Ruhsal Korunma Dönemi

Umuyorum ki; ruhsal korunma döneminden adım adım geçerken bu yayınlarımız; sizlere ışık tutuyor, destek oluyordur. Manevi, zihinsel ve ruhsal ihtiyaçlarınızı biraz karşılıyor, sizi içinde bulunduğumuz ortama hazırlıyor ve yaşayacaklarımıza da bir öngörü sunuyordur.

Tutulmalar Sezonuna Hazırlık 1. Bölüm’de Güneş Tutulması’nın etkilerini anlatmıştık. 6 aylık, hatta 5.5 yıllık süreçler içindeyiz. Ve fakat her zaman belirttiğim üzere, bu bilgiler zamansız olacak. Size şimdiki zamandan aktarıyorum, ama uzay boşluğundan gelen bu mesajlar sizin zamansızlığınıza doğru gitmenize yardımcı olacak.

Döngüleri kırmayı, mezun olmayı, sadeleşebilmeyi ve kendi yoluna devam etmeyi destekleyen bir tutulma, bu Ay Tutulması. Döngülerinizi kırmada, sadeleşebilmede, minimal hayatta ve kendi yoluna gitmede sizden onurlandırma isteniyor.

“Kendi yoluna gitme” kavramını biraz daha açıklamak istiyorum: Bilindiği gibi “bastım, gittim” demekten ziyade; “Bu benim yolum ve belki bazı kararlarımda, seçimlerimde tökezlemiş olabilirim. Ve şu An’dan itibaren benimle yolları kesişmeyenleri kendi yollarına gönderebildiğim ve onların kendi yollarında daha güzel olduğunu görüp, kabul edebildiğim gibi, ben de kendi rayıma girip, kendi yolumda giderken güzelim” diyebilmenin onurlandırmaları destekleniyor.

Kendinize verdiğiniz değeri, kutsal dişinin erdemlerini, kendinizde sevgiyi kabul ettiğiniz durumlarınızı destekleyecek ve dönüştürüp, halletmek istediğiniz konu özelinde yeni avantajlı konum sağlayacak bir dönemdeyiz.  Bu son mesajı da detaylandırmak istiyorum: Ne zamandır üzerinde ,oldurmaya çalıştığınız, iletişime geçmeye, içinizden aktarmaya çalıştığınız veya hayalini kurduğunuz bir projeye veya destek beklediğiniz bir şeye (sizin özelinizde, onu siz biliyorsunuz) dair taşların sarsılıp, biraz yerinden oynamasını ve sonrasında yeni ve/veya daha avantajlı bir konumun belirmesini görüyorum.
“Ben kaybettiğimi, bir şeyleri kaçırdığımı zannediyordum veya güçsüz tarafın ben olduğunu zannediyordum; ama meğer avantajlı olduğum bir durum daha varmış.” farkındalığını yaşayacak ve bunu destekleyecek bir dönemin içerisine giriyoruz.

Aynı zamanda yapısında içsel çatışma, çekişme, tezatlı enerjilerin de olduğu bir tutulma portalındayız. Bu nedenle de portalın sağlayacağı avantajlardan faydalanabilmek için ne kadar yol katettiğinizi, neleri yeniden görmeniz gerektiğini, neleri yerinden oynatıp, evirdiğinizi, gücünüzü, değerinizi görmeye odaklanıyoruz.

“Ben ne kadar yol katettim? Neleri evirdim, şimdiye kadar? Hangi içsel çatışmalarıma huzur getirebildim?” Şu An’da içinde bulunduğumuz dönemde bu sorulara odaklanırsanız, içinizde hissedeceğiniz içsel çatışmalara, tezatlara, tezatlı enerjilere daha başka, daha bilinçli, farkında, yüksek bir bakış açısına sahip olabilir, bu alanlara doğru yerleşebilirsiniz.

