Frekans Değişimiyle Gelen Kopuşlar: İlahi Ayrışma Üzerine
İlahi ayrışma nedir? Ruhsal dönüşüm yolculuğunda yaşanan frekans değişimleri, kopuşlar ve hizalanmalar üzerine gerçek ve derin bir rehber.
Editörden Not:
Hayat artık bizi ait olmadığımız yerlerde tutmuyor. Sessizce değil, bazen gürültüyle… Bazen çok zarif bir kapanışla, bazen de parçalanarak. Bu haftaki yazımız, bu karmaşık ama kutsal geçişlere dair: İlahi Ayrışma. Ruhsal bir romantizm değil bu — aksine, çoğu zaman cesaret, dürüstlük ve bazen de hayatta kalma gücü isteyen bir süreç. Ama bilin ki, ne zaman bir şey sizden giderse, onun arkasında bir yeniden hizalanma başlıyordur. Bu yazı, o hizalanmaya yer açmak isteyen herkes için yazıldı.
İlahi Ayrışma: Ruhun Kendi Yolunu Seçtiği An
Hayatın yönlendirmesi, bazen bir sabah kalktığında göğsünün tam ortasına yerleşir. Sanki oraya bir ağırlık oturmuştur, görünmeyen bir el sana “artık burada kalamazsın” der. Bunu bazen bir olayla, bazen bir cümleyle hissedersin. Bir ilişkinin içindeyken, aniden tüm duvarlar üstüne geliyormuş gibi olur. Veya yıllardır çalıştığın iş yeri bir sabah sana yabancı gelir.
İşte bu anlar, bir tesadüf değil.
Bu anlar, ruhunun senden talep ettiği hizalanma anlarıdır.
Bu sadece bir kopuş değil: Frekans değişimidir.
Tıpkı bir radyo istasyonunu değiştirir gibi… 96.2’den 101.1’e geçtiğinde, eski frekans senin için artık sadece bir gürültü olur. Bu, senin iyi olduğun ya da diğer tarafın kötü olduğu anlamına gelmez. Sadece artık aynı titreşimde değilsinizdir. Ve benzer titreşimi taşımayanlar ayrışır. Evrensel yasadır, bu.
İlahi ayrışma, her zaman naif bir vedayla olmaz.
Bazı yollar sessizce çözülürken, bazıları ancak kırılarak kapanır.
Biri bir ilişkiden uzun süre ayrılamaz, çünkü korkularına tutunur. Ama sonunda bir olay olur ve her şey dağılır.
Bir diğeri, işinden ayrılmak ister ama belirsizlikten korkar; sonra bir gün işten çıkarılır.
Ya da çok daha sert örneklerde, ayrışma bir mahkeme kararıyla, zorlayıcı bir sonla gerçekleşir.
Bu örnekler bize şunu gösterir: Ruh, kendini korumayı, olgunlaşmayı ve/veya özgürleşmeyi seçtiğinde hayat da onun lehine çalışır. Ama bazen bu çalışmanın şekli, zihnin anlayışına sert gelebilir.
Peki ne yapabilirsin?
1.Dürüstçe bak:
Kendine şu soruları sor:
“Gerçekten bu ilişki bana iyi geliyor mu?”
“Bu ortamda neden hala bulunuyorum?”
“Değişimden mi korkuyorum, yalnız kalmaktan mı?”
Bu sorular kolay cevaplanmaz ama içindeki sesi netleştirir. Çünkü ilahi ayrışma, zihnin değil ruhun çağrısıyla olur.
2.Niyetini Netleştir:
Çıkmak istediğin bir döngü varsa ama bunu yapacak gücü henüz bulamıyorsan, sadece niyet et.
“Ben bu alandan özgürleşmek istiyorum,” de.
Bazen sadece bu cümle, hayatın senin adına hareket etmesi için yeterlidir. Ve hayatın hareketlerine güven.
3.Zorlayıcı Süreçlerde Kendini Suçlama:
Yolculuk bazen zarif olmaz. Ve bu senin başarısızlığın değildir.
Hayat seni, kendi hakikatinle hizalamak için bazen zor kararlar alır ve bu zor kararları eyleme dönüştürmen için seni de zorlar.
Çünkü her ayrılık bir son değil; bir yükseliştir.
İlahi ayrışma; bir dönemin kapanışı, bir farkındalığın açılışıdır.
Ve sen neyi bırakırsan bırak, aslında kendine daha da yaklaşmış olursun.
Her ayrılık kendi içinde bir yeniden doğuş taşır; ilahi olanı seçtiğinde, yol da güç de seninle yürür.
Kendi dönüşüm yolculuğunuzda rehberlik, destek ve ilham almak isterseniz, Meditasyon Okulu’nun sizi güçlendirecek imza programları olan Meditasyon 360 Programı ve Sezgisel Yaşam Atölyesi’ne göz atabilirsiniz.
Kaynak: Ezgi Sorman
İlahi Ayrışmaya dair yayınımızı buradan ayrıca dinleyebilirsiniz.