Hafta başında gerçekleşen dolunay ile ilişkilerimizde ruhsal köprüler kurmak için fırsat ile birlikte ayrıca; önümüzdeki 10 gün süresince çok önemli enerjetik mevzular var. İçimde ve bedenimde hissettiklerimle beraber Dolunay mesajlarını bu yayınla aktarmak istiyorum.
Son bir haftadır güneş rüzgârları var ve bu birkaç hafta daha sürecek gibi. Bu güneş rüzgârlarından elektrikler ve elektronikler çok etkileniyor. Aynı zamanda kolektif ve kişisel olarak kendi içimizde ürettiğimiz, insani elektriğimiz de çok etkileniyor.
Enerjimiz bir var, bir yok gibi, uyku hali birden bastırıyor, yorgunluk birden çökebiliyor, gecenin bir vakti sabah olmuş gibi birden uyanıyor olabiliriz. Ayrıca içimizde bir huzursuzluk hissedebiliriz; çünkü aktif bir değişim var.
Ve bu aktif değişim aynı zamanda dengesizlik yaratıyor olabilir. Kopmaya başlayan güçlü fırtınalar ve rüzgarlar, güneş rüzgârlarının devamı.
Ve bir süre içimizdeki dengeyi bulabilmek için dışarıdaki dengesizliği kullanıyor olacağız. Elektriğimiz, manyetik alanlarımız, elektroniklerimiz, bazı cihazlarımız etkilenecek. Bu bilgi olayları biraz daha farkında yaşamanıza yardımcı olabilir.
Dolunayın etkisiyle birlikte bu dönemde kesinlik, netlik, eminlik enerjileri var. “Kesinlikle bu taraftan, kesinlikle bu yön, kendim için eminim ki; en doğru seçim, bu.” gibi bir netlik, kesinlik, eminlik gelecek.
Yeni yol, yeniden ele alma ilhamı, başka bir çözüm, bir yöntem ve tarz bulma içgüdüsü artacak.
Bu arada egosu şişmiş insanlar tarafından bu yeniyi bulmaya itileceksiniz. Eğer etrafınızda egodan davranan insanlar belirirse veya bazı insanların egoları daha da güçlü bir şekilde size çarparsa, bilin ki; o insanlar hayatınızda çok güzel bir rol oynuyor. Onların vesilesiyle yeniyi bulmaya doğru yöneleceksiniz; “Başka bir yolu olmalı, başka bir çözümü olmalı, başka bir tutuma sahip olmalıyım.” şeklinde.
En temiz niyetlerinize uygun, oldukça farkında adımlar atmak için bazı durumlar yaşayacaksınız. Karmik olarak temizledikleriniz ebediyen kapansın diye bazı adımlar atmak zorunda kalacaksınız.
Adımlarınız, eylemleriniz, cevaplarınız şu Anki sizinle uyumlu mu? Aynı karmanın farklı döngüsüne girmeye hiç gerek yok, öyle değil mi?
Bu vesileyle paylaşayım; dolunayın enerjisine dair görselim/metaforum lunapark. Lunaparkta gibiyiz ve özellikle oradaki dönme dolabı, tahterevalliyi ve ayna oyunu odalarını görüyorum.
Dönme dolap enerjisi bize ne diyor? Söz konusu karmadaki aynı döngüden çıkmak için dönme dolaptan inmek gerekiyor. O dönme dolaba bindik. Biliyoruz artık; daha kaç tur daha atalım? Aşağıya iniyoruz, sonra yukarıya doğru çıkarken belki biraz bir yükseklik korkusu geliyor, sonra manzara değişiyor. 360 derece bir yerlerde, yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya, saat yönüne doğru dönüyoruz. Bu manzarayı, ve dönme dolaptaki bu hisleri de biliyoruz.
Artık başka bir şeye evrilmenin zamanı geldi. Karmanın, bazı yaşadıklarımızın döngüsünün bitmesi için “artık benim bu dönme dolapta daha fazla dönüp, durmaya ihtiyacım yok.” diyerek kendi isteğinizle ve bir şeylerin de bitmiş olduğunu zaten bilerek bu dönme dolaptan inmeniz gerekiyor.
Bitmenin tamamlanmanın, gidenlerin ardından -veya siz gitmek istediniz- çok fazla acı da yok, sanki. Artık “evet, bu oyunu biliyoruz, oynadık ve daha fazlasına gerek yok, bu işin eğlencesi de gereği de kalmadı, deneyim de zaten eskidi artık” gibi bir hisle o dönme dolaptan inme hissine sahip olabilirsiniz.
