Duygusal dalgalanmaların, ikilemde kaldığınız yerlerin, çok seçenekli olduğunuz durumların, seçimlerin arasında “acaba hangi yöne gideceğim” diye düşündüğünüz dönemlerdeyiz.
Aynı zamanda da mucizelerimiz kendilerini göstermeye başladı.
Yepyeni ışıklar sayesinde geçmişten getirdiğimiz eski düşünsel, duygusal, zihinsel, tavırsal, tutumsal, davranışsal kalıplar tamamlanmak üzere bize kendisini gösterdi artık. Bazı şeyler bitsin ki, yeniden başlayalım.
Temamız yeniden başlamak ve yeniden başlamadan önce bugün tamamlanışı yaşayalım istiyorum.
Yeniden başlamak derken, taptaze bir bilgiyle konuları ele almaktan ziyade, bir hikâyenin olgunlaşmasından doğan bilgelikle beraber başlatmaktan bahsediyorum.
Bazen telefonlarımız donar ya da bir uygulama çalışmaz, takılır kalır ve yapmamız gereken tek şey bir kere kapatıp ,ondan sonra açmaktır. Yeniden başlamak da öyle bir şey.
Sistemi daha düzgün çalıştırmak adına bir ara kapatabilmek, bir aralık verebilmek ki, o sistem kendi kendine yenilensin, dursun, toparlasın ve ondan sonra başlayabilsin. Ama bunun için bir kapanışa, bir tamamlanışa, bir bitişe ihtiyaç vardır.
Duygu dalgalanmaları geldiyse, eskiden getirdiğimiz duygularımızı tamamlamak için oldu; ikilemlerde kaldıysak, eski duygularımız yerine yeniden başlama enerjisiyle olaya bakabilmek adına oldu; yeniyi bize getirebilmek için eskiyi de gözümüzün önüne serdi aslında.
Kozmik olarak resetleniyoruz; biz farkında olsak da olmasak da çok derinlerde çalışmalar oluyor. Derinlerde yeniden programlanıyoruz. Bildiğimiz standart düşünce sistemimizin dışına çıkabilelim diye bize kozmik reset atılıyor ve gönüllü olsak da olmasak da sistemin dışına çıkıyoruz.
Bizi sıkıştıran, ufaltan, daraltan enerjilerden artık dışarı çıkıyoruz ki; full potansiyelimizi yaşayalım. O yüzden de bir hikâye aslında nasıl olgunlaştırılır, nasıl evrimleştirilir buraları bilmemiz, buralara biraz bakmamız gerekiyor.
Herhangi bir konuda yazı yazan birisi veya konuşma hazırlayan birisi bunu çok iyi bilir. Senaristler, hikâye-roman yazarları, konuşmacılar, söz yazarları bir hikâye nasıl olgunlaştırılır bilir.
Örneğin, ben herhangi bir konuda konuşma veya meditasyon hazırlarken, önce bir olguyu ve duyguyu alırım ve onunla kalırım, yaşarım bir süre. Akabinde kelimelerimi bulur ve onları yazarım. Sonra o kelimelerle biraz dolanırım ve günlük hayatıma devam ederim, akarım. Yemeğimi yaparken o olguyla, duyguyla, daha önce yazdığım cümleyle yaşarım. Dışarda yürürken aynı şekilde o enerjinin içindeyimdir; artık hayatta akarken o olguyla, duyguyla, düşüncelerle, fikirlerle, kendi yaratımımla bir süre yoğrulurum, kavrulurum.
Dolayısıyla bir hikâye nasıl evrimleşir, nasıl olgunlaşır, bir hikâye nasıl anlatılır ve meydana çıkarılır, nasıl kurgulanır artık hepimiz için buraları bilme vakti geldi. Çünkü kendi hayat senaryolarımızı olgunlaştırıyoruz.
Onun için de zihinlerimize, düşünsel sistemimize reset atma zamanındayız. Düşüncelerimiz duyguları tetikliyor; her hangi bir duygu da fiziksel, kişisel bedenlerimizde yansımalar yaratıyor. İlerleyen zamanda da zihinsel olarak o sistemin bedenimize yansıttıklarıyla birlikte enerjiyi dışarıya yansıtıyoruz.
Ve enerji olarak dışarıya ne yansıtıyorsak, hayatımızda da ancak ve ancak onu yaratıyoruz.
Resetlenmek için o zaman nefeslerinizi almaya başlayın. Daha önce hep nefeslerle çalıştık, şimdi bedeni de işin içerisine alacağız.
Güzel, derin birkaç nefes alıp verin.
Nefesleriniz An’a doğru gelsin.
Odağınız her zamanki gibi sol beyinden sağ beyine geçsin.
Daha dingin, dişil olan tarafa, yaratıcı kısmınıza doğru derin güzel nefesler almaya başlayın.
Ve şimdi kocaman bir nefes alın ve boşaltabildiğiniz kadar boşaltın.