Evren aşırı dozda karmaşıklıklarınıza, “stalk” yaptıklarınıza (sosyal medya platformlarında gizlice izleme, paylaşma), dedektiflik oynadıklarınıza, tutkularınıza, bağımlılıklarınıza, kafaları kıracak derecede didiklediklerinize “bir dur bak” diyor. 
“Nerede biraz daha nefes alabilirim? Nerede biraz daha rahatlamaya ihtiyacım var? Hayatımın hangi alanlarını biraz daha sadeleştirebilirim?
Nerelerde biraz daha nefes almaya ihtiyacım var? Nerede, hangi alanda biraz daha zihnimde sakinleşmeye ihtiyacım var?”  Bunlar, kendimize sorularımız.

Zihinsel olarak döngüsel düşünce de düşünerek bir şeyleri halletmeye çalışmak da bir bağımlılıktır, bu bir düşünce bağımlılığıdır. 
“Nerelerde bilgi bağımlısı oldum, bilgiyle olaylarımı çözmeye çalıştım?
Nerelerde bilgiden biraz daha uzaklaşıp, hem beynimi hem zihnimi hem başkalarını hem de olayları ve konuları didik didik etmeden biraz daha nefes alabilirim? 
Nerelerde dedektiflik oynayıp, stalklar yaparak durumlarımı çözmeye çalıştım? Ve nerelerde biraz daha sakinleyebilirim?”
Çok karmaşa yarattığım alanlar, allak bullak ettiğimiz alanlarım oldu, hayatımdaki hangi alanları biraz daha sadeleştirebilirim? Bu alanlar; dolabımın içi mi, kafamın içi mi, bir ilişkim mi? İşimde bir bakış açım mı? Neresini biraz daha sadeleştirebilirim? “
Odağımızı bu sorulara yöneltmek çok önemli olacak.

Evren bize şunu söylüyor: “Başkalarının anlayamayacağı şekilde döngüleri kırdınız, yolları yürüdünüz; durun ve yolculuğunuzu onurlandırın.  Zihninizin içindeki gel-gitler ruhunuzu çok yordu, ruhunuzu ve kalbinizi koruma altına alın.”
Evren ruhunuzu onurlandırmak ve korumak için destek gönderiyor, bu tutulma sezonunda. Bu destekten faydalanabilmek için de az önce belirttiğim soruyu soracağız: “Ben nerelerde, ne kadar yol katettim? “
Eğer hali hazırda katettiğiniz yolları bilirseniz, Evrenin göndereceği destekle de buluşma platformuna yükselebilirsiniz.

Tamamladığınız döngüleri bilmek ve onurlandırmak çok önem kazanıyor. Şimdi bayağı derin bir mevzuya geliyoruz, Tamamladığınız döngüler enerjetik olarak kapandı; ama henüz 3. boyutta, maddesel dünyada tam olarak sonuçlarını göremediniz, dolayısıyla kendinizle çelişiyorsunuz: “Ben bu döngümü kapattım mı? Bu döngü -her neyse- bu bağımlılığımı, düşüncemi, duyguyu, karmayı, bu hayatsal temamı kapatıp, kapatmadığımı anlayamıyorum; çünkü tam olarak sonucunu bu dünyada şu anda göremiyorum.”

Evren; tamamladığınız döngülerin enerjetik olarak kapandığını, ama bazılarının hala fiziksel dünyada kendilerini belli etmediğini söylüyor. O nedenle de bazı konularınız hala karışık, dağınık, darmaduman ve düğümlü gibi görünebilir.
Ay Tutulmasıyla birlikte; bu döngülerdeki dengeleri, derlemeleri, düzenlemeleri, temizlikleri yapacağız. Bunun fırsatları sunulacak; içinize güvenin. 

