Yeni döngüler başlatmak üzere yeni ve farklıyı seçtiyseniz Evrenle ve kendinizle sessiz iletişime geçerek hayatınızı ileriye götüren adımlarınızı gözden geçirme vakti geldi.
Üzerine yatıp, sindirme sürecinden geçireceğimiz hala çok şey var. Hatta hissedip, gözlemlemek, durmak ve daha yakından tanımak durumunda olduğumuz şeyler o kadar fazla ki kimilerinden haberimiz yok.
Çok hücresel, kökten, temel değişimler var içimizde ve aynı zamanda Evrenimizde, herkeste.
Bu nedenle biraz durulmaya doğru gidiyoruz, doğal olarak da Evren bizi durduruyor. İçeride enerjetik olarak istesek de hızlı gidemeyeceğiz.
“İstediğim hayatı kurabilmek için kendimin ve hayatımın hangi yönlerini arıtmam gerekiyor ?”
En çok bu soru dönecek.
“Kendimi ve enerjimi hayatla, hayatımdakilerle nasıl paylaşıyorum?”
“Kendimin enerjetik alışveriş hali nedir?”
“İhtiyaçlarım, olmazsa olmazlarım neler?”
“Sorumluluklarımın bilincinde miyim?”
“Enerjimi fazla mı dağıtıyorum veya hiç paylaşmıyor muyum?”
“Enerjim nereye gidiyor? Ya da bedenimde çok fazla kalıp, gitmiyor
mu, akmıyor mu?”
Evrenle, insanlarla her an bir enerji alışverişi içerisindeyiz; bir durum yaşadığımızda, başımızdan bir şey geçtiğinde veya 5 duyumuzu kullandığımızda tahminlerimizden daha fazla bilgi alıyoruz.
Gelen enerjiyi ve bilgiyi nasıl öğütüp, boşaltıyorsunuz, bunu yakından izleme vakti.
Yemekleri yedikten sonra öğütüp, boşalttığımız sistemimiz gibi, algıları, enerjiyi, bilgiyi aynı şekilde öğütüp, boşaltmak için bilinçli ve farkında bir şekilde zaman ayırmamız gerekiyor.
Yemekleri öğütmek için, bilinçaltının işlemlerinden bir tanesi olduğundan dolayı, çok büyük bir çaba sarf etmemize gerek yok. Yemek öğütmeyi otomatik ve sistemsel olarak bize yaptırıyor.
Nasıl nefes almak için çaba sarf etmiyorsak – bilinçaltının genel işlemlerinden bir tanesi – otomatik olarak nefes alıyorsak, aynı şekilde yemekleri öğütüp, boşaltmak için de çaba sarf etmiyoruz.
Beyinden giden sinyaller ve organlar bunu otomatik olarak yapıyor. Hızlandırmak ve yardımcı olmak için bir takım egzersizler, nefes çalışmaları yapabiliriz, yapmasak da kendi kendine işleyen bir sistem.
Yalnız enerjiyi boşaltmak, öğütmek kendi kendine işleyen bir sistem değildir, bizim bunu bilinçli olarak düzenli pratik haline getirmemiz gerekiyor.
Madem duruyoruz, o zaman “benim enerjetik alışveriş halim nedir?” sorusunun cevabına bakıp, bu pratiği geliştirmek için şahane bir fırsatımız var.
Enerji bedenimize, boğaz çakrasına, algı temizliğine, kendi seçimlerimize ve ihtiyaçlarımıza biraz daha sakinlikle yakından bakabilmek için fırsatlar mevcut.
Sakinliğinizde durgunluğunuzda şu sorulara da yakından bakıp, gözden geçirme dönemine girdik.
Ağzınızdan çıkanları, aklınızdan geçenleri, günlük işlerinizi nasıl yapıyorsunuz, nasıl tamamlıyorsunuz veya nasıl tamamlamıyorsunuz?
Kısa vadeli planlarla olan ilişkiniz, tetiklerinizle olan tutumunuz, köklü yaralarınızı ele alış şekliniz; özetle dünya yolculuğunuz şu anki kendinizle ne kadar uyumlu?
Zihinsel ve fiziksel aynı zamanda da enerjetik olarak sağlıklı mısınız?
