gittikçe büyüyecek, büyüsün de. Bazen kafalar karışacak, karışsın da.
Yeni bir Dünya yaratılacaksa artık daha derin ve anlamlı soruların peşinden gitmek gerek.
Belirsizliğin içini her birimizin yüksek benlikleri ve ışığı dolduracak. Kendimiz, geleceğimiz ve insanlık adına daha büyük ve anlamlı hayaller kurmaktan geçecek, yepyenilik ve bambaşkalık.
2023 ve 2024’ün sonunda; hayaller, planlar, projeler bizim gelişen zihinlerimiz ve dünyada gözlemlediğimiz gelişim ve dönüşümlere göre bir üst seviyeye yükselecek.
Eğer her şey havada hissine kapılırsanız şu cümleyi hatırlayın: “Her şey havada; çünkü zihnimin, gelişen kendimle, benliğimle ve dünyada oluşan gelişimlerle, dönüşümlerle seviyesi yükseliyor.”
Tüm galaktik sistemimizde de bir ilki yaşıyoruz. Sistem daha önce hiç gelişip, genişlemediği kadar gelişiyor ve genişliyor. O yüzden de bilinçli ve sistematik bir şekilde olana, olmakta olana, olacak olanlara güvenmeyi seçiyoruz.
Bazı şeyler, durumlar, sistemler kopmaya, bozulmaya, dikişler patlamaya, dişliler kırılmaya devam edecek. Değişimin döngüsü büyüyecek, daha da devleşecek. Okyanusun dalgaları güçlenecek, böylece sahilde işe yaramayan ne varsa söküp, alıp götürecek, temizleyecek. Stabil ve sağlam zannettiklerimizi de beraberinde götürecek. Buradaki “zannettiklerimiz” anahtar kelime.
Galaktik sistem aynı zamanda bizden, kimliğimizin en tutunduğumuz köklü ve eski parçalarını, egomuzun ağırlaştıran bölümlerini de temizleyip, hafifletmemizi isteyecek. En Özde, en Saf benliğimizde neysek, o hale dönmemiz istenecek.
Öncelikle bu nedenle, yaşıyor olduklarımızı ve yaşayacaklarımızı deneyimliyoruz ve deneyimleyeceğiz. Derin temizlik devam edecek ki; hafifletici ve yükseltici enerjilere alan açılsın.
Böylesi bir süreçte, bazen zemin sarsılıyor, kayıyor. Bazen tutunacak bir dal bulamıyor gibi hissediyoruz. Bu sanki, dalgalı bir denizde minicik bir kayıkta olma hissine benziyor. Bu ‘zeminsizlik’ hali, tam da zihinden, kalıplardan, ezberlerden özgürleşmemiz için oluyor. Yeni bir zemine doğru geçebilelim; eski tutunduğumuz dallar iyice yıkılabilsin diye oluyor.
Hiçbir şey yarım bir şekilde var olmayacak; ya var ya da yok olacak.
İdeolojileri, kimlikleri, etiketleri, inanç sistemlerimizi, din ve maneviyatla olan ilişkimizi hafifletebilmek ve mucizelere kapılarımızı açabilmek, esnek ve açık olabilmek için olacak, bazı şeyler.
Tarihteki tüm savaşlara baktığımızda, bu savaşların nedenleri ne ise, olanlar tüm bunları ortadan kaldırmak için olacak.
Irkçılık, mülkiyetçilik, fikir savaşları (benim-senin doğrun), din savaşları (benim-senin dinin), adalet uğruna dökülen kanlar, özgürlük adına verilen mücadeleler, soykırımlar; tarihteki en büyük savaşların sebepleri her ne ise hepsi; gezegenimizden artık yok olsun diye bazı durumlar yaşanıyor, yaşanmakta ve yaşanacak.
Tabi bu sebepler ortadan kalkarken kimilerinizin kafası karışacak: “Ne için mücadele edeceğim o zaman, doğru olan ne? Şimdiye kadar tutunduklarım elimde kaldıysa, artık tutunamıyorsam ya da doğru bildiklerim elimde kaldıysa bundan sonra neye tutunacağım? Kime ve neye inanacağım, gerçek ne? Bu olup, bitenlerden bize aktarılan bölümlerin hangisi doğru? Kimin tarafı en dürüst olanı? Kim dürüst, kim dolandırıcı, kim sadık, kim hain?”