“Bu döngü -yıllardır üzerinde çalıştığım her neyse- enerjetik olarak bitti ve ben şimdi fiziksel düzenlemelerimi yapıyorum.” gibi bir algılamaya geçmek önemli olacak.
Eğer “Allahım yıllardır çalışıyorum; bu konuyu hala halledemedim, ben hiç mi ileriye gitmedim?” gibi çelişkilere girerseniz, bu sefer patinaj devam edecek. Ve önemle belirtmek isterim ki, bu dönemde patinaj hiç faydalı ve efektif değil, hiçbir işe yaramıyor.

“Henüz maddesel boyutta çalışmalarınızın sonucunu göremediniz diye kendinize de yolculuğunuza da haksızlık etmeyin.” diyor Evren. Ruhunuzu, emeklerinizi onurlandırın, zihninize aldanmayın, kendinize sabırlı olun ki; düzenleme yapmanız gerekenlere enerjiniz olsun.

Kendinizden, başkalarından, hayattan, sonuçtan beklentileriniz sizi, alabileceğiniz evrensel destekten alıkoyabilir. 
Bazılarımızın zihni – bunu gerçekten gördüm ve bazen kendiminki de öyle olabiliyor, şu anda bu zihinlere minnoş bir şefkat gösterisinde bulunmak istiyorum- bulldog köpekleri gibi tuttu mu bırakmıyor. Ben çok severim bulldogları, bakmışlığım da vardır. Bulldoglar oyun olsun olmasın, bir şeye yapıştı mı, ağzına aldı mı inat eder ve onu ağzından almanın imkanı yoktur. 
Bazılarımızın tuttu mu bırakmayan zihinleri var. Bu cins zihinlere bir rahatlama çağrısı geliyor. Bir şeye çok mu tutundunuz? Bir sonucu çok mu tutturuyorsunuz? Acaba, bir durumun gerçekleşmesi için çok mu acele ediyorsunuz? Orada bir inat mı var? Evrensel zamanlamaya, Evrensel plana ‘teslimim güveniyorum’ deyip, kendinizi mi kandırıyorsunuz? 
Davranışlarınızı görün, kendinizle cesur yüzleşmelerinizi yapın. Kendinizi kandırdığınız ve bu nedenle de içsel çatışmalar yarattığınız mekanizmanın farkına varın. Evren “çok fayda sağlayacak bu mekanizmanın farkına varın.” diyor.

Ortalıkta, ortamlarda farkında olmadan yaratılan zehirli düşünceler, düşünülmeden sarf edilen kaba saba cümleler var. Bunların temizlenmesi, hazmedilmesi zaman alacak. Bu nedenle de öz şefkati pratik ediyoruz. Bazı şeyler duyduk, hala hazmedemiyoruz; bazı şeyler biz de söyledik ve hala bu şeyleri söylediğimize veya yaptığımıza kendimiz bile inanamıyoruz. “Bunu ben mi yaptım, düşündüm, bunu ben mi söyledim?” Veya “bu bana karşı gerçekten mi yapıldı veya bu kişi tarafından mı yapıldı? Bu kulaklar bunları da mı duyacaktı, bu gözler bunları da mı görecekti, bu kalp bunun da mı acısını çekecekti?” dediğimiz şeyler var ve tüm bunların hazmedilmesi zaman alacak. 

Neden bu dönemde bunun altını çizerek söylüyorum? Bu dolunay ve tutulma ile duygusal gel-gitler çok olacak. Dolunay bizim duygularımızı, içimizdeki suyu temsil ediyor. Bu nedenle de duygusal olarak çok iniş-çıkışların ve gel-gitlerin olacağı yerlerdeyiz. Bazı duyguların çözülmesi, durulması, temizlenmesi ve sakinlemesi için zamana ihtiyacımızın olduğunu hatırlıyoruz ve öz sevgiyle öz şefkati pratik ediyoruz, yine yeniden.