Enerji her an hareket halinde, düşünce yapımızla zihinde girdiğimiz looplarla enerjiyi
durdurabiliyoruz, aynı yerde döndürebiliyoruz. Enerjinin doğal olarak hareket etmesi gerekiyor, durduğu zaman atalete yol açıyor.
Enerjinizin hareketinin farkında mısınız?
O zaman enerjiyi dinleme haline geçelim.
Enerjiyi dinleme hali neymiş onu deneyimleyelim.
Bu meditasyon pratiğini enerjetik olarak dengelenmeye, arınmaya ve tazelenmeye ihtiyaç duyduğunuz her an yapabilirsiniz.
Enerjinin doğal olarak aktığı iki yön var.
Eğer hafiflemek, sizi harekete geçirmek, size ihtiyacınız olan enerjiyi daha da vermek adına bedenden çıkması gereken enerji varsa, artık işini tamamlamış, çıkması gereken enerji toprağa doğru akar.
Onun doğal akışı toprağa gidişidir, ayaklardan toprağa doğru akar.
Günlük işlerinizde çözümler, çözümlemeler ararken enerjinin doğal akışı zihne doğru gider.
İki yön vardır: Bir tanesi ayaklardan aşağıya, diğeri ise zihne doğru.
Enerjiyi dengelemek adına da bizler günlük olarak bilinçli seçimlerle ve enerjimizi takip ederek, şu anda en çok nerede yoğunlaştığına bakıp, orayı biraz daha rahatlatmak ve hafifletmek üzere bilinçli ve farkında olarak pratikler yapmamız gerekir.
Bu meditasyon da o pratiklerden bir tanesi.
Zira toprağa akan enerji eğer yaşam enerjimizi de alıp, götürüyorsa yani bizden çok fazla enerji çıkıyorsa, o zaman hareket etmeye enerjimiz kalmaz.
Aynı şekilde zihne giden enerji eğer bizi sürekli zihinde tutar ve düşüncesel bir loopa alırsa patinaja sürükler. Enerji o zaman sürekli zihinde kalır ve bedene yeterli enerji kalmaz, bu sefer orada da çok büyük bir depresyon ve atalet başlar.
Şimdi güzel derin nefesle baştan sona bedeninize bir bakın.
Şu anda en çok akış nerede?
Bunu artık gözlemlemeye, bu akışı görmeye başlamanın vakti geldi.
“En çok zihnimde mi ya da ayaklarımdan aşağı akıp gidiyor mu? “
“Veya duruyor mu? “
“Bir şekilde düşüncelerimle onu bir yerde durdurup, tıkamış mıyım?”
Bedeninizdeki enerjinizi bir izleyin.
…
Bu birinci adım, kendi enerjinizin farkında varmak.
“Şu anda enerjim ne alemde?”
İkinci adımda örnek cümleler ve sorular vereceğim, o örneklerle enerjiyi hareket ettirme kabiliyetinizi, yeteneğinizi artıracaksınız.
İlk sorumuz:
“Bu işi nasıl halledeceğim?”
Bu soruyu veya buna benzer soruyu her sorduğunuzda enerjinin otomatik olarak doğal akışı, doğal meyili zihindir.
Şimdi “ben bu işi nasıl halledeceğim?” sorumuzun zihne gidişini izleyin.
“Bunu nasıl yapacağım? Oraya nasıl gideceğim? Bunu nasıl konuşacağım? Şu problemi nasıl çözüme ulaştıracağım?” dediğimiz her An doğal olarak zihne gidiyor, o akışı hissedin.
Ve zihne gidince bu enerji, zihnin doğası gereği bir sürü seçimler, seçenekler üretip, ondan sonra loop’a alabilir, düşünceler ardı ardına akabilir ve orada zihinsel döngüye girebilir.
Şimdi bilinçli bir şekilde zihinsel loop’u başlatın.
Zihin kendi kendine konuşuyor, çözümler üretiyor, yollar sunuyor, fikirler veriyor, birini beğeniyor, öbürünü beğenmiyor, beğendiğini de hemen aksiyona almıyor, tekrar yeniden bakıyor.
Herkesin bilinçaltıyla ve geçmişiyle, zaman çizelgesiyle olan ilişkisine bağlı olarak zihinsel loopu daha güçlüdür veya biraz daha zayıftır.
Sizinki her nasılsa o loopunuzu görün ve loopa girdiğinizde çıkın.