Bununla birlikte benim gördüğüm bir tahterevalli enerjisi de var. Tahterevalli ikili ilişkilerdeki bazı duyguların, bazı dinamiklerin ‘hem aşağısındaydım hem yukarısında’ gibi bir enerji hissettiriyor.
“Yukarıdayken, aşağıda kalan tarafı görebildim; aşağıdayken, yukarıya çıkan tarafı görebildim. Dengesizliğin en ters haliyle, en sert haliyle tezadını, en aksi yönünü yaşadım. Hem karşı tarafın halini hem de kendi halimi, tahterevallideki iki tarafı da gördüm. Ve artık yavaş yavaş bu sertliğin yumuşamasına ve denkleşmesine doğru gelmek istiyorum. Ne ben sürekli başkasını aşağıda bırakarak yukarıda kalmak istiyorum ne de başkası yukarıdayken kendim sürekli aşağıda olmak istiyorum. Artık tatlı bir salınmayla, o tatlı dengeye doğru geçmek istiyorum.” diyebiliriz.
Ve o lunaparkta ayna odasının oyunlarını da görüyoruz; yani kendimizi olduğumuz gibi, olayları olduğu gibi görebilme yeteneğine sahibiz artık. Aynalar bize belki başka şeyleri yansıtsa da bazen devmişiz ya da bazen minnacıkmışız veya bazen tamamen yamulmuşuz gibi gösterse de bu Dolunay bizi; “olayların da kendimin de karşımdakinin de iç yüzünü bilebiliyorum.” gibi bir bilgeliğe doğru götürmek istiyor.
Bununla birlikte, bu dönemde içsel olarak ruh ve ego savaşı çok büyük. Hepimiz bu arada aynı enerjinin içerisindeyiz. Bu mesajı alan sizler olarak da sorumluğunuz büyük; çünkü hem kendi içinizde hem de herkesin içinde bir ruh ve ego savaşının olduğunu şimdi biliyorsunuz. Ve buna dair bir sorumluluğunuz var.
Ruh ve ego savaşı dediğimiz nedir? Egonun istekleri, ihtiyaçları, karşılanmışlıkları ve
karşılanmamışlıkları var. Diğer taraftan ruhun da tamamen ihtiyaçsızlığı var. Ruhun hiçbir şeye ihtiyacı yok. Ruh deneyimin her türlüsüyle hemhal. Ruh her olanla tamam, rahat. Her şeyin bütünün hayrına olduğunu biliyor ama aynı zamanda insan olarak ihtiyaçları var. Ve insani ihtiyaçlarının ne kadarı egonun tutturmaları ve ne
kadarı gerçek? Bunlarla içerde bir içsel çekişme, yaman çelişkiler, ruh savaşları, ego savaşları mevcut. Ve içerde bir şeyler büyük. Hepimiz onun gerginliğini ve gel-git’lerini yaşıyoruz.
O nedenle de bu dönemde ne yapabiliriz?
“Benim ilk tepkim ne? Her zaman nasıl yapardım, şu An içimden ne geliyor? “Zihinsel, bedensel, egosal olarak değil; gerçekten kalpsel olarak; şu anda içimden nasıl bir tutumda bulunmak, nasıl bir cevap vermek, ne yapmak geliyor?”
Eğer birileri sizi provoke ederse, onların kendi kendilerini yargılamalarının öfkesine maruz kalırsanız, başkalarının hayatla olan ilişkileri çekişmeli çekiştirmeliyse, bir şeylere kavga ederek cevap veriyorlarsa veya bir şeylerle kavga ederek baş ediyorlarsa, yapacağınız en kötü şey; kendi ihtiyaçlarınızdan çıkıp, onların titreşimlerine düşmek olur.
En iyi yol ise; kendi enerjinizde kalıp, onlara şefkat, anlayış, huzur titreşimleri göndermektir. Yani onların ruhlarıyla enerjetik bir köprü kurmaktan bahsediyorum.
Bazılarının insan yapıları veya hayatlarınızda olan bazı kişilerin insani yapıları henüz dönüşmeye hazır değil. Herkes dönüşmek zorunda da değil, onların belki ruh yolculuklarında dönüşümleri buraya kadardı. O yüzden de onların ruhlarına konuşun, zihinlerine, kulaklarına veya gözlerinin içine değil. Kalbinizde kalarak, zihinlerinin, gözlerinin arkasındakine yani ruhlarına konuşun. Şifa, sevgi, kabul etme, huzur enerjileri gönderin.