Her biriniz kendi özünüze dönebilin, kendi ışığınızı, kendi sesinizi bulabilin diye ortalık ve kafalar iyice karışacak. Özetle çare, iç ses ve bireysel özerklikte olacak.
Ruhsal seviyede bana ne doğru, iyi geliyorsa oraya doğru yönelmem, o tarafa doğru adım atmam desteklenecek.
Tüm dünyada ve insanların üzerinde daha sezgisel bir yaşam destekleniyor. Çok büyük taç çakrası açılımı olacak; hem gezegenimizin hem de her birimizin taç çakrası açılacak.
İnsanlar iç seslerine daha çok yaklaşmak isteyecek. Belirttiğim gibi sezgisel yaşam desteklenecek. (Sezgisel yaşam yaratmak adına size bir söz vermiştim, hala gündemimde, en yakın zamanda sizlere o atölyeyi de ulaştıracağım.)
Eğer inandıklarınız ve doğru bildikleriniz sizi daha çok karıştırıyor ve kayıp hissettiriyorsa artık değişim vakti gelmiş demektir, dostlarım.
Her gün daha fazla insan meditasyona, manevi çalışmalara yönelecek. Meditasyonun faydaları daha da yayılacak. Elimizde zaten birçok kayıt var. 5000 yıllık bir sistemden bahsediyoruz. Bilimsel olarak açıklamalar yapılmaya başlandı; daha çok hastane, üniversite meditasyonun faydalarını yayıyor olacak.
Bireysel olarak güçlenmek için daha büyük ahlaki, etik, erdemli sorular sorulmaya başlanacak.
Gizlenen, saklanılan bilgiler, detaylar, belgeler oldukça insanlar daha derin sorgulamalara ve cevapları da en güvenilir yerde içlerinde, içeride aramaya yönelecekler. Hissel ve sezgisel yaşam başlıyor.
Doktrinler, kaideler, tabular esnemeye mahkûm olacak. Sabit fikirlilere veya gerçeklerden, kendinden, maskelerinden, karanlığından, gölgesinden kaçış yolları arayanlarınıza bol şans diliyorum.
Bu süreçte neyi, nasıl, hangi sınırlarla çağırdığınıza da çok dikkat etmeniz gerekecek. Taç çakrası açılımı var, spiritüel ustalığınızın çıtasının, seviyesinin yükselmesi gerekiyor.
İnsanlık üzerinde, insanın da haricinde oyunlar oynanıyor. Destek için çağırdığınız varlıkların ( kimileriniz meleklerini çağırıyor, kimilerinizin dua ettiği yerler var ) -kendinizi açtığınız zaman her nereden destek istiyorsanız- ışıktan geldiğine emin olun. Çünkü içeriye her türlü enerji sızacak.
Zira bir yere açılım olduğu zaman, net niyetle ve yüksek bir bilinçle girilmediğinde her türlü çerçöp de girebiliyor. O nedenle belirtiyorum ki; kendinizi, kanallarınızı, kalbinizi özellikle taç çakranızı açmadan önce meditasyona oturun; merkezinizde ve topraklanarak kendinizi açtığınıza emin olun.
Gelelim kişisel bedenlerinize; her an ve özellikle de bu dönemde bedenlerinize bildiğinizden, hissettiğinizden daha fazla bilgi yükleniyor. Diğer alanlar, diyarlar hiç olmadığı kadar çok açılıyor.
Bu nedenle de bedenleriniz bazen yorgun, bazen susuz, tükenmiş, şişmiş hissedecek. Modern tıbbın bile çözemeyeceği bilmediğiniz, beklemediğiniz ağrılar oluşabilir. Burada da hissel yaklaşmanızı tavsiye ediyorum.
Dinlenmeniz gerekiyorsa dinlenin, eğer şişmişseniz ona göre yiyeceklerinizi değiştirin, enerjiniz tükenmiş gibiyse, belki başka şeyler yapma vakti gelmiş demektir. Her biriniz kendi kişisel, bireysel bedenlerinizi tanımak için ekstra zaman harcayın.
Gelişme ve genişleme; fiziksel, zihinsel, enerjetik ve ruhsal rahatsızlık yaratabilir. İnsan boyutu şimdiye kadar hiç bu kadar açılamamıştı. Çünkü hikâyeler, karmalar, tarihçe çok yüklüydü, ağırdı ve ağırlaştırıyordu. Ama beden matriksimiz, insan denilen matriksimiz artık hafifliyor, o nedenle de açılımlar daha da artıyor.