Çözüm bulup bulmadığınız, yöntemin aklınıza gelip gelmediği hiç önemli değil.
Loopa girdiğiniz noktada enerjiyi orada bölün, “biraz sonra buraya tekrar geleceğim” deyin ve topraktan aşağıya akıtmaya başlayın.
Minik minik artık enerjinizin kontrolünü ele almaya başladınız.
Şimdi ikinci soruya geçeceğiz:
“Üzerimde bir ağırlık var, hareket edemiyorum, üzerimden bu ölü toprağını nasıl atacağım?” gibi cümleler, sorgulamalar yaptığınız her an enerji otomatik olarak ayaklarınızın altından toprağa doğru akar.
Şimdi bunu fark edin, böyle bir sorgulama yapın.
Ve kendi içinizde ve enerjinin doğal meylini hissedin, fark edin.
….
Eğer zihinsel olarak aradan çekilirseniz enerji gideceği yolu biliyor. Ama zihnimiz enerjinin hareketini bastırabiliyor, tıpkı zihnimizin yediğimiz yemekleri doğal olarak öğütme sistemiyle onu yavaşlatabildiği gibi.
Zihin bizim doğal halimizi tekletebiliyor.
O nedenle de bu meditasyonla veya yöntemle enerjinin doğal akışında zihnin devreye girmelerini aradan çıkarmayı öğreniyoruz.
Aynı zamanda da zihni kullanarak, kendimize dost ederek, daha faydalı, iyi, sağlıklı olanı seçebilmeyi öğreniyoruz.
Şimdi enerjinizin farkına varın; şu anda nereden nereye akıyor ve nereye doğru gitmesini istersiniz?
Bunun pratiğini yapın. Sonra da pratiği bırakıp, bir süre sessizliğinizde kalın.
…
Şimdi yavaş yavaş kendinize doğru, An’a doğru gelin, enerjinizi iyice hissedin, neye ihtiyacınız varsa enerji tam sizinle orada buluşuyor, bunu fark edin.
Ve artık enerjinizle buluşabilmenin, onu yönlendirmenin bir yöntemi var.
Buna güvenin.
Öğrendiniz, pratik ettiniz, biliyorsunuz ve bunu devam ettirebilirsiniz.
Ve hazır olduğunuzda yavaş yavaş meditatif halinizden çıkabilirsiniz.
Bu haftanın teması “Benim enerjim nerede, ona ne oluyor ve enerjimi nasıl paylaşıyorum?”, diğer bir deyişle kendimin enerji hali.
Enerjinizi ona değecek olanlarla paylaşın, boşa akıtıp, akıtmadığınızı yada nerelere dağıtıp, saçtığınızın farkına varın.
Veya “hiç bir yere dağıtmayayım” diye enerjetik cimrilik mi yapıyorsunuz?
Oraya da bir bakın.
Enerjinizi o kadar tutmayın, gidin paylaşın enerjinizi.
Ve akıtın en önemlisi ki atalet gitsin, bir hareket gelsin.
Merkür retrosuyla o durmalar geldiği zaman enerji durmasın, hayatın akışı belki duraklıyor gibi olabilir ama içinizde enerjiyi durdurmayın.
O akış devam etsin, başta belirttiğim gibi bu yüzden duruyoruz.
Kendi enerjimizin akış halini yönetmeyi, yönlendirmeyi öğrenmek üzere duruyoruz.
Hayat biraz dururken kendi içinizdeki enerjiyi durdurmayın.
Öncelikle kendinizle ve enerjinizle, sonra etrafınızdaki yansımalarınızla olan ilişkilerinizin derinden bir algıyla yeniden ele almak için bu dönem İlişkisel Karma Atölyesi’ni öneriyoruz.
Başlayan Merkür retro döneminde geriye dönüp ilişkilerimize yeniden bir “ayar” çekmek, kör noktalarımızı görüp, dönüştürebilmek için oldukça önemli fırsatlarımız olacak.
Bu fırsatı değerlendirmek ve bu atölyemiz hakkında detaylı bilgi için şimdi MO Store’u ziyaret edin.
Kaynak: Meditasyon Okulu’nun podcast kanalı MOTALKS’un “ 2-8 Eylül | Haftanın Durumu ve Meditasyonu 3. sezon 18. bölüm” yayınından derlenmiştir.