Sevdiğimiz insanlara yardım etmek istediğimizde onları motive edebilir miyiz?
Şifa kişisel bir yolculuktur ve aynı zamanda da çok hassas bir konudur.
Eğer insanlara yardım etme, onları korumak kollamak gibi bir meyliniz varsa, öyle bir eylemin içindeyseniz, şu anda bu kahraman rolünü yavaş yavaş bırakmaya doğru geçin. Evren desteklemeyecek, size de bir fayda sağlamayacak. Karşınızdakine ise zaten bir fayda sağlamıyor.
Eğer insanların dönüşümünden kendi dönüşümünüzü de görenlerdensin ve o yüzden de “benimle etrafım da dönüşün, yükselsin, farkındalığa kavuşsun ki; ilişkimiz düzelsin, daha yüksek zeminlerde daha derin yerlerde buluşalım.” diyenlerdensiniz -maalesef ve iyi ki- fuzuli bir çaba içerisindesiniz.
İnsanların özgür iradesine ve seçimlerine saygı duymanız gerektiğini daha da derinden algılayacağınız bir döneme girdik.
Artık yol göstermek, önerilerde bulunmak, nasihat vermek yerine özgür irade ve seçimlere saygı duymayı, hatırlatalım kendimize.
Dünyadaki ışığı artırmak, çevrenizi şifalandırmak, aydın bir gelecek yaratmak istiyorsanız -ki eğer bu yazıyı şu anda okuyorsanız istiyorsunuz- kendinizi parlatın.
Ve sonra ışığın temsilcileri olarak etrafınıza ilham saçın.
Hocam Doktor Deepak Chopra ile yaşadığım bir anımı paylaşmak istiyorum;
Yeni meditasyon hocası olduğum ve Deepak Chopra’nın da asistanlığını yaptığım dönemde, hiperaktif bir sevgilim vardı. Zihni o kadar yoğun, hareketleri o kadar hızlıydı ki, onunla aynı alanda bulunmak benim için büyük bir zulümdü.
Hocam olduğu için kendisine sordum; “Ben bu insanı meditasyona oturtamıyorum, bu motivasyonu veremiyorum, ne yapmam gerekiyor.”
O da bana, hiç kimseyi motive edemeyeceğimizi söyledi. Motivasyonun aslında kısa ömürlü, çok zihinsel olduğunu ve sürdürülebilir olmadığını anlattı. Orada benim için çok büyük bir açılım olmuştu.
“Peki, bu insanlara nasıl yardım edeceğiz? Meditasyon hocasıyım; insanlara meditasyonun faydalarını anlatamıyorsam ve buna motive edemiyorsam, ne yapacağım?” diye sorduğumda ise “İlham olacaksın” dedi.
İlhamla motivasyon arasındaki farkı bilin.
Motivasyon çok zihinseldir, ilham ise ilahiyattan gelir. İlahi olandan gelir.
Bizler eğer etrafımıza fayda sağlamak, ışık saçmak istiyorsak, onlara ilham olabiliriz. Ve buna dair enerjetik bir dalga yaratabiliriz, ancak.
Bu ilhamla karşılaşan insanlar, kendi hikayesine, gerçeğine uyan ve o anki frekansıyla uyumlu seçimleri yaparak kendisi için daha iyi bir hayat kurar veya kuramaz.
İnsanlar için, çevremiz, sevdiklerimiz için ve bu dünya için yapabileceğimiz en doğru, sürdürülebilir eylem, kendi ışığımızı artırmaktır.
Ve böyle dingin, sağlam, parlak, istikrarlı, kendini bilen, kendine yaklaşmış, öz değerleriyle ilerleyen, öz saygısı olan bireyler olduğumuzda; insanlar merak etmeye başlayacak: “Sen ne yapıyorsun, bende böyle olmak istiyorum. Ne hapı kullanıyorsan ne içiyorsan ne giyiyorsan aynısından ben de istiyorum.”
İşte o zaman öğütler, nasihatler, dersler vermek yerine; “Bana iyi gelen yöntemler bunlar, dilerseniz deneyebilirsiniz” demek o enerjiktik dalgayı yaratıyor.
Işığımız yükselirken bu dalganın içerisinde bizimle beraber olanlar, bizimle yürüyor; bu dalgaya uyum sağlayamayanlar ise kendi yollarını buluyor.
Herkes kendi zaman çizelgesinde en doğru olanı yaşıyor.
Gerçek destek; özgür iradeye saygı ve kendi seçimlerimize dikkattir.
Evrenin şu anda, kendi ışığına ve hakikatine doğru ilerleyen bireylere -hayatlarının sorumluluğunu alanlara birey diyoruz- çok ihtiyacı var.
Yardım etmek istediğimiz insanlar, çocuk gibi “hadi yavrum bir kaşık daha ye de büyü” diye arkasından koşan insanların zorla yedirdiği birkaç kaşık yemekle birey olmuyorlar. Çocukların bile gelişim süreci için bu davranışın artık zararlı olduğu söyleniyor. Çocukların da özgür iradelerine ve seçimlerine saygı göstermemiz gerekiyor, öz saygısı olan bireyler olabilmeleri için.
İçinizdeki kahramanın, daha bilgece ve anlamlı hareket etmesi gereken dönemlerdeyiz.
Artık yorulmadık mı, bu kurtarıcı rolünden? Siz de bu yazıyı okurken “evet kurtarıcı rolünde çok kaldım” diyenlerdenseniz, yorgunluğumu hissediyorsunuzdur.
Herkes için seçim yapmak, başkalarının kurtarıcısı, koruyucusu olmak yoran, bunaltan ve çok ufaltan bir rol, hem yapan hem de yapılan için.
Bırakalım herkes, kendi macerasını kendisi seçsin.
Bu role girdiğimizde ise kendimize şunu hatırlatalım; hepimiz kaynağa eşit mesafedeyiz.
Daha anlamlı ve kalbimizin niyetiyle buluşan seçimler yapmak adına meditasyonlarda buluşmak üzere…
Sevgiyle kalın.
Kaynak: Meditasyon Okulu podcast kanalı olan MOTALKS’un “4. Sezon 8.bölüm 27 Ocak- 2 Şubat Haftanın Durumu & Meditasyonu” yayınından derlenmiştir.