Örneğin, bu galaksiyi kimlerle paylaştığımızı öğreneceğiz, komşularımızı göreceğiz. Dünya denilen gezegenimiz, galaksimizde yalnız değildi; birileriyle paylaşıyorduk. Ve artık bunları bileceğiz.
5. element, meditasyonda boşluk diye tanımladığımız element olan eter oldukça aktifleşecek. Eterin hafifliği, mekansızlığı, uçuculuğu, yaratım gücü insanlığa daha ulaşılabilir hale gelecek.
Bütün buralar olunca tabi ki, dünyevi sistemler acayip yerlerden geçiyor olacak: Üniversiteler, hukuk sistemi, duyurmak istedikleriniz, bildiğiniz şekillerden farklılaşacak. Örneğin uzak diyarlar, deniz aşırı gördüğümüz yerler, eskiden çok uzak gelen yerler sanki artık yanı başımızdaymış gibi hissettirecek.
Gezegenimizdeki yaşam algıları çok değişiyor; uzak gelen deneyimler artık basitleşecek. Gözümüzde büyüttüklerimiz için artık daha kolay yollar bulacağız. El yordamıyla daha önce yapmaya çalıştıklarımıza artık el melekesi gelmiş olacak.
Tarihçe değişecek. Dünya tarihi aslında bize anlatıldığı, öğretildiği gibi değildi. Önümüzdeki 1,5 yıllık dönem bittiğinde, bazı antik medeniyetlerin aslında ne kadar galaktik olduğunu da öğrenmiş olacağız. Gezegenimizde yaşamla ilgili yepyeni bilgilere sahip olacağız. Ve bazı medeniyetlerin, kültürlerin gerçekleri neden insanlık tarihinden saklanmış, gizlenmiş onları da öğreneceğiz, bileceğiz.
Galaktik ziyaretçilerimizin olduğunu, Antik Çağlardan bu yana komşularımızla iletişim ve irtibat halinde olunduğunu ve onlarla ne gibi münasebetler, anlaşmalar, projeler yapıldığını öğreneceğiz.
Hali hazırda zaten ortaya çıkmaya başlayan hikâyelerin daha çok detayları açığa çıkacak: Örneğin; okyanusların altındaki piramitler neden kurulmuşlar? Özetle; efsane, yalan dolan gözüyle bakılan ve zihinleri bulandıracak gerçekler ortaya çıkacak.
Beni takip edenleriniz için bu gerçekler, zihinlerinize ziyafet tadında olacak. Bunlar birçoğunuzun beklediği bilgiler, onu biliyorum.
Kimilerinizin içinde nereden geldiğini bilmediğiniz bilgiler olacak. Çoğunuz dünyanın bu halinde neden kendinizi yabancı ve uzaylı gibi hissettiğinizi anlayacaksınız.
Yine bu 1,5 yıllık süreçte, fikir alışverişlerine dikkat edin. Herhangi bir konuda tonlarca fikir var dışarıda. Kafalar zaten karışık ve bulanık olacak. Kime gittiğinize ve kimi dinlediğinize dikkat edin. Ve tabi ki, yine söyleyeceğim: İçinize dönün, iç sesiniz en doğrusu. Doğru gelmeyene inanmak zorunda değilsiniz. Verilerin ne kadar düzgün sunulduğu, excel-powerpoint sunumlarının ne kadar düzgün göründüğü hiç önemli değil. Bunlar gözünüzü boyamasın; içinize dönün, enerjiyle akın, hislerinizi takip edin.
Yoksa podyumlarda, stadyumlarda, kürsülerde, televizyonlarda, manşetlerde ellerinde mikrofon olan birçok kişi kendi fikrini beyan ediyor, edecek. Çok fazla kişi zihinlerimizi kontrol etmeye çalışıyor, çalışacak. Bu 1,5 yıl içinde doğru tahmin ettiğiniz, zannettiğiniz, farz ettiğiniz değil de hissettiğiniz kanaldan akmanın pratiğini edineceksiniz. Yani, az düşünce – çok hissetme.
Eğer, “hiçbir şey bilmiyorum, sıfır noktasındayım, elimde avucumda hiçbir şey kalmadı.” noktasına gelirseniz orası harika bir yer.