“Zorbalıklarla dolu atmosferde bir de kendi kendinizin zorbası olmayın.”  diye de büyük bir “highlight”/vurgu var. Son iki yıldır ne zorlu yüzleşmelerde bulundunuz, ne zorlayıcı seçimler yapıp, kararlar almak durumunda kaldınız, nelerden geçtiniz, neleri algılamak zorunda kaldınız… Bunları algılayın, bunları fark edin ve öz şefkatte kalın. Öz şefkat çok önemli ve pratik etmek zorundayız.

Herkes çok zorlu süreçlerden geçiyor; tüm dünya çelişkiler, çatışmalar, savaşlar içerisinde. Bunu zaten biliyoruz, yaşıyoruz. Sistemler çöküyor, çökmeye devam edecek, daha yeni başladık. Duygusal dalgalanmalar da devam edecek. Hal böyleyken başkalarının duygusal ve hayat sorumluluklarını boş yere yüklenmemeye dikkat edin. Ruhsal korunma döneminde bu mesaj da oldukça önemli.

Korkular derinden tetikleniyor ki; ruhlar özgürlük mücadelelerini verebilsin. Bu nedenle de özgürlük korkuyla gelecek. Bazı korkular çok tetikleniyor ve her birey kendi içinde tetiklenen korkularıyla yüzleşme mücadelesi veriyor. Kimisi sizin istediğiniz kadar çok değil, kimisi sizden daha çok. Siz de bazen istediğiniz kadar yüksek performans gösteremiyorsunuz; ama bilin ki siz de dahil olmak üzere, her birey kendi içinde tetiklenen korkuların yüzleşmesini yapıyor ve yapmakla yükümlü. Bu nedenle başkalarının yüzleşmelerini üstlenmeyin; kendileriyle hayatları ve karmaları arasına girmeyin, müdahale etmeyin. 

Yetersizlik, yetinememe, yetmeme, yetememe, önemli ve değerli bağların aniden kopma korkularında çok fazla tetiklenme olacak. Bağın aniden kopması çok büyük bir korkudur. Bunu, Maskeler Atölyesi’nde anlatmıştım ve bu atölyeyi MOStore’dan edinip, muhakkak çalışın demiştim. 
Maskeler Atölyesi’nde şöyle bir açıklamam olmuştu: İnsanın varoluş hali ikiye ayrılıyor: Korku ve sevgi. Ya korku yolunu seçiyoruz, ya da sevgi yolunu. Sevgi yolunu seçmeden önce korku yolundan geçmemiz lazım, korkuyu tanımamız lazım. 
Eğer bütün korkuları damıtırsak elimizde tek bir korku kalıyor, o da bize hep ölüm korkusu olarak adlandırıldı; ama değil. Size bir “teaser” vereyim, Maskeler Atölyesinden bir bölümü burada anlatmış olayım. 
Asıl korkumuz bizim kaynaktan, Tanrıdan, Yaratıcıdan, Evren’den her şeyin var olduğu zaten bizim de Özümüzün olduğu ışıktan, aydınlıktan kopma korkusu.
Yani buraya geldiğimizde o kutsal, yüce, şahane, sonsuz, zamansız mekandan koptuk ve bedenlendik, ölümlü hale geldik. Ölümsüz halimiz ölümlü hale geldi. En büyük korkumuz, ölümsüz halimizden ebediyen kopmuş olmak.

Bu dönem de bazı önemli ve değerli hissettiğimiz insani bağlardan -bu işyerinizdeki bir iş arkadaşınız olabilir veya işiniz, patronunuz, sevgiliniz, sevdiğiniz birisi olabilir, anneyi-babayı kaybetme olabilir- aniden kopma korkusu çok ağır tetiklenecek. Dolayısıyla yetersizlik korkusu ve önemli olan bir bağdan kopma korkusu çok tetikleniyor. Bu korkularla nasıl yüzleşiyoruz ve içinden geçip, sevgi yolunu nasıl seçiyoruz; Maskeler Atölyesi’nde 3 ayrı bölüm olarak uzun uzadıya anlatıyoruz. Atölyeye dönün, bakın.