İçeride hiç nefes kalmasın, tüm karbondioksiti boşaltın.
Tekrar güzel bir nefes alın ve 10 saniye boyunca nefesinizi tutun.
Nefesinizi tutarken ellerinizi iyice sıkın.
Nefesi tutun ve ellerinizi sıkabildiğiniz kadar sıkın.
Ve çok yavaşça ellerinizi gevşetin ve gevşetirken de nefesinizi bırakın.
Tekrar derin bir nefes alıp, verin.
Bir sonraki nefesinizde karnınızı şişirin, karnınız oksijenle dolsun.
Ve tekrar ellerinizi iyice sıkıp, nefesinizi tutun.
Yine ellerinizi sıkabildiğiniz kadar sıkın.
Ve nefesle beraber yavaşça bırakın, ellerinizi açın.
Tekrar doldurun nefesle kendinizi ve nefesinizi boşaltın.
…
Şimdi tekrar nefesle doldurun kendinizi; ellerinizi sıkın, nefesinizi tutun ve bu sefer ellerle beraber kollarınızı da sıkın. Tüm kol kaslarınız da kasılsın.
Nefesi tutarken, el ve kol kaslarınızın tümünü iyice sıkın.
Sımsıkı sıkın.
Şimdi nefeslerinizi bırakın ve kollarınız da rahatlasın.
Ve son kez bu işlemi yapmak üzere, nefeslerinizi alın ve boşaltın.
…
Şimdi nefesinizi alın ve tutun.
Yapabiliyorsanız da tüm bedeninizi kasın; ayaklarınız, bacaklarınız, oturma kemikleriniz, karnınız, kollarınız, yüz kaslarınızı iyice gerilsin ve kasılsın.
Bu şekilde bir süre durun; nefesler tutuluyor ve bütün beden şu anda kasıldı.
Ve yumuşak bir şekilde bırakın.
Normal nefeslerinize dönün.
Bedendeki rahatlamayı hissedin.
Zihin gevşemeye başlasın.
Şimdi bu rahatlıkta, bu gevşemede bir süre meditasyonumuzda kalacağız.
Ve sessizliğinizde geçmiş hikayelerimizin gelip, geçmesine ve kozmos tarafından kozmik resetlenmenin gerçekleşmesine izin veriyoruz.
…
Güzel derin nefeslerle yavaş yavaş An’a doğru gelin.
Ve sistem ne kadar yüklüyse reset için o kadar zamana ihtiyaç olduğunu hatırlayın. İnsanlık sisteminde tarihimiz çok yüklü, o yüzden de resetlere yani sessiz alanlarımıza, meditasyonumuza daha çok ihtiyacımız var.
Duygu dalgalanmaları geldiği zaman onları izleyebilmek ve izin verebilmek çok değerli. Bunun için de kendinize ara ara nefes molaları, sessiz alanlar yaratın.
Hayat hikâyelerimizin evrimleşmesi için duygu dalgalanmalarına izin vermemiz gerekiyor.
Hayatı bir üst sürümümüzden, daha kaliteli bir titreşimden yaratabilmek için duygularla sörf yapıyoruz, şu An’da.
Zihin yapıları, fikirler, düşünceler arasında sörf yapıyoruz.
Ve bu sörfü yapabilenler hayat dediğimiz bu oyunda olgunlaşıyor ve ustalaşıyor.
Önümüzdeki günlerde bunları hatırlayın.
Hafif bir gün olsun, duygular arası sörfünüzün keyfini çıkarın.
Hikayenizi olgunlaştırabilmek ve evrimleştirebilmek için de kendinize molalar, aralar, izinler verin. Ve neyin içinde olduğunuzu hatırlayın.
Mucizelerle dolu rengârenk bir hafta sonu diliyorum, sizlere.
Kaçınılmaz değişimin artık geldiği bu yoğun dönemde, eski düşünce kalıplarımızı sona erdirerek, yeniye uyumlanmak adına resetlenmek ancak kendinize verdiğiniz dingin, sessiz molalar mümkün. Özellikle böylesi bir dönemde kritik önem taşıyan bu molalar Kozmosun sonsuz, sınırsız gücü ve zekasıyla buluştuğunuz boşluğa girebilme alanı sunar. Boşlukta zihniniz tazelenir, sezgileriniz güçlenir, algılarınız yenilenir, tüm sisteminize “reset” atılır. Bunu yapabilmek için de en önemli ve efektif yol ise düzenli uygulanan meditasyon pratiğidir. Okulumuzun imza eğitimi Meditasyon 360 Programı ile meditasyonun mekaniğini derinden kavrayacak; meditasyonu günlük hayatınızın bir rutini haline getireceksiniz. Tüm detaylar için MO Store’u şimdi ziyaret din.
Kaynak: MOTALKS Podcast kanalımızın 11 Haziran 2021 tarihli Sabah Meditasyonu: Kozmik Reset yayınından derlenmiştir