“Yoksa her şey, tüm hayat, ciddi ciddi bir serap mıymış acaba? Biliyorum dediklerim bir illüzyon muymuş?”
Propagandalar artacak ve ne serap, ne illüzyon, ne gerçek, ne yalan, hepsi karışacak.
Dünyanın üzerinden ağır olan enerjiler alınacak, yok edilecek, silip süpürülecek. Böylelikle açılımlar olurken, ışık da dört bir koldan sızacak. İşte o zaman çöldeki serap görüntüleri de artacak. Işık dört bir koldan boşluğun içerisine sızarken, bir takım görseller de görmeye başlayacağız. İşte orada güveneceğiniz dal; iç sesiniz, taç çakranızdan gelen bilgelik ve hisleriniz olacak.
Önümüzdeki 1,5 yıl bu yaşanacak olanlardan kimileriniz çok hoşlanacak, kimileriniz bu enerjiyi anlamak, bu bilgeliğe yaklaşmak öğrenmek isteyecek ve kimileriyse kafayı yiyecek.
Eğer beni uzun zamandır dinliyorsanız, programlarımızı takip ediyorsanız, sizler kafayı yiyecek gruptan olmayacaksınız, bunun sözünü verebilirim.
Yalnız kafayı sıyırma seviyelerine gelebilirsiniz, o da aslında çok eğlenceli bir yer; kafayı biraz bir sıyıralım ki, zihinden çıkalım ve sezgilerimize ulaşalım.
Şimdi tüm bu olacak olanlar, yaşanılanlar, deneyimlenecek olanlar ve deneyimlediklerinizle birlikte buralardan hoşlananlardansanız, biz birlikte uzmanlık programlarında çok eğleneceğiz. Uzmanlaşma programlarımız hazır, zaten isteyenlerinize de bazı bilgiler ulaşmaya başladı.
2. grup için ise bu enerjiye daha da yaklaşmak, öğrenmek, derinleşmek istiyorsanız atölyelerimiz, eğitimlerimiz MO Strore’da mevcut, orada bulabilirsiniz.
Şimdi 3. gruba, kafaları iyice bulanıp, karışıp, ne yapacağını bilemeyen kimselere gelecek olursak, (belirttiğim gibi o kaybolmuşluk sizde olmayacak ama tanıdıklarınızda olabilir) eğer o tanıdıklarınıza yardım etmek isterseniz, tavsiyem 5 yıldır kesintisiz yaptığımız tüm yayınlarımızı baştan sona dinlemeye ve takip etmeye başlasınlar.
Tüm mecralarımızda destek olmak için yeterli kaynağımız var. 5 yıldır geleceğini bildiğimiz bu günlere, tüm mecralarımızdaki yayınlarımızı, kayıtlarımızı, belgeleri, bilgileri sonradan gelecekler için yaratmıştık. Onlar da arkadan, trende yerlerini bulsunlar diye kütüphanelerce bilgiler ve kaynaklar var. Sizler biliyorsunuz zaten, oraya yönlendirebilirsiniz.
Dileğim, bu süreçte herkesin kendi iç sesine güvenmeyi öğrenmesi ve kendisi için doğru tutunacak dalını bulabilmesi.
Aralık 2024’e kadar hayatlarınız birer mucize olsun ve kendinizin de gerçek mucize olduğunu deneyimleyin.
Umarım bu yayın fayda sağlamıştır ve yeri geldiğinde durum değerlendirmelerinize destek olur.
Sizleri çok seviyorum.
Yayınımızda bahsettiğimiz uzmanlık eğitimleri olan Aile Dizimi & Meditasyon Eğitmenliği Eğitimi ve sadece Meditasyon Eğitmenliği Eğitimi ‘ne MO Store’dan ulaşabilirsiniz. Eğitim kalitesini belirli bir seviyede tutmak üzere katılımcı sayısı 12 ile sınırlı olup, kontenjanımız dolmak üzeredir.
Ayrıca; bu yoğun günlerde sinir sisteminizi dengede tutmak adına kritik bir destek sunan 7 günlük Meditasyon & Qi Gong Kampı hakkında bilgi ve kayıt için tıklayın.
Kaynak: 23 Mayıs 2023 tarihli Meditasyon Okulu youtube kanalındaki “Enerji Durumu| Mayıs 2023-Aralık 2024” yayınından derlenmiştir.