Şimdi, kendi duygularının sorumluluğunu alıp, cesur ve dürüst yüzleşmeler yapanlar zorlu döngülerini daha kolay, rahat kıracak ve desteğini de alacak. Aralık-Ocak ayları gibi de mükafatını görecek. 

Başkalarının yüzleşmelerinin ve/veya yüzleşememelerinin arasına girmeyin. Şifa süreçlerine müdahale edip, kendinizi de aşağı çekmeyin. 
Dünyamızın yükselişindeki bu dönemde kendi içinde yükselme çabası veren, o emeği gösteren ruhlara çok ihtiyacımız var. O yüzden de kendi yükselişinize, kendi hafiflemenize, kendi karmalarınızı, kendi ağır döngülerinizi kırmaya odaklanın. Başkaları sizden yardım istemediği sürece o insanların olaylarına karışmayın. 

En başta belirttiğim gibi; bu tutulma kendi yoluna gitmeyi ve başkalarını da yollarına gönderebilmeyi destekliyor ve onurlandırıyor. O yüzden de boynumuz kıldan ince; “benim yolum bu, ben şifa ve sevgi yolunu seçiyorum”. 

Ve bazı insanlar şifa ve sevgi yollarını seçmeyecekler. Ne kadar üzülürsek üzülelim, eğer onlar yardım istemezlerse yapacak bir şey yok. Yardım isterlerse de yardımınız kendinizden ödün vermek olmayacak. Öz şefkatte, öz sevgide ve öz kabullenişte kalıp, “kendimden ödün vermeden, kendimi aşağıya çekmeden ve kendi merkezimde sağlam kalarak bu insana nasıl yardımcı olabilirim?” sorularının kendinizdeki cevaplarına bakın. Ancak sağlam ve sağlıklı olduğunuzda faydalı olabildiğinizi hatırlayın. Ben ne kadar sağlamsam, ne kadar merkezimdeysem, ne kadar sağlıklıysam o kadar faydalı olabilirim.

“Eğer bu mesajları içselleştirirseniz en zorlandığınız döngüleri hafiflikle, en katı mevzuları yumuşaklıkla sonlandıracaksınız.” diyor, Evren. Destek sizinle, ruhunuz koruma altında, güvendesiniz, buna güvenin. 

Bazı insanlar sizi hayal kırıklığına uğratacak, kimin neden böyle bir seçim yaptığını anlamayacaksınız, sonsuza kadar anlamayabilirsiniz. Kendi şaşkınlığınızı yaşarken insanların – ve bu en yakınlarınız bile olsa – yürümesi gereken kendi yolları olduğunu hatırlayın. Ve izin verin, sizin karmanız hafiflesin. Başka yönlere sapıp, başkalarının yoluna bulaşarak, yeni karmalar yaratmayın. Bu dönem yeni karma yaratabilme riski var. Karmalarınızdan hafifleyip, döngülerinizi kırıp, içsel çatışmalarınızı daha bir huzura erdirip, ne kadar yol katettiğinizi görmeye çalışırken yeni karmalar yaratmayın. Dikkat edin, bunun riski var. 

İçsel karmalar, sahte, dengesiz, maskeli ilişkiler tuzaklarını daha da güçlenelim diye hazırlıyor. İçinizdeki korkular sizi tutsak edip esaret altına alabilir. Bu nedenle de gündemde esirler, tutsaklar, “esirleri serbest bırakın” cümleleri dönüyor. Görün; içimizde yapmamız gereken çalışmalar, dışarıya nasıl yansıyor. 