Sözün kısası; kendi duygularının, seçimlerinin sorumluluğunu almayanlarla onları değiştirip, dönüştürmek yerine ruhtan ruha, sizin ruhunuzdan onların ruhuna köprü kurarak, kendilerine şifa dileyin. İllaki fizikselde, 3.boyutta, burada konuşmak, anlatmaya, öğretmeye çalışmak doğru yol değil.
Dediğim gibi, bazı insanlar bir yere kadar dönüşecek. Ve bu, siz de olabilirsiniz, siz de belki bir yere kadar dönüşeceksiniz.
O nedenle de siz kendi ruhunuzla enerjetik bir köprü kurun, o sevgiyi kabullenişi, şefkati, şifayı, huzuru hem kendinize gönderin hem de şu anda masaya oturamayacağınız, aynı dili konuşamayacağınız insanların ruhuna bir köprü kurun. Ve orada kalın, bu şekilde iletişin. İlişkilerimizde ruhsal köprüler kurmak için dolunayın sunduğu fırsattan yararlanın.
“Sizin için duacıyım; umarım zihninize bir huzur, kalbinize bir rahatlık gelir.”
“Umarım, ihtiyacınız her neyse onu giderirsiniz.”
“Umarım, siz de kendi içinizde barışmayı, o huzuru, o tatlı bir sakinleyişi
yaşarsınız.”
Bu şekilde ruhlarına konuşarak, ruhtan ruha köprü kurarak ilişkilerimizi daha yapıcı hale getirebiliriz. Ve olanları da belki daha kolay kabul edebiliriz, atlatabiliriz.
Ekim ayı biliyorsunuz çok yoğun ve çok çetin geçti, tutulmalar sezonuydu. Ekim ayında hissettiğiniz bu yoğunluk azalıyor, yaşasın. Bu Dolunayla birlikte hangi döngünün kapandığını, nelerin artık solduğunu, söndüğünü, gözden ve ortadan kaybolduğunu ve neden böyle olması gerektiğini daha da derinden anlayacaksınız.
Bazı büyük durumlar önemini yitiriyor. Ve gerçekten bazıları artık önemini yitirsin. Bazı enerjetik bağlar ve ilişki dinamikleri bitiyor. Bunun hafifliğini yaşayın.
Bu süreçte Evren bitiş ve tamamlanışları desteklediği gibi, tecrübelerinizi de ileriye taşımanıza yardımcı olmak istiyor. Yani Evren bazı kapanışları alkışlıyor, tamamlanmasını da istiyor. Bazı durumlardan çok büyük dersler aldınız. Evren; bir şeyleri geride bırakırken, o dersleri yanınızda ileriye taşımanıza da yardımcı oluyor aslında. Bu bilginin ışığında bugünden itibaren yeni yaşayacağınız deneyimlerinizi belki daha rahat yaşayabilirsiniz.
Duygularınıza eşit mesafede yaklaşmayı, duygularınızı kendinizle aranıza belli bir mesafe koyarak algılamayı ve görmeyi amaçlayın. Olanlarla duygularınızın arasına mesafe koyarak; olanları, olayları, duygularınızı olduğu gibi ve karşı tarafı da ekleyerek görmeyi amaçlayın.
Yukarıda verdiğim tahterevalli metaforu gibi, ilişkilerin her iki tarafında da hem aşağıda hem yukarıda, bulundunuz. Şimdi yavaş yavaş dengeleniyor artık. İzin verin, o
tahterevallinin enerjisi içinizde de artık yavaş yavaş dengelenmeye başlasın. Ve içiniz dengelendikçe hem kendinizle olan ilişkiniz hem de başkalarıyla olan
ilişkiniz dengeleniyor olacak.
İlişkisel bağlamda artık belli standartlar edindiniz, bir ilişkide neler beklediğinizi daha iyi biliyorsunuz. Bu yükselen ilişkisel standardınız daha bir netleşecek. İçinizi ne tarz kişilere ve ilişkilere açacağınızı daha iyi biliyor olacaksınız.
Dengeli, belli bir ritmi olan ve ortak değerlerde buluşabileceğiniz ilişkilerin nasıl göründüğüne dair daha çok fikriniz ve deneyiminiz var artık. Ne istediğinize ve nasıl bir ilişki istediğinize, kendi ilişkisel standartlarınıza dair, dengeli ve alma-verme dengesinin daha hakkaniyetli olduğu bir ilişkiye dair hem fikriniz hem de deneyiminiz var. Çünkü bu süreçte çok deneyimlediniz ve neyi isteyip, neyi istemediğinizi artık biliyorsunuz.