İçinizde tutsak kalmış ve sizi de esareti altına almış korkuları, bağımlılıkları, eş bağımlı ilişkileri şifalandırmak çok elzem bu dönemde.
Bu nedenle de destek olması amaçlı paketler hazırladık ve sizlere sunduk. İncelemek üzere web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Bu dönemin sunduklarından faydalanmanız için ve elimizden gelen desteği de en makul mertebelere indirerek sizlere sunmaya çalışıyoruz. Bu yayınımız da bunlardan bir tanesi. İki ayrı paket hazırladık: İçsel Çatışmalarımızla Ateşkes Paketi ve Sevgi Kazansın Paketi. Maskeler Atölyesi dahil olmak üzere dönemin enerjilerinde size destek olacak 4 atölyemizi de bu paketlerin içine indirimli bir şekilde koyduk.

Oldukça yoğun hissediyorum ki; duygusal olarak çok fazla alabora var. Herkes kendi gemisinin kaptanı olmayı öğrenecek, bu süreçte. Gemilerimizin bilge kaptanları olabilmek için içimizdeki suların biraz daha durulmasına destek olmamız gerekiyor ve onun için de ne destek alabiliyorsak, alabilmemiz gerekiyor. Bu sebeple de sizlere elimizden gelen yardımı, makul mertebede tutarak yardımcı olmaya çalışıyoruz.

Umarım; Tutulmalar Sezonuna Hazırlık 1. ve 2. bölüm yayınlarımız size fayda sağlamıştır, ışık tutuyordur. Mesajları genel anlamda iletiyorum, her mesaj her birinizde yer bulmayacak; ama bazı mesajlar sizin özelinize olmuş olacak. Bu mesajları alın ve çalışmalarınızı yapın.

Yalnız değilsiniz, Aralık-Ocak gibi ödüllerinizi alacaksınız; ama şimdiye kadar katettiğiniz yolları, yaptığınız çalışmaları ne denli zorlu yüzleşmelerde bulunduğunuzu, ne kadar zorlu kararlar aldığınızı görmeye odaklanın. Ruhsal korunma döneminde öz şefkati ve öz sevgiyi unutmayın.

Buradayız, sizi çok seviyoruz, yalnız değilsiniz.

Son olarak; bu Ay Tutulması hayvanları çok etkileyecek. Evcil hayvanlarınız varsa ve değişik davranışlarda bulunurlarsa onlara farklı, başka gözlerle bakıp, anlamaya çalışın. Dışarıdaki hayvanlara da lütfen biraz daha duyarlı olun, çünkü biz kendi içimizde çalışmaları yaparken, sevdiklerimize bir şey olmasın derken, onları atlayabiliriz. Ama dışarda kimsesiz hayvanlar da çok etkileniyor olacaklar, onları da kalplerinizde tutun. Ve elinizden ne geliyorsa, yardımlarınızı esirgemeyin.

Biliyorsunuz; bu yayınlarımızın hepsi Kapoville Projemiz kapsamında nefes alanları yaratmak üzere bizim de fon bulma yollarımız, çabalarımız. Ve o nefes alanlarının içerisinde kimsesiz hayvanlar da var, zaten biliyorsunuz ama dillendirmek bana iyi geliyor. Ve belki paylaşarak çoğalırız.
Paylaşarak büyümeyi, gelişerek yükselmeyi, hafifleyerek daha erdemli insanlar olmayı, insanlığın onurunu kurtarmayı yaşıyoruz, hep birlikte.
Çok özelsiniz her biriniz, bunu hatırlayın.

Sizleri çok seviyorum ve umuyorum fayda sağlamışızdır. 
İyi ki varsınız.

Yayınımızda detaylı bir şekilde anlattığımız ve tanıttığımız, bu dönemde size ruhsal ve kalpsel korunmanız için destek olacak, içsel çatışmalarınızı dindirecek, sevginin yepyeni dilini keşfettirecek, huzuru, güveni ve sevgiyi içinizde besleyecek özel indirimli paketlerimizi; İçsel Çatışmamızla Ateşkes Paketi ve Sevgi Kazansın Paketi’ni MOStore’dan inceleyip edinebilirsiniz.

Kaynak: Ezgi Sorman

İlgili yayını ayrıca okulumuzun youtube kanalımızdan da izleyebilirsiniz.