Ve iletişimde, ilişkide bulunduğunuz kişilere rahatça açılabiliyor musunuz? Karşılıklı güven ortamı yaratılmış mı? İlişkilerinizde özgün ve özgür ifadeye ne kadar alanınız var? Önümüzdeki birkaç hafta, hayatınızın bu departmanını daha iyi gözlemliyor olacaksınız.
Değerler listenizi yapın, hayatınızda daha çok hangi enerjileri barındırmak istersiniz? Duymasını ve dinlemesini bilen, empati sahibi, düşünceli, cömert, nazik, desteğini esirgemeyen, daha bilinçli ve farkında, üretken, üreten, yaratıcı, duygularının sorumluğunu alabilen, kendi ihtiyaçlarını giderebilen veya daha da önemlisi ihtiyaçlarını dile getirebilen, iki tarafı da görüp, gözetebilen, içsel huzurunu
kurabilen, sağlıklı rutinleri olan… Hangi enerjileri, hangi kişileri hayatınızda daha çok istiyorsunuz, kimleri hayatınıza çağırmak istiyorsunuz ?
Bunun listesini yapın ve sonra siz bu listenin neresindesiniz, bir bakın. Siz ne seviyedeyseniz o seviyeyi kendinize çekeceğinizi hatırlayın. Bu cümleyi kurduğumda şöyle sorular aklınıza gelebilir:
“Ben neredeysem onu çekiyorum, o yüzden de nerede olduğuma dair çok korkuyorum, hep mi yanlış insanları çekiyorum?”
“Hayatımda bu tür insanlar var; ama bunlar benim suçum mu? Ben bu kadar mı farkında değilim, benim bu kadar mı gözüm kör veya benim seviyem bu kadar mı düşük ki; etrafımda bu kadar bencil, kendini düşünen insan var?”
Neredeyseniz o seviyeyi kendinize çekeceksiniz dediğim noktada, kendini korumayı ve ihtiyaçlarını bilen sizler, bunu bildiğiniz zaman, o insanların da hayatınızda artık işlerinin bittiğini de biliyor olacaksınız. Hem benzer benzeri çeker evet, ama aynı zamanda da tezatlıklardan ve tezatlarımızdan da öğreniriz. Bunu aklınızda tutun.
Son olarak; bu Dolunayda enerjilerinizi, daha önce bilmediğiniz, bilemediğiniz hikâyeye doğru açın. Bu çok önemli olacak. Gizli saklı kalmış detaylar, bir hikâyenin yeni yüzleri, farklı bilgileri ortaya çıkabilir. Şoklanmamak adına kendinizi bulmacanın farklı parçalarını da görebilmeye doğru hazırlayın.
“Hikâyenin bu yüzünü hiç bilmiyordum” veya “böyle de bir detay mı varmış? İnanamıyorum, böyle de bir detay olduğuna” diyeceğiniz durumlar olabilir. Bir yerlerde bilmediklerinizi de görmeye doğru açmanız önemli olacak.
Dolunayın ışığı, hayatlarınızı bir üst seviyeye sıçratacak olan fırsatların, durumların, mekânların, kalplerin, karanlıkların üzerine parlasın. Alacağınız haberler detaylar ve/veya bilgiler içinizi ferahlatsın, kalbinizi hafifletsin, yolunuzu aydınlatsın, yolunuzu açsın. Bu ışık akışınızı daha da bereketli hale getirsin.
Ve umarım ki; bu yayınla sizlere bir faydam dokunabilmiştir. Hazırlanmanızda, içinizin hafiflemesinde belki bir fayda sağlamıştır.
Sizleri çok seviyorum.
Bu dolunay ile sunulan ilişkilerimizde ruhsal köprüler kurmak fırsatından en yüksek seviyede faydalanmanız için 2 önerimiz var: İlki; Karmik, ilişkisel döngülerin dönme dolabından inerken, karmaları ebediyen sona erdirmek adına sağlam ve farkında adımlar atmanızda size destek olacak Karma Koma Şifalı Esansiyel Yağ Karışımı. İkincisi ise; ilişkilerdeki sert tahterevalli enerjisini tatlı bir salınımla dengeye getirmeniz adına içinizdeki dengelenmeye destek olacak Yin Yang Şifalı Esansiyel Yağ Karışımı.
Bu 2 değerli ve sınırlı sayıdaki ürünlerimiz hakkında detaylara MO Store’dan ulaşabilirsiniz.
Kaynak: Ezgi Sorman
İlgili yayını okulumuzun youtube kanalındaki Dolunay Mesajları | 27 Kasım 2023 adlı yayınından ayrıca dinleyebilirsiniz.